Irak’ta oynanan oyun ve sonuçları – Gazi DİRENEN
Dün sabah itibari ile tüm dünya Irak’ın Musul kentindeki olaylara ve büyük bir ihanete ve fitneye kilitlendi. Haber kaynaklarını tararken gözüme ilişen Musul düştü, TV kanallarının yayını durdu haberine pek itibar etmedim daha doğrusu inanmadım. Bazı işlerimden dolayı ikindi vakitlerine kadar haberlere bakma imkanım olmadı, haberlere bir baktım ki olay gerçekmiş ve Irak büyük bir fitneyle karşı karşıya kalmış. Haberleri tarayıp işin iç yüzüne bakınca asıl amaçlar ve bu fitnedeki asıl gaye gün yüzüne çıkmaya başladı. Musul tamamen ve önceden planlı bir şekilde teröristlere teslim edilmiş. Bu haber biryandan beni çok üzerken bir yandan da umutlarımı artırmıştır. Şimdi bu üzüntü ve umudu bir arada yaşama nedenlerimi ve bu fitne niye çıktı sebepleri ve sonuçlarını irdeleyelim.
Irak meselesini Suriye’den ayrı düşünmemiz mümkün değildir çünkü hem Irak hem Suriye aynı terör belası ile mücadele vermektedir. Yaklaşık 4 yıl önce başlayan Suriye olayları halen devam ederken küfür sistemler Suriye’deki olayları kısmen Irak’a kaydırmışlardır. Suriye’de büyük bir direnişle karşılaşan terör grupları ve ağababaları ağızlarının payını alma sarhoşluğu ile katliamlarını Irak’a taşımışlardır. Irak hükümeti büyük bir kararlılık ve kendinden emin adımlarla terör gruplarına karşı yaklaşık 6 aydır mücadele vermiş ve teröristleri büyük bir hezimete uğratıp Suriye darbesinden sonra ikinci bir darbe indirmiştir. Teröristleri Irak’tan tamamen kazıma karlılığında olan Irak yönetimi bu davranışı ile düşmanların rahatını bozmuş, Beşşar Esad ismi nasıl ki düşmanlarda bir moral bozukluğuna sebep oluyorsa Nuri Maliki ismi de şiddetlenerek düşmanların zihin dünyasını altüst etmiştir. Büyük Şeytan Amerika’nın Irak’tan kovulması ile kendine yeni bir sayfa açan Irak bir vahdet çalışmasına girişmiş herkesi kucaklar bir misyonla güçlü bir Irak yolunda çok büyük adımlar atmıştır. Irak’ı yeniden imar çalışmaları ile teröründe kökünü kazıma azmi düşmanları çileden çıkarmış, ayağa kalkmaya çalışan bir Irak’a yardım elini uzatması gereken en yakın sınır komşusu aksi hareketle Irak yönetimiyle tamamen zıtlaşmış ve merkezi hükümeti tanımamazlıktan gelerek bölgesel Kürt yönetimi ile ilişkileri sıkılaştırmıştır. Suriye’de olduğu gibi Irak’ta da en büyük düşmanlığı Türkiye kendine vazife bilmiştir. Suriye’yi karıştırmada nasıl en büyük rolü oynadı ise Irak’ta da bu rolü Türkiye üslenmiştir. Irak’ta Maliki’yi hedef alan ve mecliste istenmeyen adam olan Irak Parlamento Başkanı Usame Nuceyfi’nin 2 Haziran da Türkiye’yi ziyaret edip Türkiye liderleri ile görüşmesi Musul’da ki büyük fitnede Türkiye’nin rolünü iyice kuvvetlendirmektedir. Musul’da Türk TIR şoförlerinin ve Türk konsolosluğundaki çalışanların rehin alınması da ayrı bir şüpheyi akıllara düşürmektedir. Şimdide bu şüphe nedir, Musul olayları ile şer güçler neyi amaçlamaktadır ve sonuç ne olacaktır onu izah edelim.
