Ukrayna’da Neler Oluyor-Tarık Şamil Yılmaz
UKRAYNA DA NELER OLUYOR
Siyonist güdümlü küresel emperyalizm, avını bu kez Avrupa’dan seçti. Dünyada iki ayrı kutup havası estiren, gerçekte tek bir millet olan küfür cephesi(1) yeni senaryosunu mazlum Ukrayna halkı üzerinde oynamaya başladı.
Kuran-ı Kerim Leheb Suresinde “Ebu Leheb’in iki eli kurusun-kurudu da” (2)diyerek bizlere müjde verdiği ve İslam inkılabının “ne doğu ne batı ”şiarıyla ortaya koyduğu batının emperyalizmi ile doğunun komünizmi ve bunların gayri meşru çocuğu demokrasi süslemeli sekülerizmi dünya halkları nezdinde son demlerini yaşamaktadır.
Ukrayna olayları son günlerde dünya gündemine oturunca, Ukrayna ile ilgili haberleri yeniden tarama ihtiyacı hissettim ve neticede gördüm ki her zaman olduğu gibi bu fitne olaylarının altında beyin hareketini Siyonist İsraillilerin yaptığı(3) ve baş aktörlüğünde ABD ve Rusya’nın olduğu (4) ayrıca yerli işbirlikçilerin efendilerine hizmette yarıştığı ve yerli halkın kirli oyunlara alet olduğu bir tablo ile karşılaştım(5).
Amerika ve Rusya Dünyayı babalarından kendilerine miras kalan bir çiftlik gibi görmekte ve mirasyedi evlatlar gibi kavga edip durmakta ve kirli siyasetlerine ülkeleri ve mazlum halkları alet etmektedirler(6) . Görünürde rol gereği kavga etseler bile birbirlerine danışmadan ve kendi aralarında istişare etmeden hareket etmemektedirler(7).
Ebu Leheb’ler iki ellerini de kullanarak zaman zaman sağ eliyle(Kapitalizm) zaman zaman sol eliyle (Kominizm) ortalığı karıştırmaktan çekinmemektedir örneğin Karadeniz’de önce Rusya’nın tatbikat yapması ardından ABD nin savaş gemilerinin Karadeniz’e yanaşması ve bölgedeki gerginliği tırmandırması gibi(8).
Dünya üzerinde bulunan Siyonist Yahudiler’ in tarihi incelendiği zaman görülecektir ki yeryüzündeki hemen hemen bütün fitnelerin altında onların parmağı bulunmaktadır. Kuran-ı Kerimde en çok eleştirilen fitneci zihniyet budur. Peygamberlere ve tabilerine de en çok güçlüğü çıkaranlar bunlar olmuştur. Bu Siyonist zihniyet Arap Yarımadası’nda Peygamber Efendimiz(sav)in eliyle sürülüp çıkarılmış ve böylece dünyanın değişik bölgelerine dağılmışlardır. Zaman zaman çıkardıkları fitneler sebebi ile birçok defa ölüm ve sürgünle yüz yüze gelmişlerdir. Bundan dolayı çok ciddi uzun vadeli planlarla kendilerini kamufle ederek fitne ve fesat faaliyetlerine devam etmişlerdir. Günümüzde ise artık iyice azgınlaşmışlar ve kimliklerini ortaya koymaktan çekinmemeye başlamışlardır. Dünya halkları ise son yıllarda ciddi bir uyanışa geçmiş ve kendilerini yüzyıllardır başlarına çöreklenen bu Siyonistlerin tahakkümünden kurtarma mücadelesine girişmişlerdir. İşte Ukrayna halkıda kendilerini sömüren zihniyetin temeli olarak gördükleri Siyonist Yahudi Lenin’in heykelini yıkmaları, dünya Siyonizm’ini rahatsız etmiştir. Zira onların bu hareketi diğer halklara kendileri açısından kötü bir örnek olacaktır(9).
