Hüseyin Yahya CEVHER

Mısır cumhurbaşkanını(!) seçti mi?

misir-cumhurbaskanini-sectimi

Mısır cumhurbaşkanını(!) seçti mi? – Hüseyin Yahya CEVHER

Devrimci Mısır halkı zorlu devrim sürecini basireti ve ferasetiyle güzel bir şekilde yönetmeye devam ediyor. 26-27 Mayıs olarak belirlenen Mısır cumhurbaşkanlığı seçimlerine halkın katılmaması üzerine rejim bir gün daha oy verme süresini uzatarak tarihe geçecek bir komikliğe daha imza atmış oldu, uzatılan günde de tüm zorlamalara rağmen halk oy vermeye gelmedi ve şer Mursi karşısında güya ehveni şer olarak gösterilmeye çalışılan Mursi’nin yakın arkadaşı Abdulfettah es-Sisi propagandası tutmadı. Bir taraftan darbeye karşı gösteri yapan herkes İhvancı yapılmaya çalışılırken, Mursi’nin gitmesinin asıl sebebi olan “Direniş Ekseni’ne Yamuk” ise unutturulmaya çalışılıyor.

2011 yılında Tunus’ta başlayan İslami Uyanış Süreci‘nin Mısır ayağı 25 Ocak Devrimi olarak adlandırılmaktadır. Hepimizin bildiği gibi halkın kararlı gösterileri sonrasında dönemin Mısır firavunu Hüsnü Mübarek 11 Şubat 2011 günü İran İslam İnkılabı’nın zafere eriş günüyle aynı günde görevini bırakmak zorunda kaldı, bu tevafuk tüm dünya müslümanları ve mustazaflarının sevincine neden olmuştu zira bundan böyle 11 Şubat’ta bir bayram değil, iki bayram kutlanacaktı.

Yıllardır Gazze halkına yapılan zulme sessiz kalışlarıyla yoğun bir şekilde eleştirilere maruz kalan Mısır halkı, 2011 Şubat’ında destan yazarak tüm dünyaya örnek bir hareket gerçekleştirdi. İspanya’daki meşhur Sol meydanında yapılan milyonluk gösteriler sırasında meydanın adı Tahrir olarak değiştirilerek Mısır halkına selam gönderildi, aynı şekilde ülkemizde de Tahrir, Taksim kardeştir sloganlarıyla Haziran Direnişi ülke tarihinde önemli bir olay olarak yerini aldı.

Mısır devriminin tek ve en önemli eksiği liderinin dolayısıyla yönlendirici ekibinin dolayısıyla çizgisinin olmayışı idi. Sokakta kazanılan devrimimizi masada yemeyi bekleyen aç kurtlar çoktan kuzu maskelerini takmıştı. Halk bunların bir kısmının kurtluğunu anında çözdü, fakat katmerlenmiş münafıkları tespit etmek o kadar da kolay değildi. Devrimden sonra yönetimi eline alan Mısır Silahlı Kuvvetleri Yüksek Konseyi ki başında yıllarca eski rejimin savunma bakanlığını yapmış Muhammed Hüseyin Tantavi bulunuyordu ülkeyi 30 Haziran 2012 günü daha güvenli(!) ellere yani Muhammed Mursi’ye bıraktı. 2012 Mısır cumhurbaşkanlığı seçimleri ile karşılaşan halk adaylardan kendilerine göre en ehveni olan Mursi’yi zoraki olarak seçmişti. Seçimlerin ilk turuna 46.42% ikinci turuna ise 51.85% katılım oldu. Rejimin verdiği rakamlar gerçekleri yansıtmadığı halde gerçek olarak kabul etsek bile halkın yarısının seçime katılmadığı gün gibi ortadaydı. 100 milyonluk ülkede 13 milyon oy alan(!) Mursi iktidara gelmişti. Devrimci gençler hemen yönetime gelen Mursi’ye 100 gün süre tanıdıklarını ve yapılması gerekenleri deklare ettiler. Mısır devriminin öncüsü 6 Nisan Gençlik Hareketi geçen süreçte Mursi’nin de diğerlerinden farklı olmadığını idrak edip yeniden devrim sürecini başlattı. Çalışmalar sonucunda Haziran 2013’te yapılan çok büyük katılımlı onmilyonluk halk gösterileri ile Mursi’nin gitmesi istendi. Bu istek Mursi’nin ağzından salyalarak saçarak Direniş Ekseni’nin altın halkası Suriye yönetimine saldırması ve açık-aleni olarak Suriye’deki teröristleri desteklediği, destekleyeceğini bildirmesi ile tavan yaptı ve kurulan planın işlemediğinin farkına varan Büyük Şeytan ve avaneleri gelip Mursi’ye bir çuval inciri berbat ettin fırçası attıktan sonra yerine hazırda bekletilen onlarca alternatiften biri olan darbeci Sisi’yi getirdi.