Musul’un hiçbir silahlı direniş olmadan planlı bir şekilde IŞİD teröristlerine teslim edilmesi ile öncelikli hedef aylardır IŞİD’e karşı amansız bir mücadele veren Nuri Maliki’yi itibarsızlaştırmaktır. Dünya kamuoyunda bakın Irak bir terör örgütü ile bile mücadele edemiyor, ülkenin koskoca bir şehrini teröristlere kaptırıyor, halkı teröristlerle karşı karşıya bırakıyor, üstelik Türk TIR şoförleri ve konsolosluk çalışanları teröristlerin elinde rehin bulunuyor. Eğer ülkeye sahip olamayacaksan dış müdahale kaçınılmazdır diyerek Irak’a müdahalenin önü açılarak Irak’ın ilerlemesi sekteye uğratılarak direniş halkasına büyük bir darbe vurma planı ile Irak kudurmuş canavarların sofrasına yemek olarak sunulmaya çalışılmaktadır. Musul valisinin kenti terk edip kaçması ve önceden bütün resmi kurumlara bir emir bildirisi gönderip IŞİD’in saldırılarına karşı kesinlikle karşı durulmaması ve hayatlarını kurtarmak için herkesin Musul’u terk etmesi gerektiğini duyurması ihanetin ve fitnenin ne kadar büyük ve planlı olduğunu göstermektedir. Akabinde Irak Parlamento Başkanı Usame Nuceyfi’nin bu olay karşısında Amerika’nın müdahalesini talep etmesi ve ertesi gün Amerika’nın güya terör gruplarına karşı mücadele için bölge ülkelerinin IŞİD’e karşı birleşmesi gerektiği mesajı ile aslında müdahalenin sinyallerini vermektedir. Her daim Irak’a düşmanlık besleyen Türkiye’nin bazı vatandaşlarının da IŞİD’in elinde rehin olması Türkiye’nin Irak’a müdahale edilmesi gerektiği çığırtkanlığını artıracaktır. Bu gibi durumlar ve halkın teröristler tarafından katliama uğrama ihtimalleri üzücü olan durumdur. Tabi bunlar şer güçlerin planıdır ve her plan tutacak diye bir şart yoktur, onların bir planı varsa Allah’ın da bir planı vardır.
Şimdide bizleri umutlandıran, büyük bir gelişimin ve temizliğin fitilinin yakıldığı konusuna gelelim. Musul’un teröristlere teslim edilmesi ile düşmanlıkları bilinen ama tamamen ayyuka çıkmamış olan ihanet şebekesinin kendini ele vermesi ve bu kendini ele vermelerin bu süreçte devam edeceğidir. Aylar önce teröristlerin tamamen temizleneceği niyetiyle başlanan süreç bu vesile ile hem teröristlerin hem de eski rejim kalıntıları, ABD beslemeleri ve münafık tiplerin hepsinin temizliği ile sonuçlanacak olması ümidini kuvvetlendirmektedir inşallah. Bu ümitlerimize su serpen gelişmeler Musul’un düşme haberlerinin hemen ardından Maliki’nin bu büyük olay karşısında aşiretlerin ve halkın silahlandırılması emri vermesi, bu olaylardan sorumlu bütün herkesin en ağır şekilde cezalandırılacağı ve idamla yargılanacağı açıklamalarıdır. Maliki’nin bu girişiminin ardından aşiretlerin sonuna kadar Maliki’nin yanında olacağız açıklamaları ve Irak Hizbullah’ının orduya destek sözü ümitlerimizi iyice artırmış karşımıza vahdet abidesi bir Irak çıkmıştır. Ordunun ve aşiretlerin çabaları ve teröristlerle çatışmaları sonrası bazı bölgelerin geri alınması ve ilerlemelerinin durdurulması düşmanların niyetlerinin suya düşeceğinin sinyallerini vermiştir.
Direniş cephesinin bu büyük imtihanlardan geçmesi ve düşmanları salak sulak hareketlerde bulunduracak ve doğru düşünme kabiliyetlerini yitirtecek duruma getirmesi yakın bir gelecekte Irak ve Suriye’nin de bir İran olacağı müjdesi bizleri mutlu etmektedir. Allah’tan niyazımız Irak’ın içinde bulunduğu bu durumdan en hafif bir şekilde kurtulması ve direniş cephesinin büyüklüğünü bir kez daha tüm dünyaya göstermesidir.
Sayın hocam yüreğinize sağlık gerçekten düşmanları çatlatacak bir yazı yazmışsınız doğru olduğuna yüz de yüz eminim şüphem yok az bir imanı vicdanı merhameti olan bir INSAN bu katliamlara destek vermez AK ve karayı görür bunları söylerken kesinlikle particilik vs şeyler kesinlikle aklımdan geçmemektedir sadece halktan biri ve HAKTAN ve doğrudan yana biri olarak bunları söylüyorum Allah yar veyardumcımız olsun vesselam
Arkadaşım yazı çok güzel olmuş,ama siteniz üzerinden bu yazıyı okuyamadım,kopyalayı word e yapıştırıp rengini açıp okudum.sitenizin rengi neden soluk anlamış değilim.bazen de yazıyı okumak için seçim yapıyorum çevresi mavi oluyor ve öylece yazıyı okuyorum,düzeltirseniz seviniriz.
siz halk habersiniz bizde halkız,okuyacağımız formatta yazın lütfen
Sayın ahmet bazı değişiklikler yapılmıştır. Yeniden yorumunuzu bekliyoruz.
Allah zalimleri bizim elimizle cezalandırmak ister.
Yeryüzüne salih kullarını zarisler kılmak ister.
Allahın yardımı, lütfu keremi ve müslümanların mücadelesi ve basireti ve feraseti ve vahdeti ile bu zalimler nasıl bir inkılapla devrileceklerini yakında göreceklerdir.
allahın vaadi gerçektir. Allah vadinden dönmez.
Şmdi önce şu piyonlar temizlensin sonra ağa babalarına gelinecek inşaallah.
Allah’ım bu zalimlerin hakkından ancak sen gelirsin