Ukrayna ile ilgili ABD ve Rusya arasında bu tiyatro oynanırken AB, BM VE NATO gibi siyasi ve askeri Siyonist güdümlü teşkilatlarda mazlum halkların ölmesine seyirci kalmakta ve arabuluculuk rolü oynamaktadır(10)
2014 yılı ocak ayında ABD savaş gemileri Soçi Kış Olimpiyat oyunlarında güvenlik sorununun çıkması durumunda gelişmelere müdahil olacağı bahanesi ile Karadeniz’e gönderilmişti konu ile ilgili Rus analistler Ukrayna’daki gerilimi tırmandırmanın hedef alındığını söylemişlerdi(11).
AB Ukrayna’da muhalif liderleri de sürekli olarak ön plana getirerek gerginliği halka tam oturtmaya çalışmaktadır(12). Küresel emperyalizm bu oyunu diğer dünya ülkelerinde de oynamaktadır.
Putin’in, Soçi Kış Olimpiyatları’nda diğer siyonist liderlerle Suriye, Ukrayna ve Afganistan’daki gelişmeleri ele alacaklarını bildirmesi, “Soçi Kış Olimpiyatı’nda sakin, rahat, samimi bir ortamda konuşmak için iyi bir fırsat ve bunu gerektiği şekilde değerlendirebileceğimizden eminim. Suriye, Ukrayna ve Afganistan’la ilgili sorunların çözülmesi yönünde ortak zemin bularak ilerlemek için bu fırsattan en yüksek düzeyde faydalanmak gereklidir” şeklindeki cümlesi ve Afganistan’daki yabancı güçlerin Afganistan’dan çekilecek olması dolayısıyla bu ülkedeki durumun kendilerini yakından ilgilendirdiğini ifade ettiği, “Mevkidaşlarımla Afganistan ile Ortadoğu’daki güvenlik ve ekonomi sorunlarını konuşacağım” ifadelerini kullanması, bu ülkelerde Siyonistlerin ortak planlar yürüttüklerini göstermektedir(13)
Venezüela Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro’da, muhaliflerin hükümet aleyhindeki gösterileri ile ilgili açıklamasında, Venezüela’nın Ukrayna gibi olmadığını ve asla Ukrayna’da yaşanan olayların Venezüela’da yaşanmasına izin vermeyecekleri konusunda uyarıda bulunmuş, Amerikalı kapitalistlerin desteği ile darbe yapmak isteyen çevreleri bildiklerini ve ülkesinin buna karşı bütün tedbirleri aldığını söylemiş ayrıca ülkesinde yaşanan huzursuzluklardan dolayı Amerika’yı sorumlu tutarken, Amerika’nın bu olaylarda parmağının açık bir şekilde görüldüğünü söylemişti(14). Nicolas Maduro’nun da belirttiği gibi Ukrayna’daki karışıklıkların temelinde ABD nin rolü çok büyüktür.
Yine Ukrayna’da hükümet karşıtı gösterilerde Siyonist İsrail rejiminin eski bir subayının da bulunduğu bu subayın gösterilerde 20 kişilik bir gruba liderlik yaptığı ortaya çıkmıştır. Ukrayna kaynakları söz konusu subayın ismini açıklamazken, daha önce de Ukrayna’daki hükümet karşıtı gösterilerde İsrailli 4 eski askerin bulunduğu ortaya çıkmıştı(15). Ayrıca, Siyonist İsrail’in Beyin adamlarından, Bernard Henri Levi’nin, gittiği her ülkede ortalığı karıştırdığı görülmüştür. Siyonist Levi; Libya, Suriye, Mısır ve Ukrayna da görüntülendikten sonra, gittiği ülkeleri El Kaide teröristleri ya da paralı çapulcular eliyle karıştırmıştır(16). Bu resimleri kaynağa bakarak görüntüleyebilirsiniz.
Ukrayna’da, Batı ve Amerika’dan destek alan sözde muhalifler’in bulunduğu çadırlarda, Özgür Suriye teröristlerinin bayrağının dalgalanması küresel Siyonist emperyalizmin sergilediği oyunun bir başka sahnesini oluşturmaktadır(17).
Ukrayna’da bu olaylar olurken İran İslam Cumhuriyeti dışişleri bakanlığı sözcüsü Merziye Efhem, Ukrayna’daki gelişmelere tepki göstererek, Ukrayna olaylarına yönelik dış müdahalenin bu ülkeyi çok derin krizlere sürükleyebileceğini söyledi. Böylece İslam İnkılabı halklara karşı yapılacak dış müdahalelere karşı olduğunu, evrensel halkçı tavrını aynen Suriye de olduğu gibi belirtmiştir (18).
