Video – “Akil insan” şehitlere “telef oldular” dedi
Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veli Altınkaya’yı ziyaret eden, Akil İnsanlar heyetinin İç Anadolu Bölgesi Grubu Sözcüsü Cemal Uşşak, kendisini dinleyen gazetecilere adeta ‘Açılım Gazeteciliği’ dersi vererek, PKK terör örgütüyle mücadele kapsamında hayatını kaybeden 40 bin şehitten bahsederken, “40 bin civarında can telef oldu” şeklinde ifadeler kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı Kürt açılımı kapsamında, PKK terör örgütüne çözüm bulmak adına oluşturduğu 63 kişiden oluşan Akil İnsanlar heyetinin İç Anadolu Bölgesi Grubu Sözcüsü Cemal Uşşak, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veli Altınkaya’yı ziyaret etti.
“BARIŞ SÜRECİNE HERKES DESTEK VERMELİ”
Ziyarette konuşan Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veli Altınkaya, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın PKK terörüne çözüm bulmak adına ortaya koyduğu barış sürecine (Kürt Açılımı) herkesin destek vermesi gerektiğini söyledi.
“BİRAZ TAHAMMÜLLÜ OLMAMIZ LAZIM”
Sözlerinin devamında “Bu ülkede yıllardır devlet kademesinde görev yapanlar ve siyasetçiler terörle mücadele noktasında milletin beynine sürekli sabit bir şeyleri nakşetmişler! Şimdi o 30 yıldır, yani 1990’dan sonra söylediğimiz şeyleri şimdi biraz daha değiştirmeye çalışıyoruz. Bu kolay değil! Bunun için biraz tahammüllü olmamız lazım. Biraz sabretmemiz lazım” şeklinde ifadeler kullanan Altınkaya, şöyle konuştu:
“Biraz da bana göre Kandil başta söylüyorum. Konuşmalara BDP ve Kandil dahil yani bu işin tarafları siyasiler dahil, konuşmalarına biraz daha özen göstermelidir. Siyasilerin üslubundan bahsediyorum. Kandil’in ve BDP’nin de biraz daha konuşmalarına dikkat etmesi lazım. Çünkü insanların ağırlıklı bir bölümü sürecin bazı bölümlerine acaba diye soru işaretleriyle bakanlar var. Oradan çıkacak bir yanlış cümle o acabayı daha olumsuz hale getirebilir. O cihetle başta sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere muhalefet partilerinin üslubuna dikkat etmesi lazım. Kandil’in buna dikkat etmesi lazım diye düşünüyorum. Türkiye terörü yenmelidir, mutlaka bu beladan bizim el birliği ve iş birliği ile kurtulmamız lazım. Bu Cumhuriyeti biz hep beraber kurduk hep beraberde geliştirmemiz lazım.’
CEBİNDEN ÇIKARDIĞI SARI BASIN KARTINI KAMERALARA GÖSTERDİ
Daha sonra konuşmaya başlayan Akil İnsanlar heyetinin İç Anadolu Bölgesi Grubu Sözcüsü Cemal Uşşak ise, ilk olarak cebinden çıkardığı sarı basın kartını kendisini görüntüleyen kameralara göstererek, şahsının 17 yıldır sürekli sarı basın kartı sahibi olduğunu söyledi.
UŞŞAK, 40 BİN ŞEHİDTEN BAHSEDERKEN, “40 BİN CİVARINDA CAN TELEF OLDU” İFADESİNİ KULLANDI
Konuşmasında kendisini dinleyen gazetecilere adeta ‘Açılım Gazeteciliği’ dersi veren Akil İnsanlar İç Anadolu Bölgesi Grubu Sözcüsü Cemal Uşşak, PKK terör örgütüyle mücadele kapsamında hayatını kaybeden 40 bin şehidten bahsederken, “40 bin civarında can telef oldu” şeklinde ifadeler kullandı.
Akil İnsan Uşşak bu bölümde şöyle konuştu:
“Dünya’nın her ülkesinde böylesine süreçlerden geçilirken medyanın üslubu ve dili çok önemli olmuştur. Her konuda önemlidir ama özellikle bizim ülkemiz gibi kanlı, kinli bir süreci geride bırakmaya çalıştığımız bir sırada, 40 bin civarında can telef olduğu sırada daha önemli hale gelmektedir. Yani medyanın önemli katkısı olmazsızın bu problem çözülememiştir. Maalesef! Ama geçen dönem içerisinde arkadaşlarımızın görevlerini yaptığını düşünüyorum ama asıl sorumluluk merkezindir ve ana akım medyamızındır. Bu sürece kimi medya kuruluşlarımızın ve kimi yazarların pek destek olmadığını, barış dilini kullanmadıklarını görüyoruz.”
İşte o açıklamalar…
ÖCALAN, İÇİN KULLANILAN “BEBEK KATİLİ” SIFATINI TEKRAR ETMENİN ANLAMI YOKMUŞ!
