Yayın yasağı – Hüseyin Yahya CEVHER

Yayın yasağı – Hüseyin Yahya CEVHER

Abdullah ÖCALAN konuşur, talimat verir, sekreterya ister, yayınlanır.
Bülent ARINÇ, ÖCALAN haklı der, sekreterya hakkı der, yayınlanır.
Recep Tayyip ERDOĞAN, Soma’da vatandaşa tekme tokat girişir, yayınlanır.
Ahmet DAVUTOĞLU, Reyhanlı’da vatandaşlarımız katledilirken sırıtır, yayınlanır.
Nihat ZEYBEKÇİ, teröristin bile bir gururu olur der, yayınlanır.
Murat KARAYILAN, Mahalleleri ele geçirin der, yayınlanır.
HDP, 3 teröriste karşı 3 askeri infaz ettik der, yayınlanır.
3 askerimiz sokak ortasında infaz edilir, ülkenin başbakanı “çözüm sürecini kararlılıkla sürdüreceğiz” der, yayınlanır.

Askerlerin hunharca katledilmesini vatandaşın görmemesi için yayın yasağı koyarlar.

-İzlediniz mi Hakkari’de şehid edilen askerlerimizi nasıl vurduklarını?
-Hayır
-Haberi duydum, ama görmedim.
-Görmedim.
-Nasıl olmuş ki?
-Çatışmada mı şehid olmuşlar?

Yukarıdaki soru ve cevapların hepsi gerçek. Bugün kimi gördüysem sordum, aldığım cevaplar bunlar.
Oysa ben o vahşi infazın fotoğraflarını gördüğümden beri nereye bastığımı bilmiyorum.
Daha dalgınlaştım, daha hırçınlaştım, daha çok kinlendim!

Kime mi?
Halk düşmanlarına, yayın yasağını koyanlara. Çünkü halkımız o şehidlerin nasıl mazlum bir şekilde katledildiklerini görse, hele kendi evladının yerine koyup düşünse bu üçkağıtçıların ömrü ne kadar kısalır, siz düşünün…

Beni bu kadar derinden etkileyen kareler, tüm halkımızda aynı etkiyi yapmaktadır. Halkımız aynıdır, aynı duygularla yaşamaktadır. Ama siyonist medya halkımıza gerçeği göstermemekte, bir çok kişi de dünya telaşesinden başını bile kaldıramamaktadır.

İşte bu yüzden gördüğümüz zaman psikolojimizin bozulacağı, bünyeye göre değişmekle beraber saatlerce-günlerce kendimizden geçeceğimiz bu vahşi fotoğraflara bakın ve baktırın.

İçerisinde bulunduğumuz ay şehadet ayı Muharrem’dir. Peygamber Efendimiz(sav)’in torunu İmam Hüseyin(as) ve çoluk-çocuğunun Kerbela çölünde nasıl hunharca katledildiğinin görüntüleri bugün yok, ama her okuduğumuzda, her dinlediğimizde, o acı sahneler zihnimizde nasıl canlanıyorsa ve Yezid’e ve asrımızın Yezidlerine olan kinimiz nasıl artıyorsa, bugün yayın yasağı getirilen o karelerin de o şekilde etkisi vardır.

Yayın yasakları halk düşmanı rejimin yolun sonuna geldiğinin kanıtıdır.
Kendi çalıp, kendi oynamaya alışmış olan halk düşmanlarının oyunlarını bozalım.
Reyhanlı ve Soma katliamlarından sonra, Hakkari’deki bu infaza yayın yasağı koyulması, yaptıkları işi ellerine yüzlerine bulaştırdıklarından ve halkın uyanmasından korktuklarındandır. Ama bir kez daha aynı hataya düşen halk düşmanları bu yayın yasağının halkın konuyla daha çok ilgilenmesine vesile olacağını unutmuş olmalılar, zira kalpler Yüce Allah(cc)’ın elindedir ve -“…Onlar tuzak kuruyorlardı(ama) Allah da (onlara) tuzak kuruyordu. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.” (Enfal Suresi, 30.Ayet)- halka tuzak kuranların tuzağını halkın yegane dayanak noktası Yüce Allah(cc) darmadağın edecektir.
Vesselam.