Yaşayan şehid Ayetullah Nemr – Hüseyin Yahya CEVHER

Yaşayan şehid Ayetullah Nemr – Hüseyin Yahya CEVHER

Nemr Bakır el-Nemr veya Nimr Bakır el Nimr, 8 Temmuz 2012 günü siyonist Suudi rejiminin polisinin, aracıyla giderken yaptığı saldırı sonucunda ağır yaralanarak gözaltına alındığından beri Suudi zindanlarındadır. Ayetullah Nemr 15 Ekim 2014 günü Suudi rejiminin uydurmasyon mahkemesi tarafından idam cezasına çarptırıldı. Haberi kardeşi ticaretle uğraşan ve sık sık Lübnan’a giden Muhammed el-Nemr, Twitter hesabı[1]ndan duyurdu, hemen ardından o da gözaltına alındı. İki gündür de kendisinden ve ağabeyinden haber yok.

Ayetullah Şeyh Nemr Bakır el-Nemr, 1959 yılında Avamiye şehrinde dünyaya geldi. Babası Bahreyn ve Arabistan’ın tanınmış en gözde alimlerindendi. Ayetullah Nemr uzun yıllar boyunca İran, Irak ve Suriye’de eğitimler aldı. Arabistan’ın Avamiye kentinin uzunca bir süredir Cuma imamlığını yapan Ayetullah Nemr, özellikle Arabistan’ın doğu bölgesindeki halkın önderi konumundadır. Ayetullah Nemr’in başında bulunduğu hareketin Islah Hareketi(Şiraziciler olarak ta biliniyormuş) ve Hicaz Hizbullahı’ndan farklı ve daha popüler olduğu bazı kaynaklarda belirtiliyor. Kendisini Irak’ta yaşayan Ayetullah Uzma Muhammed Taki el-Müderrisi’nin öğrencisi olarak tanıtan Ayetullah Nemr, Velayet-i Fakih’e yani tek merkeze bağlı olduklarını her daim vurguluyor.

Sürekli olarak başta Büyük Şeytan Amerika olmak üzere İngiltere, Avrupa Birliği ve Rusya’yı eleştiren Ayetullah Nemr, sohbetlerinde emperyalist güçlerin dünyayı mahvetmek istediklerini anlatıyor. Halkın yanında olduklarını vurgularken halka zulmeden Suudi rejimi başta olmak üzere tüm zalim rejimlere karşı olduklarını vurguluyor. Ayetullah Nemr 2004 yılından itibaren çeşitli aralıklarla rejim tarafından tutuklanıp, geri serbest bırakılmıştır. Son kıyam dalgasında gençlere sürekli silahsız, barışçıl eylem yapmalarını öğütleyen Ayetullah Nemr, “kurşundan daha etkili olan sözlerle protestolarınızı sürdürün” mesajı yayınlamıştır. Ayetullah Nemr hapishanedeyken eşi vefat etmiştir. Ayetullah Nemr uzun süre açlık grevi yaparak tepkisini dile getirmiş, zindandan gönderdiği mesajlarla rejime karşı gösterilerin sürdürülmesini sürekli vurgulamıştır.

2011 yılının Şubat ayında başlayan ve halen de devam eden Arabistan halkının İslami Uyanış sürecinde yüzbinlerce kişi rejim aleyhinde geniş çaplı protesto gösterileri yapmaya başlayınca başta Ayetullah Nemr olmak üzere hareketin öncüleri şehid edilmiş veya tutuklanmıştır. Bu süreçte binlerce kişi şehadet şerbetini içmiş, onbinlerce kişi de zindanlara atılmıştır. Olağanüstü bir baskı ile halka yönelik saldırılarını sürdüren Arabistan rejimi ülkede olup bitenden sağlıklı bir şekilde haber alınmaması için en ufak bir medya iletişimine dahi izin vermemektedir.

18 Haziran 2012 günü cehennem çukurlarından bir çukura yuvarlanan Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve İçişleri Bakanı Prens Nayef bin Abdülaziz hakkında yapmış olduğu muhteşem konuşma[2] halkı daha da ateşlemiş, Suudi rejimi iyice azıtarak saldırılarını artırmıştır. { Not: İngilizce altyazılı videoyu izledikten sonra Türkçesi[3]ni okumanızı tavsiye ederim. İlk izlemede sadece hareketlerini takip edin, anlamasanız bile bu büyük alimin tavırları yeter. MaşaAllah. }

8 Temmuz 2012 gününe dönecek olursak tarlasında evine doğru aracıyla yol alan Ayetullah Nemr, Suudi polisi tarafından çapraz ateşe alınarak taranır, olay esnasında kanlar içinde kalan Ayetullah Nemr’e 4 kurşun isabet ettiği daha sonradan bildirilmiştir. Ailesine bir hafta gösterilmeyen Ayetullah Nemr, Zahran kentinde bir askeri hastanede tutuldu. Ailesi görüşme sonrası Ayetullah Nemr’e işkence yapıldığını, vücudunda aşırı morluklar ve tahribat olduğunu ve ayrıca dişlerinin kırıldığını bildirmiştir. Siyonist Suudi güçler yakınlarını tehdit ederek gördüklerini halka anlatmamalarını istemiştir. Ayetullah Nemr’i tutuklayarak gösterileri engelleyeceğini zanneden Suudiler yanılmış gösteriler başkent Riyad ve Medine şehrine de sıçramıştır. 8 ay boyunca işkence ve kötü muameleye maruz kalan Ayetullah Nemr, ilk dört ay tek başına hücrede tutulmuştur.

