Ramazan Hasbihalleri – EY İNSAN – Lokman Hikmet SEBAT
Ramazan Hasbihalleri – EY İNSAN – Lokman Hikmet SEBAT
“Ey insan! Seni kerem sahibi Rabbine karşı aldatan şey nedir? O ki seni yarattı, seni düzgün yapılı kıldı ve ölçülü bir biçim verdi(İnfitar 6-7).” Vefasından, doğruluğundan, size olan iyiliklerinden hiç şüphenizin olmadığı bir dostunuzun olduğunu düşünün. Ama bunca vefaya, bunca ihsana karşılık bu dosta pek de ehemmiyet vermediğinizi düşünün. Ve o güzel dost birgün yakınıyor size. “Ben bu dostluğumuzun geleceği için, faydası için ne varsa yapıyorum. Ama bu nedense senin hiç umurunda değil. Benim sana olan samimiyetimin aynısını senden göremeyişimin sebebi nedir? Nedir bizim aramıza giren? Nedir seni bana karşı bu kadar kör eden?” Herşey ne kadar açık. Sahi nedir Allaha olan vefasızlığımızın nedeni? Şeytan mı, dünya mı, haramlar mı, yada kendimiz mi? Rabbimizin içtenlikle sorduğu bu sorunun cevabı sende Ey İnsan! Bul bakalım ne?
“Nereye bu gidiş?(Tekvir 26)” Allahımızın, yine o samimi dili, yine o merhamet ve acıma dolu ifadeleri. Böylesine kısa ve böylesine insanda soğuk duş etkisi yapan başka bir ifade var mıdır acaba? Şehirlerin ana caddelerine ve dünyanın keşmekeşinin en yoğun olduğu çarşılara bu ayet nakşedilmeli aslında. Az önce malını satmak için yalan konuşan esnaf nereye? Vatandaşı mağdur eden memur nereye? Mazlumların alınterini sömüren aristokrat nereye? Daha tüyü bitmemiş yetimin hakkını çalan siyasetçi nereye bu gidiş? Nereye?
“Ey babacığım, muhakkak ki ben, sana Rahmân’dan azap dokunmasından korkuyorum! O durumda, şeytana velî (dost) olursun(Meryem 45).” İbrahim Halilullahın babasıyla olan diyaloğunda geçen bir ifade böyle yer alır Kuran’da. Şimdi ne var bu ayette diyeceksiniz? Dikkatli bakın. İbrahim(as) babasına Rahman olan Allah’ın azabından bahsediyor. Yani merhameti gazabını aşmış olan Allah’ın azabından. Nasıl oluyor bu? Çevrenizde mülayim, sakin, halim selim, sinirleri alınmış diye tabir ettiğiniz insanlar muhakkak vardır değil mi? Düşünün ki hayatınız boyunca kızgın görmediğiniz o adam, birgün rastladığınızda öfke patlaması yaşıyor. Ne düşünürsünüz? Bu adama öyle bir yanlış yapılmış ki, o sakin adam gitmiş yerine bu öfke dolu adam gelmiş. İşte İbrahim Peygamber’de babasına bunu anlatmaya çalışıyor sanki. “Ey Babacığım! Allah ki rahmandır, merhametin sahibidir, şefkati yaratandır ama şu işlediğin cürüm, şirk, zalimlere yalakalık etmek öyle bir rezil iş ki, Allah’ın sonsuz merhametini gazaba çevirir.”
“Ve Allah bu işin sonundan korkmaz, pişman olmaz(Şems 16).” Pişmanlık insana dair bir duygu. Ve güzel bir duygudur zamanında kullanırsan. Ey İnsan hitabı da, nereye bu gidiş sorusu da, Rahman olan Allah’ın gazaba gelmesini hatırlatmak da hep içimizdeki pişmanlık duygusunu harekete geçirip, tövbe istiğfar kanalıyla affedilmenin kapısını aralamak içindir. Ama bunca samimiyet, bunca nimet, bunca uyarı ikna edemediyse bazılarını, o zaman şunu da hatırlatmakta fayda var. Allah’ın, senin kulluk için geldiğin bu dünyada, kulluk haricinde her işe girişmene, hak yemene, zulmetmene, haramları helal, helalleri haram etmene vereceği cevap, tepeden tırnağa ve bitimsiz, tarifsiz acıların koynuna seni terketmek olacaktır. Senin ruhi ve bedeni ızdıraplarının feryadları yükselirken, Allah bir an dahi pişman olmayacak, acaba deyip tereddüt etmeyecek. Bunu unutma Ey İnsan!!!