Ukrayna’da,2014 yılı şubat ayında Batı destekli muhaliflerle, Rus destekli Hükümet yanlıları arasında yaşanan çatışmalarda, ölü ve yaralı sayısının artması(19) bana mısırda yaşanan olayları hatırlattı. Siyonist emperyalistlerin Mısır ve Suriye’deki oynadıkları senaryo ile Ukrayna’daki olaylar birbirine çok benziyor.
Ukrayna’da halk bu şekilde katliam edilirken Putin ve Obama telefonda Ukrayna’daki durumu görüşmüşler, görüşmede Ukrayna’daki durumu değerlendirmişler , Putin Ukrayna’daki durumun istikrara kavuşturulması(!) amacıyla acil önlemler(!) alınmasının önemini vurgulamış radikal muhalefetle çalışmanın önemine işaret etmiş. İran’ın nükleer programıyla ilgili olarak iki ülkenin yapıcı işbirliği yürüttüğü vurgulanmıştı. Taraflar, bu alandaki yoğun işbirliği(!)ne devam etme konusunda anlaşmışlar. Rusya ve ABD devlet başkanları Suriye kimyasal silahlarının imhasına yönelik olarak imzalanan antlaşmaların uygulanması hakkında fikir alışverişinde bulunmuşlar. İki ülke dışişleri bakanları Cenevre’de gerçekleştirilen görüşmeleri dikkate alarak Suriye sorunun çözüm bulmak amacıyla yakın işbirliğine devam edeceklerini söylemişlerdi. Bunun yanında Barack Obama Putin’i, Soçi Olimpiyatlarının başarılı şekilde yürütülmesinden dolayı tebrik etmişti(20). Tüm bu ilişkiler dünya siyasetinde ABD -Rusya ilişkisini ortaya koymakta ve Ukrayna’nın başına kimlerin çorap ördüğünü göstermektedir.
ABD -Rusya ilişkisi bu şekilde samimi bir şekilde devam ederken dünya kamuoyunun karşısında danışıklı olarak döğüşmeye devam etmişlerdir. Üst düzey Rus bir yetkili, Ukrayna’da yaşanan son gelişmeler üzerine bu ülkenin parçalanmasıyla ilgili uyarıda bulunarak “Ukrayna parçalanırsa savaş çıkar(!). O zaman Moskova da Kırım’dan yana(!) tavır alır” demiş. Ayrıca “Ukrayna’nın parçalanması halinde, çıkacak savaşta onlar ilk başta Kırım’ı kaybederler. Çünkü biz Gürcistan’da yaptığımız gibi girer ve orayı koruruz(!)” diyerek işgalci ve sömürgeci mantıklarını ortaya koymuş ve Rus deniz filosunu Kırım limanına yanaştırmıştır (21).
Olaylar bu boyuta gelirken, Amerika yönetimi önce karıştırmış, sonra timsah misali gözyaşı dökmeye başlamıştır. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice, Ukrayna’da yaşanan son gelişmeler ve Rusya’nın bu ülkeye karşı askeri müdahalede bulunması ihtimali üzerine “Moskova eğer böyle bir girişimde bulunursa tehlikeli bir hata işlemiş olur” demiş, ayrıca “Ukrayna’nın parçalanması ne Rusya’nın, ne ABD ve ne Avrupa’nın lehine” diye söyleyerek güya Ukrayna’nın Rusya tarafından işgal edilmesine karşı çıktığını söylemiştir(22).
Ukrayna meselesinin bir başka boyutu da Ukrayna’ya bağlı özerk bir eyalet durumunda olan Kırım ve Kırım Müslümanları meselesidir (Kırım Karadeniz’in kuzeyinde bir adadır ve bu bölge Ukrayna’nın bir bölümü olarak bölgesel siyasi özerklik açısından (özerk cumhuriyet) olarak kabul edilir. Çoğunluğu Müslüman olan Kırım Cumhuriyetinde yaşayan Tatarlar ülke nüfusunun % 12’den fazlasını oluşturmaktadır. Ukrayna İslam Merkezi Kırım Özerk Cumhuriyetinde yer almaktadır.)