Ayetullah Nemr’in tutuklandığı haberinin yayınlanmasının ardından Arabistan’ın en önemli petrol kaynaklarına sahip bölgede halk sokağa döküldü; öyle ki durumu kontrol altına alabilmek için Ulusal Muhafız Birliği Başkanı bizzat bölgeye gitmek zorunda kaldı. Arabistan’ın can damarı olan bölgede yoğunlukla Ayetullah Nemr için canını verecek yüzbinlerin yaşaması ise Yüce Allah(cc)’ın ayrı bir hikmetidir.

17 Ekim 2014 Cuma günü Tahran’da Cuma namazını kıldıran Ayetullah Ahmed Hatemi’nin dediği gibi “Bölgedeki tüm sorunların sebebi Suudi Arabistan’dır” [4]. Öyle habis bir rejim ki 2 yılı geçkin bir süredir her türlü işkence yaptığı 55 yaşındaki Ayetullah Nemr’in idam cezasına çarptırıldığı haberini duyuran kardeşini anında gözaltına alıp, ortadan kaybetmiştir. Dünyada bir ur olarak anılan korsan İsrail’den daha habis bir yapı olduğunu kelimelerle izah etmek gerçekten çok zor.

Durumu yine Ayetullah Nemr’in ağzından dinleyelim: “100 yıldır bu topraklarda baskı, zulüm, korkutma altında yaşıyoruz. Doğduğumuz andan itibaren korku, tehdit, tecavüz ve işkence altındayız. Böyle bir ortamda doğduk, duvarlardan bile korkar olduk. Aramızda bu beldede böylesi bir zulümle karşılaşmayan biri var mıdır? Yarım asırdan fazla yaşım var. Doğduğum günden bu güne bu beldede bir an olsun güven ve emniyet hissetmedim. Her zaman bir şeylerle suçlanıyorsunuz. Her zaman tehdit altındasınız. Emniyet şefi bunu bizzat bana dedi. Beni tutukladıklarında “hepiniz öldürülmelisiniz” dedi. İşte bu onların zihniyeti. Doğu bölgesi emniyet şefi aynen böyle söyledi. Onlar bir katliam peşinde. Buyursunlar gelsinler, hepimiz buradayız. Bizim kanlarımız değerlerimizi savunmak için küçük bir pahadır. Ölümden asla korkmayız, biz şehadeti arzulayanlarız.” [5]

Her ne kadar Suudi rejimi haber sızdırmayadursun dört gözle dünya müslümanlarının ve mustazaflarının tepkilerini takip ettiğini iyi biliyoruz. Tüm dünyadaki Hizbullahi hareketler başta olmak üzere, tüm direniş ekseni üyeleri ve özgürlükçü kurum, kuruluş ve kişiler tam bir teyakkuzla gözünü Suudi rejimine dikmiş, gerekli uyarıları yapmış ve Ayetullah Nemr’e olan desteklerini bildirmişlerdir.

Ayetullah Nemr, “Bizler ya bu topraklarda güzel bir şekilde yaşacağız, ya da özgür insanlar gibi burada öleceğiz. Ama asla zulme teslim olmayacağız.” diyerek din ağacının suyunun şehidlerin kanı olduğunu, tek yolun şehadet olduğunu ve bu şehidler kervanının başını kendisinin çekeceğini bizzat dünyaya haykırmıştır.

Böyle değerli şahsiyetleri tanıma fırsatı verdiği için Yüce Allah(cc)’a sonsuz kez şükrederken,
“Yolumuz Filistin’e,
Sonra Allah evine;”
dizelerini söylerken önce Kudüs’ün fethedileceği, sonra Kabe’nin kurtarılacağı günleri görebilmeyi nasip etmesi için Cenab-ı Hakk’a tekrar tekrar dua ederiz. Amin. Vesselam.

[1] https://twitter.com/mbanalnemer
[2] http://www.memritv.org/clip/en/3483.htm
[3] http://www.islamidavet.com/2012/07/19/naifin-olumune-sevindik-insallah-geri-kalanlarinin-omru-de-sona-erer/
[4] http://www.islamidavet.com/2014/10/17/ayetullah-hatemi-bolgedeki-tum-sorunlarin-sebebi-suudi-arabistandir/
[5] 7 Ekim 2011 günü verdiği Cuma Hutbesi’nden bir bölüm.