Madencilere yanlış gaz maskesi verildiği iddia ediliyor
31 yıl maden işçiliği yapan bir işçi, 2 tip gaz maskesinin olduğunu, Soma’da işçilere dağıtılanın “işe yaramaz” türden sayıldığını iddia etti.
Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen ve son bilgilere göre 284 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasında, katliama sebep olan ihmallerin neler olduğu tartışılıyor. İlk gün yanıgının trafodan kaynaklandığı söylenirken ihtimal listesine son eklenen Soma’daki gaz maskelerinin çeşidi oldu.
Zonguldak’ta 31 yıl maden işçiliği yapan Ahmet Öztürk, T24’e yaptığı açıklamada iki tür maske olduğunu ve Soma’da kullanılan gaz maskesinin işçilerin kurtulmasını sağlayacak cinsten olmadığını ileri sürdü.
Zonguldak’tan Soma’ya giderek arama kurtarma faaliyetlerine katılan arkadaşlarından bilgi aldığını belirten Öztürk, Soma’da kullanılan gaz maskesinin Filtreli Tip Ferdi Kurtarıcılar’dan (FFK) olduğunu söyledi.
Öztürk, madencilikte iki tip gaz maskesinin kullanıldığını belirterek Soma’da kullanılan gaz maskeleri hakkında şunları söyledi:
“FFK yüzde 18’den az oksijen ya da yüzde 1,5’ten fazla karbonmonoksit gibi boğucu gazların bulunduğu ortamlarda kullanılamazlar. Bunlar eylemlerde de görülen, biber gazından korunmak için kullanılan gaz maskeleridir. Dışarıdaki havayı alır, temizleyerek içeriye verir.
Ancak Soma’daki gibi bir ortamda bu gaz maskesi işe yaramaz. Bunun yerine Oksijenli Tip Ferdi Kurtarıcılar (OFK) tercih edilmeliydi.”
OFK’nın kapalı devre bir gaz maskesi olduğunun aktaran Öztürk, Soma’da neden OFK’ların kullanılmasını gerektiğini şöyle anlattı:
“Maske içerisinde bulunan kartuşta potasyum süperoksit (KO2) vardır. Bu, kartuş işçinin nefesini temizleyerek oksijen üretir. Bu maskelerle 100 dakika hareketsiz beklenebilir, 30 dakika da koşulabilir. Eğer ölen işçiler bu maskeyi kullanmış olsalardı, ocaktan koşarak rahatlıkla çıkabilirlerdi ya da dışarıyla iletişime geçerek, bulundukları yerlerini söyler ve 100 dakika hareket etmeden kurtarılmayı bekleyebilirlerdi.”
Zonguldak’taki maden ocaklarında kullanıldığını ancak Soma’dakilerde kullanılmadığını söylediği OFK hakkında bilgi veren Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Maskeyi kese olarak düşünün. İçinde kimyasal madde var. O keseden şnorkel hortumu gibi bir hortumu ağzınıza sıkıştırırsınız. Burnunuzu da klipsle kapatırsınız. Bu sizi ortamdan izole eder. Keseye üflediğinizde nefesle oksijen üretir. Cihazı kullanan kişi, ilk nefesini bu torbadaki havadan alarak ortam havasından soyutlanır. Kullanıcının ortamdaki zehirli havadan nefes alması önlenmiş olur. Dış ortamdan etkilenmez.”
Soma’daki maden ocağının son olarak Mart ayında müfettişler tarafından kontrol edilmesine rağmen bu büyüklükte bir felaketin yaşanmasını değerlendiren Öztürk, iş güvenliği uzmanlığı sertifikasının yeterli nitelikler aranmadan verildiği söyledi.
Öztürk sürece dair şunları anlattı:
“Müfettişlerin önemli bir bölümü madenciliği bilen kişiler değil. Son çıkan yasaya göre herhangi bir üniversitenin fen-edebiyat fakültesinden mezun olmak iş güvenliği uzmanı olmaya yeterli. Kimya mühendisliğini bitiren bir kişi iş güvenliği sertifikası veren yerlerden C sınıfı, B sınıfı, A sınıfı belge alıp uzman oluyor. Araç kullanma ehliyeti gibi… Ehliyet almak için araç kullanmaya gerek yok.”
Yapılan denetlemelerde bürokratik işlere bakıldığını, maden ocakları ile ilgilenilmediğini vurgulayan Öztürk, “Kağıt üzerinde bakıyorlar. Eylem planları var mı? Evraklar tamam mı? Uyarılar asılmış mı? İşçiler bilgilendirilmiş mi? Bunlara bakıyorlar. İş güvenliği müfettişi 10 günlük denetimleri boyunca, 8-9 gün büro faaliyeti yapıyor, sadece 1-2 günü ocakları inceliyor” dedi.