Devrimci gençlerin 22 Kasım 2012 günü başlattıkları ikinci devrim hareketi 3 Temmuz 2013 günü başarıya ulaşmış, fakat Mursi devrilmiş yerine nasıl olduysa yeni bir cuntacı Sisi gelmişti. Devrimciler bir kez daha sokakta kazandıkları devrimi masada kaybetmişlerdi. Yılmıyorlardı, yıkılmıyorlardı. Adı bilinmez devrimcilerdi fakat yaşları gençti, bir kariyerleri yoktu, halkın gözünde cumhurbaşkanı olacak nitelikte olduklarını ispatlayacakları medyaları bulunmuyordu. Sadece fıtratlarından gelen ilahi ses ile ve yüce Allah(cc)’ın yardımıyla hareket ediyorlardı. Kısa dönemde hem kendileri bir çok tecrübe edindiler, hem de kendilerini takip eden ve edecek olan hareketlere çok büyük birikimler aktardılar.

Sürecin önemli hareketlerinden 6 Nisan Gençlik Hareketi’nin kurucularının en büyüğünün 1985 doğumlu olmasını bildirmemiz derdimizi daha net anlatmamız için yeterli olacaktır. İslami Uyanış Süreci başlamıştır ve devam etmektedir. Mısır devrimi sürecisi başlamıştır ve devam edecektir. Devrimci gençler yıllar boyu mücadelelerini verecekler, Mısır halkı da gençleri tanıyacak ve yeterli olgunluğa ulaşıldığı anda yüce Allah(cc)’ın da takdiriyle Mısır halk devrimi gerçekleşecektir.

Bu temennilerimizin kişisel görüş olmadığının bir belgesi daha bugün oluştu. 26-27-28 Mayıs 2014 Mısır cumhurbaşkanlığı seçimlerine halkın -rejimin açıkladığı rakamları gerçek saysak bile- yüzde 40’ı katıldı. Tabii ki halk düşmanları bunu da kendi lehlerine çevirmek için Direniş Ekseni düşmanı İhvanı Müfsidin‘i şişirme adına “İhvan boykot çağrısı yaptı, kimse gitmedi” diyebilir ve dedi. Biz de onlara yerel şivemizle “İyi de gardaş 2012’de İhvan’ın adamı seçildi o zaman katılım yüzde 50 oldu, Mursi ilk turda 5,764,952 oy aldı. Şimdi seçimlere gitmeyen yüzde 60 İhvancı ki yaklaşık 30 milyon eder, o zaman neredeydi” desek ayıp olmaz ve bu fitne de başlamadan bitmiş olmaz mı?

Büyük Şeytan Amerika ve dostları bir kez daha rezil rüsva oldu, dünya müslümanları ve mustazaflarının temsilcisi İslam İnkılabı’nın önderliğini yaptığı Direniş Ekseni bir kez daha muzaffer oldu, Zaferimiz mübarek, Mısır devrimi çabuk olsun, İnşAllah.
Vesselam.

Related Articles

5 Comments

  1. Kardeş sen ne içtin mübarek? Uçuk uçuk yorumlar… Yani Devlet Başkanının sonu Kaddafi gibi mi olsun istiyorsun? Bu nasıl bir sapkınlıktır? Ya Hu!

  2. Hay ellerine sağlık. Bu namussuz İhvanı Müfsidin hem devrime son ana kadar destek vermez hemde kalkıp hiç paylarının olmadığı devrimi çalmaya kalkışır.
    Şerefsiz namussuzlar. Hepsi için demiyorum. Tabanında temiz kişiler olabilir.

    Nerede o rabiacılar. Ellerini nereye atsalar kan gölüne çevirenler ve akıl hocaları.

    Ama inşaallah zafer yakın. “Zalimler istemesede”

  3. MISIR HALKI SEÇİMLERE GİTMEYEREK, SURİYE HALKIDA SEÇİMLERE YOĞUN BİR KATILIMLA BU İSLAM DÜŞMANI ALLAHSIZLARA HADDİNİ BİLDİRECEKTİRLER

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top button