Hayali suyla HES yapmaya kalktılar
Manavgat’ta Ahmetler kanyonunda yapılmak istenen HES projesi için 153 kilometre uzaklıktaki Gazipaşa Bıçkı Çayı’nın akım gözlem istasyonuna ait ölçümlerin rapora konulduğu ortaya çıktı.
Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı Ahmetler köyünde bulunan Ahmetler Kanyonu’nda yapılmak istenen HES projesi, köylülerin aylarca direnmesinin ardından ilgili firma iş makinelerini kanyondan çekmişti. Ancak tüm ülkede büyük tepkilere neden olan HES projesiyle ilgili ÇED raporunda ortaya çıkan usulsüzlükler, HES projelerinin ne denli bilimsellikten uzak planlandığını da gözler önüne serdi. Bölgede yaptığı arazi incelemesinin ardından projeye ait ÇED raporunu değerlendiren İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Doğan Kantarcı, Ahmetler’deki HES için 153 kilometre uzaklıktaki Gazipaşa Bıçkı Çayı’nın akım gözlem istasyonuna ait ölçümlerin rapora konulduğunu ortaya çıkardı.
Ahmetler’deki incelemesinin ardından, bölgede yapılması planlanan HES projesine ilişkin bir rapor hazırlayan Prof. Dr. Doğan Kantarcı, raporunda Karpuz Çayı havzasında yaklaşık 700 metre rakımda yerleşik bir Türkmen köyü olan Ahmetler’de yaşayan halkın hayvancılık, tarım ve arıcılıkla geçimini sağladığını belirterek, köyün arazisinden geçen Kapız Çayı’nın çatlaklı karstik yapıdan dolayı yaz aylarında kuruduğuna dikkat çekti.
Köylüler direndi, firma çekildi
Sarp arazide yer alan Kapız Çayı çevresinde çok sayıda bitki ve hayvan türlerinin bulunduğu farklı ekosistemlerin barındığını kaydeden Kantarcı, vadinin doğa sporları için de kullanıldığını belirtti. Raporunda, bölgede projelendirilen HES’le ilgili olarak Antalya Valiliği tarafından verilen “ÇED Gerekli Değildir” belgesine dayanılarak DSİ ile firma arasında yapılan “Su Kullanım Hakkı” anlaşmasınının ardından, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından üretim lisansı verildiğini ancak projenin kesinleşmesinin ardından inşaata başlamak isteyen firmanın köylülerin direnmesi üzerine araziden çekildiğini anımsattı.
Vadi görülmeden izin verilmiş
Söz konusu HES projesiyle ilgili ÇED Gerekli Değildir kararının köy muhtarlıklarına ilan edilmediğine değinen Kantarcı, Ahmetlerlilerin köylerinde HES yapılacağını 2012 yılında firma köye geldiği zaman öğrendiklerinin altını çizerek, şu değerlendirmede bulundu: “HES projesinin raporunda; ‘Kanyonun 3,5 kilometrelik bölümünün arazi şartları müsait olmadığı gerekçesiyle incelenmediği’ belirtilmiştir. Sözü edilen 3,5 km HES su alma yeri (Ahmetler Değirmeni) ile su toplama havuzu arasındaki tünel/kanal güzergâhının haritadaki (Kuş uçumu) mesafesidir. HES projesinde kanal/tünel yapısının geçirileceği yerler dahi incelenmemiştir. Kapız’ın 7 km’lik vadisi görülmemiştir. Kapız vadisinde birçok yerin ip ile tırmanılarak veya inilerek geçilmesi gerekmektedir. Bu yetersiz arazi çalışması ve incelemesi, projenin de yetersizliğini göstermektedir.”
Manavgat’taki HES için Gazipaşa’dan ölçümler kullanılmış
HES projesinde Karpuz Çayının akış (Akım Gözlem İstasyonu-AGİ) değerlerinin baz alındığı ve debinin hidroelektrik santralı işletilmesi için uygun olduğu belirtildiğine değinen Kantarcı, raporunda, “Karpuz Çayı üzerinde su akış ölçmesi yapılan Uzunlar Köprüsü ile Ahmetler Değirmeni akış miktarları yanında Gazipaşa’da Bıçkı Çayı-İnceğiz Köyü’ndeki akış değerleri de verilmiştir. Karpuz Çayı su akış miktarları ile Bıçkı Çayı-İnceğiz su akış miktarları arasında çok önemli farklar vardır. Bıçkı Çayı bir düdenden (İnceğiz) beslenmekte olup, yaz aylarında bile önemli miktarda su getirmektedir. Karpuz Çayı ve özellikle Ahmetler Değirmeni Boğazından kar sularının akışından sonra çok az su gelmektedir. Bu HES projesine Bıçkı Çayı akış ölçmelerinin eklenmesi, akış miktarlarının yüksek ve devamlı gösterilmesi yanıltıcı ve dikkat çekicidir. Yaz aylarında elektrik üretiminin yapılmaması, Kapız yatağına yüzde 10 kadar bir can suyu bırakılması öngörülmüştür. Yaz aylarında Kapız’daki dere yatağından su akmamaktadır. Bırakılacağı vaat edilen yüzde 10 oranındaki can suyu ise dere yatağından çatlak sistemine sızıp, kaybolacaktır” ifadelerine yer verdi.
HES yapılırsa köylüler gecekondu sakinine dönüşecek
Raporunun sonuç bölümünde Ahmetler’de inşa edilmek istenen HES projesinin olumsuz etkilerine de değinen Kantarcı, suya bağlı bitki ve hayvan türlerinin yaşadığı derin vadideki doğal ve ekolojik sistemlerin yok olacağının altını çizerek, şunları kaydetti: “Suyu alınan Ahmetler Kapız’ı kuruyacaktır. Suyu Ahmetler Köyü ve çevresindeki diğer köyler içme ve sulama suyu olarak kullanmaktadırlar. Tarım ve hayvancılığı yok olacak olan köylü göç etmek zorunda kalacaktır. Böylece köylü üretim yapamayan, tüketici durumda, başkalarının yanında iş bulmaya çalışan bir gecekondu sakinine dönüşecektir.
‘Su milletindir, peşkeş çekilemez’
Antalya Valiliğinin ‘ÇED gerekli değildir’ kararı, doğru değildir. Valilik sadece elektrik üretimi kapasitesine bakarak ( 10 MW) bu kararı vermiştir. Proje dosyasının ilgili birimlerce yeterince incelenmediği anlaşılmaktadır. Valilik “ÇED gerekli değildir.” kararına direnen Ahmetler Köyü halkına Jandarma birliği göndermiştir. Halk kendi askerine karşı gelmemiş, sahip çıkmıştır. Bu tartışma bir çatışmaya dönseydi ve can kaybı olsaydı, sebebi ‘ÇED gerekli değildir’ kararı olacaktı. Ahmetler Kapızı’nın suyunun 49 yıllığına bir firmaya verilmesi, köylünün bu suyu hiçbir şekilde kullanamaması anlamına gelmektedir. Su; doğal bir kaynak’ olup, milletin malıdır. Şuna buna peşkeş çekilecek, satılacak, tahsis edilecek bir mal değildir.”