Sizi gidi zengin emekliler sizi… – Hüseyin Yahya CEVHER
Sizi gidi zengin emekliler sizi… – Hüseyin Yahya CEVHER
Emekli, “Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli” anlamlarına geldiği gibi genel kullanımda “Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse” olarak geçmektedir. Kendimi bildim bileli emekliliğe karşıyım, bir insanın emekli olmaması gerektiğini düşünür, çalışırken dünyasını değiştirmesi gerektiğini savunurum.
Ne yaptın hemşehrim, ölünceye kadar çalışılır mı diyenleri duyabiliyorum… İnsan gücü yettiğince çalışıp, çabalamalıdır. Her insanın yapabileceği bir iş mutlaka vardır. Emeklilik biraz zamanı boşa geçirme dönemi olarak görülüyor bazılarınca, bunun bir şekilde değiştirilmesi lazım. Bu sözlerimden halk düşmanı sistemin emeklilik yaşını 65’e çıkarmasını desteklediğim çıkmasın. İnsan yaşına, durumuna, gücüne-kuvvetine göre sürekli bir iş yapmalıdır, bunu anlatmaya çalışıyorum.
İnsanlar doğar, büyür ve ölür demişti geçenlerde bir ağabeyim, bunu söylerken mevcut durumların hep değişeceğini, gençlerin yaşlanacağını, şu anki yaptığımız işleri yapamayacağımızı ve başkalarının bu işleri yapacağını anlattı. Biliyoruz, dünya kime kaldı da bize kalacak, o yüzden her değişimin ardından kendimize en uygun işi bulup yapmamızı, sürekli çalışıp çabalamamızı ve iş üzerindeyken şehadete kavuşmayı her daim Yüce Rabbimden niyaz ederim, yeri gelmişken duamı tekrarlayım, siz de Amin deyin…
Gariban halkımız gözünü açtığı andan itibaren sigortalı bir iş bulmayı, işine gidip gelmeyi, sonra da emekli olup huzurluca camisine gitmeyi hayal ededursun, halk düşmanları, verdikleri üç kuruş asgari ücrete “iyi para” demeyi ve emekli olduktan sonra torununa alacağı şekerin, çikolatanın hayalini kuran mustazaflara verdikleri bir buçuk kuruş emekli maaşı ile övünmeyi de bırakmamaktadırlar. Tarihin en sahtekar, en yalancı, en riyakar, en namert, en hain, en alçak, en pislik, en en… sayamadığımız ne kadar kötü haslet var ise üzerlerinde bulunduran bu kadro söyledikleri yalanların hemen ardından da siz inanmayacaksınız diye eklemeyi de dünya pişkinlikte zirve ödülünü almak için söylemekten de çekinmemektedirler.[1]
Her ne kadar ben emekliliğe karşı da olsam yaşlandığı zaman insanın gençliğinde olduğu gibi dinamik bir şekilde çalışamayacağı izahtan varestedir. O yüzden her sosyal devlet vatandaşına emeklilik günlerinde en güzel hizmetleri sunmalı, kendisine yetecek maaşı vermelidir. Hiç bir noktasında zerre kadar adaletin yer almadığı halk düşmanı sistemden keyfi, küfri ve cebri kanunlar çerçevesinde böyle bir adaleti beklemek yersiz olacaktır. O yüzden “Hak tanımayan ve hakkı kuvvette bilen zalime karşı hakkın lisanı kuvvettir.” (Mehmed Kayalar) düsturu ile gücü tükenmemiş emekliler başta olmak üzere, “iyi para”(!) alan asgari ücretliler derhal haklarını almak için harekete geçmelidir.
Aksi halde 2015 yılı için açıklanan yüzde 3+3 zammı bozdurup, bozdurup harcamaya devam ederken, sizlerden tuz isteyen eşinize, ayakkabı isteyen çocuğunuza, ilaç isteyen ananıza karşı mahçup olmaya devam eder, para harcamamak için evden dışarı çıkmadığınız günlerin sayısını artırmak zorunda kalırsınız. Bağkurlu çiftçi emeklisi yaklaşık 550 TL, bağkurlu esnaf yaklaşık 750 TL, SSK emeklisi yaklaşık 700 TL emekçi maaşı alırken verilen yüzde 3’lük zam ki en yüksek maaştan hesaplasak ayda 20 TL’ye tekabül etmektedir, hangi gediği kapatacağı merak konusudur.
Lafa gelince, kabadayılığıyla “kimsesizlerin kimi olarak, sessiz yığınların sesi olarak yola çıktık” diyen saray sahibi ise artık terleyen cumhurbaşkanı olarak kaç çeşit hamamı, terleme odası, saunası olduğu kesin olarak bilinmeyen mekanında ter atarken; gözünde iyice küçülen ezilen halk kitlelerini sözüne dahi almaz olmuştur.
Önceki yıllarda 25 yıl çalıştıktan sonra emekli olan, emekli maaşını alırken de hala dinç olduğu için çalışmaya devam ederek rızkını kazanmanın peşinde koşan gariban halkımıza yeni kanunlarla emeklilik yaşı olarak erkekler için 60, kadınlar için 58 uygun görülmüştür. Ortalama yaşam ömrü olarak açıklanan 70’li yaşlar doğru bile olsa ömrünün çok kısa bir zamanında kölelik yapmadan yaşama hakkı verilen emeklilerimize bu sefer de bir buçuk kuruş maaş verilerek apayrı acılar yaşatılmaktadır.
Uzun lafın kısası Anadolu halklarının kurtuluş reçetesinin yazarı, büyük iman doktoru Üstad Bediüzzaman Said-i Nursi hazretlerinin dediği “Aç olan canavara karşı tahabbüb[Sevgi göstermek, muhabbet beslemek] etsen, merhametini değil, iştihâsını açar.Sonra döner, geliyor; tırnağının, hem dişinin kirasını senden ister.” sözünden yola çıkarak kanımızı dökmeyi, bizleri aç, susuz, perişan bırakmayı, çoluğumuzu çocuğumuzu köle yapmayı, vatanımızı elimizden alıp siyonistlere peşkeş çekmek isteyen halk düşmanı siyonistlere tahabbüb göstermeyelim.
Yazıyı yazarken yaptığım araştırmalar esnasında yeni bir halk düşmanı kanunun daha uygulamaya konduğunu öğrendikten sonra neden yukarıda o kadar saydırdım şimdi söylenebilecek bir şey bırakmadım diye kısa bir pişmanlık yaşadım. 8 Eylül 1999’dan sonra işe girmiş sigortası asgari ücretten ödenenlere 350 lira emekli maaşı ödenecekmiş. Konu hakkında görüşleri alınan vatandaşlar şoka girerken, bir çoğu bu duruma bir şaka gibi yaklaşıyor. Ne diyelim, böyle alçaklık, böyle hainlik, ne görüldü, ne de duyuldu…
[1] https://www.halkhaber.org/2014/12/24/video-kendi-soyledigi-yalana-kendi-inanmayan-bakan-bana-inanmazsiniz/
Bu sabah önce emekliliğimi düşndüm,ne güzel olurdu diye hayal ettim ve 1 saat sonra yazınız çıktı karşıma vaz geçtim calışmaya devam
Tşkkürler
Sayın kemal dayı, ebedi istirahatgahımızda hep beraber Peygamberlerle, İmamlarla, Evliyalarla olmak dileğiyle. Yazıyı okuyup, yorum yazdığınız içi ben teşekkür ederim.