Halk Haber'den...

Ramazan Hasbihalleri – Zalimlerin Mantığı – Lokman Hikmet SEBAT

zalimlerin-mantigi

Ramazan Hasbihalleri – Zalimlerin Mantığı – Lokman Hikmet SEBAT

“Feyevmeizin la yenfeu’llezine zalemu ma’ziretehum(O gün zalimlere mazeretleri bir fayda vermez.)”(Rum 57) Çok merak ediyorum ne mazeret sunacaklar o gün? Ve hangi yüzle? Fakat öyle değil işte. Zulmetmek öyle çirkin bir hale sokmuş ki bu taifeyi, yaptıkları herşeye bir kılıf bulmak çok kolay onlar için. Yıllar evvelinde bir röportaj okumuştum. İranın zalim ve devrik şahının karısını konuşturuyorlardı. Ne diyordu biliyor musunuz? “Biz çok mutluyduk. Rahat ve huzur içerisindeydik. Sonra Humeyni geldi. Ne oldu anlayamıyorum. Neden bu hallere düştük bilemiyorum.” Karısı böyleyse Şahı siz düşünün. Şu kokuşmuş mantığa bakarmısınız? Ne vardı ki diyor. Sahi ne vardı ki? Milyonlarca insan delirmişti zaten, herşey güllük gülistanlıkken(!) hem de. Tüm zalimler böyledir. Şu son zamanlarda açıkçası zalimlerin ayrı bir tür olduğuna inanmaya başladım. Coğrafyası, zamanı yok bunların. O kahrolası kafaları hep aynı. Cengizin torunu Hülagu bir şehri yakıp yıktıktan sonra sormuş komutanına: “Bu şehrin adı neydi?” diye. Daha adı konulmamış erkek bebekleri katlederken gene aynı sancı tutmuş geberesice Firavun’u. Veya devletin bekası için demiştir belkide. Hani şimdilerde sıkça diyorlar ya bazıları, zalimlerin kundaktaki bebeleri öldürmelerine mazeret bulmak için. Mazereti bitmez bunların. Mecburdurlar zulmetmeye. Mecburdurlar kandan, gözyaşından, mazlumların alınterinden beslenmeye. Ne yapsın garipler(!)? Çağdaşları da aynıdır bu türün. Bir ülkeye milyonlarca ton bomba yağdırarak “özgürlük ve demokrasi getirdik” derler. Veya yüzlerce mazlum işçi, bir helal ekmek uğruna yerin yüzlerce metre altında ölürken, bunlar çıkar ekranlara tüm mesuliyet, ihmal, vebal kendilerininken hem de konuşurlar pişkin pişkin:”Bu işin kaderinde ölmek var.” “Ölmüştür geçmiştir.” “Ne yani zengin mi fakirin kömürünü çıkarsın?” alın size mazeret. Bazen de mazeret diye dalga geçerler. “Gemi değil o gemicik. Şimdi bakın gemi var gemicik var.” değil mi ama? Velhasıl bu ayeti okuyup demeyin zalimin ne mazereti olur diye. Mazeretin kralı bunlarda. Ama bu saçmalıklarla ancak burda hüküm sürerler. Ben şimdi anlıyorum Zebanilerin niye sağır olduğunu. Bunların bu zırvalarını işitmemek için. Eğlenin bakalım az bir mühlet daha Ey Zalimler! Atalarınıza kavuşacaksınız. Hep beraber toplu mazeret sunarsınız belki işe yarar. Bekleyin görün. Çok yakında..

“Ve la hum yüste’tebun( Onların dertlerine çare de olunmayacaktır.)” Siz hiç çaresiz kaldınız mı? Siz hiç çaresizliğin dibine vurdunuz mu? Suriyeli 1,3,5,7,10 yaşlarında beş çocuğu emperyalist- süfyani beslemesi vahşilerce katledilen bir annenin yüzündeki ızdırabı anlayabilir misiniz? Siz hiç sahipsiz kaldınız mı? Yapayalnız, çakalların avına dönüştünüz mü? Ve sorular sorular..Tarihin başından beri zalimlerin biz mazlumlara hediye(!) ettiği sorular. Kendi saltanatlarını kuvvetlendirme adına dünyayı ateşe vermekten çekinmeyenlerin bize yaşattığı bitimsiz acılar, kahırlar. Bir bedeli olmayacak mı sandılar bu yaptıklarının? Birgün hesabının sorulmayacağını mı sandılar? Zerreden-kürreye, habbeden-kubbeye herşeyin yaratıcısının Allah Azze ve Celle olduğuna iman ettiğimiz gibi iman ediyoruz bu yapılanların zalimlerin yanına kar kalmayacağını. Cehennemin kapıları kapatılıp, kara zindanlarda korkunun,endişenin,acının en koyusunu tadarken acılarımız üzerine sefahet sofraları kuranlar, iyi bilsinler ki; o gün uzaktan uzağa her yeri yırtan çığlıkları kalacak sadece ve dönüşü olmayan pişmanlıkları. Ebede kadar..

Sadagallahulazim.

Related Articles

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top button