MÜEZZİNİ ŞİDETLE KINIYORUM – Gürcan Şevki ŞEKER

MÜEZZİNİ ŞİDETLE KINIYORUM

Ankara Mektubu – Gürcan Şevki ŞEKER

Bezmi Âlem Valide Sultan Camisi’nin müezzini “Ben din adamııyım,yalan söyleyemem, camide içki içen birini görmedim” demiş.

Bunu bir kere söylemekle kalmammış, karakolda 6 saat sorgulanmış, söylediklerinden vaz geçmemiş, inadına devam etmiştir.

Utanmadan, dünyanın gıpta ile baktığı, 21. yüz yılın yükselen yıldızı Başbakanımızı ve değerli bakanlarımızı yalancı durumuna düşürmüştür.

Bu müezzin incelemeye alınmalıdır. Banka hesapları kontrol edilmeli yedi sülalesi araştırılmalıdır.

Bu Müezzinin Soros la irtibatı, faiz lobisi ile menfaat birlikteliği Alman Başbakanı Merkelle dostluğu olabilme ihtimali unutulmamalıdır.

Kaldı ki, müezzinin dediği doğru bile olsa Sayın büyüklerimizin ısrarla camide içki içildi demelerinde bir hikmet aramak gerekirken, yalanlamak neyin nesidir?

Camide içki içilmemmiş bile olsa ihtiyaç olduğunda aziz vatanımızın ve yüce milletimizin âli menfaatleri için masum ve faydalı yalanlar söylenemez mi?

Taksim savaşında da tüm şer güçler, ABD, AB, Saroz, Esad, bir kısım CHP’li, MHP’li, DP’li partililer, iç – dış satılmış medya, faiz lobicileri, Kemalistler, Pkk’lılar Anti Kapitalist Müslümanlar, marjinaller, liberaller, milliyetçiler. Çarşı Gurubu, Fenerbahçeli ve Galatasaraylı taraftar gurupları, börtü böcek sevenler, yeşile sevdalı çevreciler ve yasa dışı örgütler in birleşerek hükümet darbesi yapmak üzere top yekûn saldırıları karşısında hükümetimiz kahramanca savaşmış, yedi düvele karşı koymuştur.

TC Devleti kuruluşundan buyana üçüncü büyük zaferini kazanmış başta Kurtuluş Savaşı ve Kıbrıs Savaşından sonra Taksim savaşında da dillere destan bir galibiyet kazanarak tüm düşmanlarımızı yerle yeksan etmiştir.

Taksim muharebesinde bilerek ya da bilmeyerek çapulcular ordusuna dâhil olmuş inançlı insanları, düşman saflarından çekip çıkartmak için ”Camiye ayakkabıları ile girdiler, içki içtiler” sözü gerçek olmadığı halde söylenmiş dahi olsa başarılı bir savaş hilesi olarak düşünmek gerekmektedir.

Bu müezzinin duyarsızlığı ve hainliği karşınızda hayrete düştüm.

Bence mezun olduğu okullardan aldığı tüm diplomalar yırtılıp atılmalı, meslekten men edilmeli, camii ve mescitlere yüz metreden daha fazla yaklaşması yasaklanmalıdır.

Kanunlarımızda yeri varsa, yaklaşan ramazan ayında büyük camilerin teravih çıkışlarında, yüksek bir kamyona elleri kelepçeli olarak bindirilip, cemaate teşhir edilmelidir.

Böylece vatanımızın, milletimizin ve hükümetimizin aleyhine olabilecek “doğruları” söylemeye yeltenecek olan din adamlarımız ve din âlimlerimize ibret olmalıdır.

• En çirkin yalan, çocuğa ve halka söylenen yalandır. Çünkü her ikisi de kolay kanar. Lord Braugham
Kaynak: http://www.istasyongazetesi.com/istasyon/Haberler.aspx?HaberNo=23539

Not: Yazı kaynak olarak gösterilen bağlantıdan alınmış olup, herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.