Ürdün’de işsiz gençler direnmekte kararlı
Ürdün’deki ekonomik gerileme ve yüksek işsizlik oranı, gençler arasında huzursuzluk yaratırken, devlet yetkilileri soruna etkili bir çözüm sunamıyor.
Ürdün’ün kırsal bir kenti olan Dhiban geçtiğimiz aylarda iş güvencesi talep eden protestocular ve polis arasında yükselen çatışmalara sahne oldu. Protestoları bastırmak için askeri tanklar günlerce Dhiban sokaklarında dolaştı. El Cezire’nin haberine göre işsiz gençler, devlet yetkilileri ve aşiret liderleri ile görüşmeler yürütmek umuduyla çadır kurmuşlardı. Fakat protesto kampı geçen ay Ürdün polisi tarafından saldırıya uğradı. Göstericiler göz yaşartıcı gazla dağıtılırken, 28’i tutuklandı, çadır ise yıkıldı.
Yine de işsiz gençlerin öfkesi artarak büyüyor. 29 yaşındaki Sabri Mashaaleh’in el Cezire’ye verdiği röportaja göre, üniversite mezunları işsizlikle boğuşuyor, gençler arasında yaygın olan hayal kırıklığı giderek öfkeye dönüşüyor. Mashaaleh, “Çok sıkı çalışıp öğrendikten sonra ölü gibi yaşamaktan bıktık” diyor.
Arap Halk Ayaklanmaları, Dhiban’da 2011’de patlak verdi. O günden beri şehir Ürdünlülerin kötü giden ekonomiye ve gençler arasında artan işsizliğe tepkisinin bir göstergesi olarak kaldı.
Uluslararası İşçi Organizasyonu (ILO) 2014 çalışmasına göre Ürdün’deki işsizlik oranı yüzde 30’u aştı bile. İşsizlik, üniversite mezunları arasında ise daha yaygın. Ürdün İstatistik Kurumu raporuna göre, üniversite mezunu erkekler arasında işsizlik yüzde 21 oranında iken, kadınlarda ise bu oran yüzde 71’e kadar çıkıyor.
Amman merkezli El Quds Politik Çalışmalar Merkezinin Direktörü Raib Rantawi, üniversiteden mezun olduktan sonra iş bulup aile kurmak için en az 8-10 sene bekleyen bu jenerasyonun radikal gruplar için ideal hedef kitle olabileceği konusunda uyardı. Eğitimli ama işsiz gençlerin, yüzleştikleri hayal kırıklığı ve öfke nedeniyle şiddete yönelebileceklerine dikkat çekti.
Öte yandan Ürdün’ün İçişleri ve Çalışma Bakanlığı yetkilileri, protestoları “yasa dışı” ilan ederken, işsiz gençlere özel sektörde iş aramalarını öneriyor. Fakat protestocular özel sektör işlerinin sadece Madaba ve Sahab kentlerinde olduğunu söylüyor. Maaşların ise sadece Dihab’dan iş yerine gidiş geliş yol parası masrafına ya da büyük şehirdeki kira ve en temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamaya yettiğini söylüyor.
Özel sektördeki işler ile aile geçindirmenin mümkün olmadığını, yükselip ileride daha iyi bir pozisyona gelmenin de mümkün olmadığını belirttiler.
Ürdün’ün yeni hükümeti işsizliği azaltmak için bir dizi önlemler aldığını açıkladı. Bunlardan ilki, sayıları bir milyonu geçen göçmen işçileri Ürdünlülerle değiştirmek. Fakat analistler bunun da çözüm olmadığını söylüyor. Çünkü göçmen işçiler genellikle inşaat ve hizmet sektöründe çalışıyorlar. Ürdün’ün sorunu, eğitimli gençlere iş temin edememesi. Üstelik bu işler de Ürdünlülerin talep ettiği sigorta ve iş güvencesinden yoksun.
Ürdün hükümeti ayrıca, işsiz Ürdünlülere kendi işlerini başlatmaları için toplam 25 milyon dinar (35 milyon dolar) kredi dağıtılacağını duyurdu. Dhiban kentinde yaşayanlar bu açıklamanın teoride kulağa hoş geldiğini fakat pratikte bir çözüm sunamayacağını söylüyorlar. Ürdün’ün genelinde Dhiban gibi kırsal ve yoksul bölgelerin çoğunlukta olduğunu ve böyle yerlerde insanların ancak ekmek satın almaya para bulabildiklerini belirtiyor: “Dhiban gibi, insanların ancak ekmek almaya para bulabildiği bir yerde ne gibi bir yatırım yapabiliriz?”
Ürdünlü gençler bu yüzden direnişlerinden vazgeçmeyeceklerini ifade ediyorlar: “Sorunumuzu çözmeye çalışmaktan çok, bizi susturmaya ve çadırımızı yıkmaya çalıştılar. Kaç kere yıktıklarına aldırmaksızın, çadırımızı kurmaya devam edeceğiz”.