2013 yılı ekim ayında Kırımda Müslümanları zor duruma sokmak için emperyalist güçler ibadethanelere saldırmaya başladılar. Kırım Müslümanları Komitesi ve Temsilciler Meclisi şaşkınlıkla bu ülkede camilere karşı son zamanlarda yapılan saldırıları üzerinde durarak kolluk kuvvetleri tarafından uygulayıcı eylemlerle bu suçun faillerinin belirlenerek cezalandırılmasını istediler(23).
2014 Şubat ayının sonlarında Emperyalist senaryo Kırım’a kaydırıldı. Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin parlamento ve başbakanlık binaları silahlı gruplarca ele geçirildi. Kırım Tatar Meclisi Başkanı Rifat Çubarov olayı Facebook hesabından duyurdu. Çubarov, parlamento ve başbakanlık binalarının silahlı kişilerce ele geçirildiğini ancak bu kişilerin üzerinde tanınmalarını sağlayacak herhangi bir işaret bulunmadığını açıkladı. Bu durum ülke içinde çok karanlık bir oyunun oynandığının diğer bir delilidir(24).
Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti’nde, Kiev’deki yönetim karşıtı gösterilerin başarıya ulaşmasının ardından ortaya atılan Ukrayna’dan ayrılma senaryoları gerilimin iyice tırmanmasına neden oldu. Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamento Başkanı Konstantinov’un, “Kırım’ın Ukrayna’dan ayrılmasının gündeme gelebileceği” yönündeki açıklamalarının ardından bölgede gergin bir bekleyiş başladı. Kırım Parlamentosu, ülkedeki siyasi durumu ele almak için olağanüstü toplanma kararı aldı. Bu arada Rusya yanlıları ile karşıt görüşlü Kırım Tatarları arasında çıkan arbedede 26 kişi yaralanmıştı. Böylece Kırımı işgale hazır hale getirmeyi amaçlıyorlardı. Kırım halkının büyük bir kısmı Ukrayna’dan ayrılmayı istemediği halde başta bulunan satılık yöneticiler, Kırımın Rusya’ya bağlanacağının ayağını yapmaya başladılar bile(25).
Ukrayna’nın başkenti Kiev’de başlayan gerilim, Rusya yanlılarının yoğun olduğu Kırım’a sıçrayıca, Rusya yanlısı örgütler Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasını için mücadele ederken Kırım Tatarları buna karşı çıktı. Kırım Parlamentosunun önünde Rusya yanlısı gruplar Kırım’ın bağımsızlığını isteyen protesto gösterisi düzenledi. parlamento başkanının protestoculara, bağımsızlık ilanının görüşüleceği olağanüstü toplantı yapılacağını söylemesinin ardından gruplar kısmen dağıldı. Ancak Rusya yanlıları Sivastopol’daki Nahimov Meydanı’nda toplandı. Rusya lehine sloganlar atan göstericiler, Ukrayna bayraklarının yanı sıra Rusya bayrakları da taşıdı. Geçici yönetime tepki gösteren protestocular, işadamı Aleksey Çaliy’i Sivastopol Belediye Başkanı ilan etti. Rusya yanlılarının Belediye Başkanı ilan ettiği Çaliy, kentin güvenliğini sağlamak için halk savunma birlikleri oluşturdu. Bu arada Kırım Tatarları, gece saatlerinde Kırım Tatar Milli Meclisi’ne boyalı saldırı düzenlenmesi üzerine Parlamento önünde toplandı ve Kırım’ı Ukrayna’dan ayırıp Rusya’ya bağlamaya yönelik her türlü girişime karşı çıkacaklarını açıkladı. Ukrayna’da yaşanan çatışma sürecinde Kırım Parlamentosu Başkanı açıklama yaparak, Kırım’ın Ukrayna’dan ayrılabileceğini söylemişti(26).
