Vah Mehmet’im!
Yazmakta tereddüt ettik çünkü hassas ve yanlış anlaşılacak bir konuydu bu… Ancak gerçeği dile getirmekten utanacak değiliz. Timsah gözyaşları dökenler karşısında biz vicdanlı ve basiretli insanların yüreği kan ağlamaktadır.
Vah Mehmet’im! Emperyalistlerin emelleri ve güç sahiplerinin heva hevesleri uğruna kurban edildin! Nato hedefi uğruna Kore’de can verdin, Emperyalistlerin emelleri uğruna ülke ülke serpiştirildin. “Şehadet en büyük mertebe”idi ama topraktan daha soğuk törenlerle defnedildin. Dün de bugün de hikaye değişse de acı değişmedi. Adın Mehmet’ti ve en iyi bildiğin şey ise ölmek…
İki gün önce beraber fotoğrafları bulunan 5 askerin bugün de 1 askerin şehadet haberi geldi. Hemen siyasi simalar, sivil toplum kuruluşları teröre lanet ve şehitlere taziye mesajları yarışına girdiler her zamanki gibi… Şehadetle ilgili ayet paylaşan binlerce hesap yüz binlerce whatapp durumu… Ne kadar basit değil mi? Onlar görevini yaptı biz de durum yaparak borcumuzu ödedik. Kimsenin sormaya çekindiği soruyu soruyoruz neden?
Neden Mehmet’im Irak’ta Neden Suriye’de? Sorun ve düşünün! Bırakın size pompalanan milliyetçilik söylemlerini, bırakın teröristlerle aynı konuma düşerim korkusunu!
Özellikle 2021 yılından beri yapılan operasyonda Irak yönetimi ile karşı karşıya geldik Suriye ile olan münasebetimiz zaten ortadayken şimdi de yeni operasyonun sinyali verildi. Öyle sinyal denildiğine bakmayın davulla zurnayla haber verildi millet ekonomik bir müjde beklerken…
Ne de olsa hiç bir vatandaş teröre karşı operasyon haberi karşısında olumsuz bir söz söyleyemezdi ki söyleyemedi de… Sınırlarımızı korumamız gerekliydi amenna PKK halkların düşmanlığı üzerine kurulu bir taşeron örgüt bu da doğru. Peki ülkelerle savaşma noktasına gelerek düzenlenen ve yıllarca sayısız süren bu operasyonların terörü bitirdiğine emin miyiz? Haberlere göre bir kaç yılda bini aşkın terörist öldü ve onlarca terör üssü yok edildi. İnsanlar şehitlere üzülmeyi unutup öldürülen PKK’lı sayısı ile avunur oldu.
İnsanlara bu operasyonun zaruret olduğu anlatıldı ve bir de toprak vaat edildi. Artık Irak’ta kalıcı üs ve toprak hakkımız olduğu söylenir oldu. Peki bu ne perhiz…Eğer amaç terör ise bu kadar sayısız operasyon neden yapıldı, amaç barış ise neden toprak alındı.? Aynı vaziyetin daha garibi Suriye için de mevcut. YPG ye operasyon yapılıyor ancak bir taraftan da Suriye’ye savaşçı pompalıyoruz başkasının ülkesindeki devlet yönetimi için savaşçı gönderiyoruz ancak başka ülkelerden ülkemize terörist gönderilmesi sebebiyle operasyon yapıyoruz ve toprak hakkı iddia ediyoruz. Ondan sonra uluslar arası camiada yalnız kalınca da dış güçler bizi istemiyor diye iç muhalifleri susturuyoruz. Akıl vicdan işi mi bu?!
Ülkemizde konu terör ise terör sözcüleri hariç kimse konuşmuyor. Ya vatan millet diyip şehadet haberi paylaşacaksınız yahut terörist seviciliği yapacaksınız. Bu bu melanet çarkın dişlileri arasına girmek zorunda değiliz hem bu milletin evladına ağlarız hem de hükümetin emperyalizme hizmet eden operasyonlarına karşı çıkarız.
İran, Irak, Suriye ile ilişkimiz güya terörden dolayı kötü ama terörün membaı olan İsrail’le nornalleşme sürecindeyiz. Daeş düşmanımız ama finansmanı olan BAE ve Suud ile normalleşme sürecindeyiz. PKK’ya desteğinden dolayı İsveç’e atarlanırken ana destekçi Amerika ve Fransa’ya sinek vızıltısı gibi tepkimizi gösteriyoruz.
Bazıları karşıt görüşte olabilir ve
“ya hu sınırlarımızı korumayalım mı!?” diye çıkışabilir. Ancak biz ne PKK ve DAEŞ’e karşı sessiz kalalım diyoruz ne de sınır ötesi harekâta tamamen karşıyız.
Bazıları karşıt görüşte olabilir ve
“ya hu sınırlarımızı korumayalım mı!?” diye çıkışabilir. Ancak biz ne PKK ve DAEŞ’e karşı sessiz kalalım diyoruz ne de sınır ötesi harekâta tamamen karşıyız.
Kısaca sözümüz şudur:
- Sınır ötesi harekât için önce o ülkeden izin alınmalıdır ve ortak hareket edilmelidir.
- Kendi terörist bildiğimiz ile çalışırken başka ülkelerin terörist bildiği güçlere destek verilmemelidir. PKK bizde neyse ÖSO ve HTŞ Suriye için aynıdır.
- Amaç asla başka ülkenin toprağına çökmek olmamalıdır. Bu evvela ülkenin itibarının sarsılmasına sebep olur.
- Osmanlı’nın toprağına ulaşma hedefi bugün zararlı ve emperyalist bir söylem olur çünkü zaman toprak alma değil ekonomik güçlenme zamanıdır.
Söyleyeceğimiz çok şey var ancak sınırlarımızı koruyoruz diyenlere bir kaç lafımız var.
Madem ülkenin sınırları çok önemli önce delik deşik olan sınırları da korumamız gerekmez mi?
Ülkemize akın akın gelen sığınmacılara karşı neden bu kadar sessizsiniz?
Hudut namus değil midir?
Her yerde kadınların videolarını çekerek tahrik hareketinde bulunan nesepsizleri savunan iç işleri bakanı değil miydi?
Madem konu vatan savunması öyleyse söyleyin talan edilen madenler hakkında bir kaç sözünüz var mıdır?
Özelleştirme adına satılan kurumlar hakkında peki?
Ekonomi ne zaman konu olsa bir operasyon duyusu yapıyorlar ve güya terör hedeflerini yok etmek için günler haftalar öncesinden adeta anons ediyorlar.
Kusura bakmayınız bu hiç inandırıcı değil Mehmetçiğin de kanı sizin oy mürekkebiniz değil!!