İNKILAB-I MUSA-I KELİM 1 – AHMET YASİN YİĞİTOĞLU
İNKILAB-I MUSA-I KELİM 1 –MUKADDİME- AHMET YASİN YİĞİTOĞLU
“Kitapta Musa’yı da an! Gerçekten o Allah tarafından ihlasa erdirilen bir kul idi, resul ve nebi idi. Hani ona Tur’un sağ tarafından seslenmiş ve özel konuşma için onu huzurumuza almıştık. Ve rahmet ve keremimizden kardeşi Harun’u da nebi olarak ona ihsan etmiştik. (Meryem 51-53).
Musa Kelimullah, Kur’an-ı Kerim’de en çok zikredilen ve ulu’l azm olan peygamberlerden biridir. Onun hayatının her bir safhası saysız ibret ve örneklikle doludur. Allah nasip ederse bizler bir yazı dizisi halinde Musa peygamberin hayatını ve mücadelesini anlatmaya çalışacağız. Lakin peygamberler tarihi üzerine yazılmış kitaplarda onun hayatı ile ilgili fazlaca malumat olduğundan biz farklı bir yaklaşımla bu yüce peygamberi anlamaya ve anlatmaya çalışacak, meseleyi çok boyutlu olarak ele alamaya çalışacağız. Yazı dizimizde Kur’ani mesaja uygun olarak kıssayı kendi zaman dilimiyle sınırlı tutmayacak kıssanın günümüze olan yansımalarına da değineceğiz. Zaten gerek Musa aleyhisselamı ve gerekse de mücadele ettiği Firavun, Haman, Bel’am, Samiry ve Karun gibi şahısları kendi zamanlarına hapsedersek Kur’an’ın mesajını anlamış olmayız.
“Kur’an’ın anlattığı kıssalar, olaylar ve kişiler, ancak ve ancak bunların bugün de hayatımızda yerinin olmasıyla anlam kazanacaktır. Şu halde asrın Musalarını göremiyor ve onlarla aynı safta yer almıyorsak kendimize yazık etmiş oluruz. Asrın Firavunlarını tanıyamıyor ve onlardan beri olamıyorsak da Musa peygamberi ve mücadelesini idrak edememişiz demektir.
Yazı dizimizde hem Musa peygamberin muazzam gayretlerine, hem hareketinin enbiyalar hareketi içerisindeki konumuna, hem de bir kavmin nasıl aşağıların aşağısına indiğine yer vereceğiz. Her bölümde farklı bir mesele üzerinde durmaya çalışacak ve tekrara düşmekten şiddetle kaçınacağız. Kıssaları anlatmak okuyucuyu sıkacağından ve kıssaların bilinirliğinden dolayı sadece söz konusu kıssanın adını zikretmekle ve bazen de kısa bir özetle yetinip kıssalar üzerinde tahlillere başlayacağız. Kıssaların günümüze olan yansımaları üzerinde hassasiyetle durmaya çalışacağız.
Allah’ın bir peygamberine ne kadar merhametli olduğunun ve rahmet yağmurlarını onun üzerine sağanak sağanak yağdırdığının en güzel örneklerinden birini Musa-ı Kelim‘in hayatında görmekteyiz. Hz. Musa zulmün zirvede olduğu bir hengâmda dünyaya geldi ve kendisini amansız bir mücadelenin içinde buldu. Siyasi, imani, iktisadi, ilmi ve askeri mücadeleyi birlikte verdi. Firavun (uluhiyyet iddiası) Haman (insi şeytan-siyasi deha), Karun (ekonomik sömürü-haksız kazanç-mütegallib sermayedar), Samiry (her daim batıla sevk eden hilebaz), Belam bin Baura ( saray mollası-din taciri) ve cahiller yığını Beni İsrail onun mücadele sahalarıydı.
Musa (as) eyyamullahı öğretendir. Kıyama durandır. Yalan ve tuğyanın sarayını tar u mar edendir. Korku ve cehaletin saltanatını yok edendir. Şirke, küfre ve zulme savaş açıp tevhid nidasını yükseltendir. Firavni sisteme başkaldırıp cihad dersi verendir. İzzet ve cesareti miras bırakandır.
Allah azze ve celle, Musa (as) peygamberi seçmiş, onu öz annesi ve Hz. Asiye gibi kadınlık semasının en parlak yıldızlarından biri olan mübarek bir kadının ellerinde büyütmüş, onu “İnsanlık âleminin öncüsü ve hidayet yolunun piri” olan Şuayb nebinin terbiye ve tedrisinden geçirmiş, kendisini Hz. Harun ve Hz. Yuşa ile desteklemiş, Hz. Hızır ile manevi bir yolculuğa çıkarıp kendisine üstün ilimler öğretmiştir. Bunlardan başka ilahi mucizeler, kutsal bir kitap ve gaybi yardımlarla desteklenen Musa peygamber tüm bu imkânları eşsiz bir inkılap gerçekleştirmek için kullanmış ve Allah’ın yardımıyla da muvaffak olmuştur. Bize düşen ise onun inkılabını layıkıyla anlamak ve anlatmaktır.
Rabbimizden bizi muvaffak kılmasını istiyoruz.