Kırım’daki Rusların Ukrayna’dan ayrılma talebiyle başlayan gerginlik, başkent Akmescit’te silahlı işgale dönüştü. Kendilerine “Rus Halkının Koruma Güçleri” adını veren bir grup, parlamento ve başbakanlık binalarını işgal etti. İşgal sürerken Rus yanlısı parlamento üyeleri “referandum” gündemiyle toplandı. Parlamento Kırım Özerk Bölgesi’nin geleceğini tayin için referandum kararı aldı. Bu durumda Kırım’ın Ukrayna’dan ayrılıp ayrılmayacağının oylanmasına karar verildi(27).
2014 Şubat ayının sonlarında Rus Askerleri önce Kırımda ki Akmescit Havaalanını Sonra da Sivastopol Yakınlarındaki Belbek havaalanını da İşgal Etti(28).
Bu arada Rusya, dostlarının sahte tepkilerinin gölgesinde Kırım’a askeri sevkiyatı sürdürdü. Ukrayna’da yaşanan son gelişmelerle uzaktan yakından alakalı olmayan Kırım bölgesini işgale başlayan Rusya göstermelik tepkilerin gölgesinde her geçen gün askeri yığınağını artırdı(29).
Tüm bu olaylar Suriye yönetiminin arkasında Rusya’nın olmadığını bir kez daha belgeledi. Suriye cumhurbaşkanı Beşar Esad halkına değil de Rusya’ya dayansaydı başına neler gelirdi, acaba? Bilinçlice olayları saptırıp, Suriye’nin arkasında Rusya var diyerek, Rusya tarafından korunduğu iddia edilen Beşar Esad, Müslüman halkların gözünden düşürülmek istendi. Fakat Rusya’nın kendi yanında bulunan Ukrayna’ya bile hayrı dokunmadı. Demek ki görmeye tahammül edemedikleri direniş ekseni, dünya müstekbirlerinin uykusunu kaçırmaktadır. Artık bunların foyaları ortaya çıktı. Karşıt olarak göstermek istedikleri Rusya’nın da Batı’nın kuklası olduğu bir kez daha anlaşılmış oldu(30).
Evet tarihler 2014 mart ayı ve Rus askerleri, 6 günde, tüm dünyanın gözü önünde Kırım’ın kontrolünü tamamen ele geçirdi. Akmescit’teki parlamento, başbakanlık, devlet televizyonu binası ile havaalanı Rus askerlerinin kontrolüne geçti. Ayrıca Ukrayna Deniz Kuvvetleri ile Emniyet Müdürlüğü binalarının çevresi de Rus askerlerince kuşatılmış halde. Rusya yanlısı askeri elbiseli kişiler Kırım’ın şehirlerarası karayollarını da kontrolleri altına aldılar(31).
Rusya Kırımda Bu işgalleri yaparken Siyonist Yahudiler İsrail’den gelerek, Ukrayna’daki batı yanlısı darbe ’de aktif rol alarak, Batı yanlılarının zafer kazanması için, ayin düzenlemeleri bu işgaldeki Siyonistlerin payını göstermeye yeter.Bugün Kırıma asker çıkaran Rusya rejimi, Siyonist İsrailli Yahudilerinin de destek verdiği, batı yanlısı darbecilere karşı neden askeri müdahale de bulunmak için, askerlerini Ukrayna’ya göndermedi? Rusya ve Amerika Ukrayna da, çok yönlü bir oyun oynuyorlar! dikkat etmek lazım(32).
Geçtiğimiz aylarda Mısır’da halkın büyük çoğunluğunun gitmesi için gösteriler yaptığı devrik lider Mursi’yi seçilmiş(!) lider diyerek koruyup kollayanlar bugün Ukrayna’nın seçilmiş(!) liderini korumaya girişmemesi ilginç değil mi? Ukrayna’daki ABD-Rusya danışıklı dövüşünde Müslüman Kırım halkının hedef alınıp, Kırım’ın işgal edilmesi de ayrı bir dikkat çeken husustur.(33)
Ukrayna’da iki taraftan öldürülen insanların aynı keskin nişancılar tarafından katledildiği, keskin nişancıların mevcut yönetim tarafından koruma altına alındıkları ve kimliklerinin ise gizlendiği haberlerde ortaya çıktı. Hem ülkemizde hem de dünyanın dört bir yanında kargaşa çıkarmak isteyenler bu tarz hareketlerle halkları birbirine düşürmeyi amaçlamaktadır. Bu ve benzeri sahneler emperyalistlerin planlarının olduğu bütün ülkelerde görülmektedir(34)
Rusya devlet başkanı Putin 4 Martta yaptığı açıklamada, askeri seçeneğin, Ukrayna krizinde en son baş vurulacak seçenek olduğunu ve Ukraynalıların bizzat kendilerinin kendi kaderlerini belirlemeleri gerektiğini bildirdiği halde(35),Ukrayna istihbaratı Putin’e ait olan ses kaydını yayınlamış, kayıtta Putin konuştuğu Rus komutana Ukrayna askerini provoke ederek çatışma çıkarması için emir vermiş, Ukraynalı askerlerin neden provakasyonlara gelmediğini ve Rus askerlere ateş açmadığını sormuştur(36).