Ziyarette gazetecilere seslenerek, Kürt açılımı konusunda medyanın diline dikkat etmesi gerektiğini, PKK’nın kurucusu Bebek Katili Abdullah Öcalan için kullanılan “Bebek Katili” sıfatını tekrar etmenin anlamanın olmadığını savunan Uşşak, şöyle konuştu:
“Bu süreçte medya diline dikkat etmesi lazım. Elbette gazetecilik görevlerimizi yerine getireceğiz. Birincisi malum örgütün liderini ve kurucusunu merkeze alan bir habercilik ve anlayış, bu ülkenin gayri Kürt’lerini, Kürt olmayan vatandaşların duygularını tahrik eder! Bu tam tersine barış sürecine olumsuz etki eder. İkincisi, hal böyleyken o kişi hakkında yıllardan beri kullana geldiğimiz sıfatları da tekrar etmenin anlamı yoktur. Bebek katili şudur budur falan! Her dediğimiz doğru olmalı ama her doğruyu her yerde demek doğru değildir diye bir gazeteci olarak ama geçen zaman içerisinde gördük ki buna pek riayet edilemedi. Özellikle tırnak içerisinde söylüyorum Türklerin Kürtleri veya devletin örgütü yenmişlik duygusu ve üslubuyla örülmüş bir habercilik anlayışı barış sürecine de hizmet etmez. Olay her ne ise olduğu gibi vermek. “Öcalan dedi ki, Öcalan şöyle dedi Anayasa’yı filanla feşmekan hazırlasın” gibi şeyler duyguları tahrik eder.”
ALTINKAYA, KAFA SALLAYARAK DESTEK VERDİ
Akil İnsan Uşşak, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’nde bu cümlelerini sarf ederken, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veli Altınkaya’nın ise kafa sallayarak, Uşşak’a destek verdiği gözlendi.
“KIRMIZI, YEŞİL, MOR BİR ÇİZGİ SÖZ KONUSU DEĞİL”
Akil İnsan Uşşak, yapılan konuşmaların ardından gazeteciler gelen sorulara yanıt verdi. Bir gazeteciden gelen, “Barış süreci denilen olgunun çerçevesi ve sınırları nedir? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sizleri görevlendirirken bu sınırlardan veya bizlerin geçilemez dediğimiz kırmızı çizgilerimizden sizlere bahsetti mi?” şeklindeki sorusunu yanıtlayan Uşşak, akil insanların çalışma sisteminde “Kırmızı, yeşil, mor bir çizgi söz konusu değil” dedi.
Uşşak, bu sorunun ardından şu ifadeleri kullandı:
“Hayır! Sayın Başbakan bu heyete hiç bir zaman şunu yapacaksınız veya yapmayacaksınız, yapmanızı tavsiye ederiz veya yapmamanızı tavsiye ederiz şeklinde bir telkinde bulunmadı. Başbakan bulunmadığı gibi hiç bir otoritede bulunmadı! Heyetin çalışma yöntemlerini belirlemesi tamamen kendisine bırakıldı. Dolayısıyla kırmızı, yeşil, mor bir çizgi söz konusu değil! Ama bu süreci barış süreci olarak belki sosyolojik bir ifade olabilir ama bu bir siyasi bir tanım değildir, çünkü her ne kadar sosyolojik bir düzlemde karı-koca arasındaki barıştan, aşiretler arası barıştan, toplumlar arası barıştan ve devletler arası barıştan söz edebiliriz. Yani bu vakada karşı tarafımızda bir devlet söz konusu değil. Onun için siyasi anlamda bir barış kavramını kullanmanın doğru olmayacağını düşünüyorum. Ama sosyolojik olarak ebetteki barış süreci denilebilir. Nihayetinde toplumumuzun bütün fertlerinin bütün benlikleriyle inşallah hissedeceği barış sürecine doğru gidiyoruz. Herhangi bir çerçeve çizilmesi söz konusu değil. Yani o çerçeve çizmek ve belirlemek siyasetin ve siyesi iradenin alanına giriyor.”
“ŞEHİT KELİMESİNİ O MANADA ASLA KULLANMADIM”
Son olarak, Yeni Akit Gazetesi Kayseri Temsilcisi Halil İbrahim Karadavut’dan gelen “Biraz önce dikkatimi çekti daha önceden hep ‘Şehit’ kelimesi kullanıyorduk ama şimdi ‘Telef’ kelimesi kullandınız! Bunu özellikle mi kullandınız?” şeklindeki bir başka soruya yanıt veren Uşşak, “Telef kelimesini, toplamdaki kaybı ifade için söyledim. Hiç şüphesiz ki bir ülkenin birliğine, bütünlüğüne, güvenlik kurumlarına ve sivil halkına karşı silahıyla saldıranlara silahla cevap vermek, bir devletin vazifesidir. Bu uğurda hayatını kaybedenler, şehittir, Mehmetçiktir. Diğer yandan da dağa çıkıp giden, örgüte destek veren ya da terör örgütünün yaptığı kitlesel eylemlerin muhatabı olarak ölen insanlarımız da bizim insanımızdır, bu ülkenin vatandaşıdır. Sebebi ne olursa olsun onları da kayıp olarak görmek durumundayız. Şehit kelimesini o manada asla kullanmadım” dedi.
TELEF KELİMESİNİN ANLAMI
Akil İnsan Uşşak’ın şehitler içen kullandığı “Telef” kelimesinin anlamı ise Türk Dil Kurumu’nda “Hayvanı yok etme, öldürme” olarak tanımlanıyor!
Haber: Ali Türkaslan