Savaş yok, bir şey yok ortada… – Hüseyin Yahya CEVHER
Savaş yok, bir şey yok ortada… – Hüseyin Yahya CEVHER
Attığı adımlarla yüzyıllık planları tek hamlede bozan halkımız, kendisine zulmetmekten zevk alan insan bozması vahşi canavarlara basiretli sözleriyle acı vermeye devam ediyor. Akamete uğramış olan BOP(Büyük Ortadoğu Projesi)’un Türkiye ayağını gerçekleştirmek için bir maşa hükmünde olan terör örgütü PKK ile uzun süredir devam etmekte olan göstermelik savaşa halkımızın inanmadığı bir kez daha tescillendi.
Gerçek manada bir terörle mücadele olmuş olsa halkımız evlatlarını feda etmekten neden çekinsin? Özellikle son günlerdeki şehid cenazeleri takip edildiğinde halkın bu oyuna gelmediği ve Devlet=PKK danışıklı dövüşüne ilgi duymadığı ortadadır.
Halkımızı fakirleştirip bir kısmını yerin dibindeki madenlerde katleden rejim, bir kısmını da paralı asker olarak kullanmakta, işine geldiği anda da katletmektedir.
Siirt’in Şirvan-Pervari karayolu üzerine yerleştirilen el yapımı patlayıcının, askeri aracın geçişi sırasında patlatılması sonucu hayatını kaybeden uzman çavuş Hakan Aktürk’ün kayınvalidesi, aynen damadı gibi uzman çavuş olan oğluna istifa dilekçesi verdirmiştir.
Bugün içi boş, kuru kuruya kurban olma dönemi geride kalmıştır.
Bugün aç bırakılarak basireti köreltilmek istenen halk hakkı haykırmaktadır.
Bugün ağabey-kardeş omuz omuza orduda görev yapanlar üst kademenin ihanetini açıklamaktadır.
Bugün damadını şehid veren ana, bir oğlunu daha kirli planlara feda etmeyeceğini bildirmektedir.
Bugün ağlayan analarımız, kendilerini ağlatanın kim olduğu çok iyi bilmekte; “Kahrolsun PKK” diyeceği yerde “Katil Erdoğan” demektedir.
Bugün artık aşırı yağış bile olsa oluşan selde devletin ihmalinin olduğunu herkes bilmektedir.
Bugün Türkiye halkının kardeşliği, yöneticilerin kalleşliği görmek istemeyenlere bile kendisini gösteren bir hakikat konumundadır.
Halkımızın sabrının taşmak üzere olduğu cenazesine gelenleri linç etmek istemesinden bile anlaşılmaktadır. Zira halkımız bugüne kadar sevmediği halde siyasi figürlerin cenazelerine gelmelerine ses çıkarmamış, dost var düşman var diyerek acısını içinde saklamıştır. Bugünkü dışa vurum ve patlama halkımızın halk yönetimine hazır olduğunu bir kez daha belgelemektedir.
Yediği haramlardan dolayı hakkı göremeyen ve zalimlere yalakalıkla üç günlük dünyada karın tokluğuna uşaklık yapanlar ise “din adamı” dahi olsalar halkımızın feryadından nasibini almaktadır. Öğretmen, İmam gibi toplumu yönlendiren kişilere olan saygısı ve sevgisi herkes tarafından bilinen halkımız gelinen noktada müftüye “Emekli Ol”, “Kula Kulluk Yapma” demiştir, olay bitmiştir, bitmek üzeredir.
Hele hele tıkır tıkır işlemesi düşünülen Iğdır’daki Suveren Jandarma Karakolu’na doğalgaz (LNG) yüklü tankerle gerçekleştirilmek istenen ve büyük bir facianın hedeflendiği ihaneti Yüce Allah(cc)’ın yardımıyla engelleyen Turan Mutlu Gün’ün cesareti ve basiretinin yanı sıra fitne amaçlı yönlendirme yapmak isteyerek terör örgütü PKK ile ülkemizdeki Kürtleri bağdaştırmak isteyenlere verdiği fıtratten gelen ilahi cevap “Çok güzel Türkçe konuşuyorlardı” çok manidardır.
Halkımız neler gördü, neler…
Deccallerin fitnesinden,Büyük İslam alimlerinin dualarıyla, en az zayiatla süreci atlatacaktır. Hak-Batıl mücadelesinin kapanışında etkin rol oynayacak Türkiye halkı şaha kalktı, kalkmak üzeredir. Vesselam.