6 Martta Kırım Başbakan Yardımcısı Rustam Temirgaliyev, Kırım Parlamentosu’nun kapalı oturumda Kırım’ın Rusya Federasyonu’na dahil olması için karar aldığını açıkladı. Kırımda yapılacak referandum tarihi de 30 Mart’tan 16 Mart’a çekildi. Referanduma gidecek olan Kırım’da seçmenlere iki seçenek sunulacağı söylendi
1) Kırım bağımsız, otonom olsun 2) Kırım, Ukrayna’dan ayrılarak, Rusya’ya bağlansın
Yani Siyonist Emperyalist güçler kafaya koymuş Ukrayna’yı parçalayacaklar. Ya Kırımı ayıracaklar ya da Rusya’ya bağlayıp köle haline getireceklerdir(37).
Ukrayna meselesiyle yeni bir plan yapan siyonist-emperyalist-komünist blok çevirdikleri filim-fırıldakla bir taşla birden fazla kuş da vurmak isteyerek Ukrayna olayları ile uzaktan yakından alakası olmamasına rağmen Kırım’ı Rusya’ya işgal ettirmiş böylece bir sahte kabadayılık senaryosu yazılmış, olası bir vukuatta da bölgede yaşayan bir avuç müslümanın katledilmesi hesaplanmıştır.
Dikkat çekmek istediğimiz bir nokta daha var, bu süreçte ABD ye karşı gibi gösterilen Rusya kesinlikle dünya halklarının dostu değildir. Hem kendi halkına düşmandır, hem de dünya halklarına düşmandır. Bugün dünya sömürü düzeninin patronu ABD ise Rusya onun bir elemanıdır. Bize bu tarihi bakış açısını ise İmam Humeyni(ra) şu sözüyle kazandırmıştır: “Amerika, İngiltere’den kötüdür; İngiltere, Amerika’dan kötüdür. Rusya, her ikisinden kötüdür; hepsi birbirinden kötüdür; hepsi birbirinden ‘necis’tir. Ancak; bugün ‘işimiz’, Amerika ile.!”.
Başımızda bulunan süfyani deccaller ABD taraftarı diye ABD karşıtı olarak gösterilen Rusya’yı sevmemeli, veya ehveni şer mantığıyla konuya yaklaşılmamalıdır ve bunlara alkış tutulmamalıdır. Zira bugün dünya müslümanları ve mustazafları çaresiz, derbeder, ümitsiz değildir ki bir ehvenişer’e yapışma gereği hissetsinler. Bugün tüm dünyanın en büyük tek gücü İslam İnkılabı’dır ve onun açıklamaları dünyaya yön vermektedir.
İran İslam Cumhuriyeti’nin Ukrayna olaylarına bakışını kısaca incelediğimizde herhangi bir parçalanma olmamasını vurgularken, asla dış müdahale yapılmaması gerektiğini söylemesi önemlidir. Zira Rusya bugün Suriye meselesi ekseninde sanki İran ile berabermiş gibi lanse edilmektedir. Dünya siyaseti gereği liderlerin ağzından bizim söylediğimiz gibi net bir şekilde çıkmasa da uygulamalara baktığımızda Rusya’nın kiminle beraber olduğu açıkça görülmektedir. İran her daim huzur ve barışın dünyaya hakim olmasını istediğinden ülkelerin de kendi meselelerini içlerinde halletmelerini istemekte, dış müdahalelelere hoş bakmamakta; kendisi de dışarıdan kimseye müdahale etmemektedir. Yardıma ihtiyacı olana maddi ve manevi yardımda bulunan İslam İnkılabı, her halkın kaderini kendilerinin belirlemesini ilahi imtihan gereği doğal olarak görmekte ve istemektedir.(38)
Yazımıza burada son verirken Cenab-ı Haktan dünya Müslümanlarının ve Mustazaflarının kurtuluşu için niyazda bulunuyor ve sizleri Allaha emanet ediyoruz. Vesselam
Kaynakça :
(Ettefsirul Kuranil Azım (İbn-i Kesir) C. 1. Sh: 163, Beyrut/1969)
(Kuran-ı Kerim 111-2)
http://www.islamidavet.com/2014/02/22/siyonist-israilin-beyin-adamlarindan-bernard-henri-levi-hangi-ulkeye-gitti-ise-o-ulkeler-karistirdigina-gore-bu-ulkelerdeki-karisiliklarin-arkasinda-israilin-oldugunu-kanitliyor/
http://www.islamidavet.com/2008/04/01/bush-nato-zirvesi-icin-avrupada/
http://www.islamidavet.com/2014/02/06/rusya-soci-olimpiyatlari-icin-hazir-oldugunu-acikladi/
http://www.islamidavet.com/2014/02/22/putin-ve-obama-telefonda-ukraynadaki-durumu-gorustuler/
http://www.islamidavet.com/2008/04/01/bush-nato-zirvesi-icin-avrupada/
http://www.islamidavet.com/2014/02/06/rusya-soci-olimpiyatlari-icin-hazir-oldugunu-acikladi/
http://www.islamidavet.com/2014/01/22/abd-gemileri-karadenizde/
http://www.islamidavet.com/2011/05/25/leninin-yahudi-oldugu-resmen-kanitlandi/
http://www.islamidavet.com/2013/12/09/protestocular-kievdeki-lenin-heykelini-yikti/
http://www.islamidavet.com/2014/02/05/ab-yuksek-temsilcisi-ashton-kieve-gitti/
http://www.islamidavet.com/2014/01/22/abd-gemileri-karadenizde/
http://www.islamidavet.com/2014/02/05/ab-yuksek-temsilcisi-ashton-kieve-gitti/
http://www.islamidavet.com/2014/02/06/rusya-soci-olimpiyatlari-icin-hazir-oldugunu-acikladi/
http://www.islamidavet.com/2014/02/15/venezuella-cumhurbaskanindan-muhaliflere-uyari/
http://www.islamidavet.com/2014/02/20/efhem-dis-mudahale-ukraynada-durumu-vahamete-suruklemistir/
http://www.islamidavet.com/2014/02/22/putin-ve-obama-telefonda-ukraynadaki-durumu-gorustuler/
http://www.islamidavet.com/2014/02/27/tatarlar-rusyaya-baglanmak-istemiyor/
http://www.islamidavet.com/2014/02/28/kirim-ozerk-bolgesinin-gelecegi-referandum-ile-belli-olacak/
http://www.islamidavet.com/2014/03/04/rusya-kirimin-kontrolunu-ele-gecirdi/
http://www.islamidavet.com/2014/03/02/siyonist-yahudilerin-ukraynada-ne-isi-var/
http://www.islamidavet.com/2014/03/05/ingilterenin-ukrayna-ile-ilgili-gizli-belgesi-ifsa-oldu/
http://www.islamidavet.com/2014/03/06/kirim-meclisi-rusyaya-baglanma-karari-aldi/
İşte habercilik, İşte araştırma. Ancak çok yanlı(?), tarafgirane (?) bir yazı olmuş. Çok fazla halkçı, çok mazlumdan yana bir yazı olmuş. Hele de en sonunda İran İslam İnkılâbı ile olaya nokta koyması bize başka seçenek bırakmamış. Zaten başka seçeneklerin halk toplulukları için reva gördükleri durumlar ortada. Biz de tarafımızı seçelim öyleyse; halklar, mazlumlar, ve İslam İnkılâbı. Ayrıca üstadın şu sözünü de yad edelim; Zalimler için yaşasın Cehennem! …