Harama bulaşmadan çok zengin olunmaz! – Hüseyin Yahya CEVHER
Harama bulaşmadan çok zengin olunmaz! – Hüseyin Yahya CEVHER
Hem sitemiz, hem de sosyal medya iki gündür Recep Tayyip ERDOĞAN’a atfedilen “Eğer bir gün duyarsanız ki Tayyip Erdoğan çok zengin olmuş, bilin ki haram yemiştir” sözüyle çalkalanıyor. Sözün 1999 yılında söylendiği iddia edilsede resmi bir kaynağa ulaşabilmiş değiliz. Bahsi geçen içeriğin altına yorum yazan bir kaç kişi ise kaynaksız haber yaptığımızdan dolayı bizi eleştirmiş, içeriğin silinmesini talep ederek küçük düştüğümüzü iddia etmiştir.
Söyleyip söylemediğini kesin belgelememiz için ya görüntülere, ya da basılı sağlam kaynaklara ihtiyacımız var. O yüzden şu ana kadar bu eksende bir kaynak bulamadığımızı bildirir, böyle bir söz söylemediğini ilgili şahıs açıklarsa -ki bu şu anda hakkında bir iddiadır- o zaman içeriği sitemizden kaldıracağımızı kamuoyuna duyururuz.
Gelelim konuya. Böyle bir sözün söylenip söylenmemesinden ziyade acaba Recep Tayyip Erdoğan şu anda çok zengin midir ona bakmak lazım. Zira bundan önce defalarca kendi söylediği sözün aksine yaptığı hareketlerle meşhur olan bu kişinin bunu söylememiş olmasına ben çok küçük bir ihtimal dahi vermiyorum. Zira gelinen noktada, geçirilen süreçte sürekli halkı kandırarak işini çıkıştıran Recep Tayyip Erdoğan, siyasete atıldığı günden beri vaatlerle halkımızı kandırmaya devam etmekte, gerçek yüzünün tam tersi istikametteki söz ve eylemleri de görevi gereği yapmaktadır.
Çok zengin olmak -ülkemiz için konuşuyorum- harama bulaşmadan mümkün değildir. Zira mevcut piyasada ne iş yaparsanız yapın faiz sistemine veya bankacılık sistemine kesin bulaştırıyorlar o yüzden çok zengin olan birisinin bankacılığa ve faize bulaşmamış olması düşünülemez. Peki halkımızın zengin olmaya hakkı yok mu? Bahsi geçen konu çok zengin olmakla ilgilidir. Bizim gibi fakir fukaranın hayalinin bile alamayacağı paralara sahip olanlar çok zengin diye nitelendirilebilir, ya değilse bir işletmesi olan, bir fabrikası olan, bir KOBİ’si olan veya bir aile şirketi kurarak belli ölçüde zenginleşen kimselere lafımız yok. Yalnız ülkemiz o kadar sıkıntılı bir yönetime sahip ki peşkeş olmadan kimse alnının teriyle çok zengin olamaz, bu yüzden tezimizin kolay kolay çürütülemeyeceğine inanıyorum.
Çünkü bunu babamdan biliyorum. Babam gördüğüm en çalışkan kişilerden birisidir. Asla işine hile yapmaz, aynı zamanda ticari zekası da yüksektir. Bunu bir evladın babaya övgüsü olarak algılamayın tanıyan herkes bu durumu takdir eder. Her zaman anlatır ben evlendiğimin birinci senesi kendi evimi aldım-sen niye almadın/alamadın diyerekte bana çıkışır-oysa evlendiğimde parkta oturacak param yoktu diye. Çok heyecanlı, hızlı bir hayat yaşayan ve yaşamaya da devam eden babam-Allah uzun ömür versin- aynen 15 devletleri yıkılan ama 16. sını kuran Türkler misali asla yılmamış defalarca iflas etmesine rağmen yeniden toparlanmayı ve şevkle çalışmayı başarmıştır.
Yıl 2000. Yine bir yeniden toparlanma arefesinde belediyeden alt düzeydeki bir yetkilinin babamın bir arkadaşına verdiği/peşkeş çektiği işin organizatörlüğünü/ameleliğini üstlenen babam daha sonra işin daha büyüklerin başkasına peşkeş çekişinden dolayı ertelendiğini her daim anlatır. İşin ilginç yanı işin hepsini yapacak olan babam miktarın üçte birini alacakken, babamın arkadaşı ve belediyedeki alt düzeydeki yetkili ellerini bile bulaştırmadan üçte ikisini alacaklardı. İşte bu yüzden diyoruz ki haram yemeden zengin olunmaz.
Yıl 2008. Trilyonlarca lira harcanarak yaptırılmış bir akaryakıt istasyonunun önünden çevre yolu geçiyor. Akaryakıt istasyonunun sahibi ne yaptıysa işletmesinin girişine bir yol açtıramıyor. En sonunda yok pahasına satmak zorunda kalıyor. Alan kişi iktidara/belediyeye yakın olunca yol acilen açtırılıyor. İşte bu yüzden diyoruz ki haram yemeden zengin olunmaz.
Örnekleri çoğaltmak mümkün, vakti olan yorum olarak yazsın halkımız okusun, arşiv olsun. Zira bunlar ufak tefek benim bizzat bildiğim/yaşadığım örneklerdir basına yansıyan peşkeş olaylarına bir girsek ansiklopedi olur. O yüzden yukarıdaki sözle ilgili kaynak isteyenler eğer bu sözü söylediği belgelendiği zaman ilgi şahsa haram yiyen bir kişi olarak bakacaksa bunu beklemeden ne kadar zengin olduğuna bakarak bu sonuca varabilirler. Bir not düşmek gerekirse çalışarak çok zengin olunsaydı benim babam olurdu, oysa o şu anda gariban halkımıza göre durumu biraz iyi olarak tanımlanabilir ancak.
Ki atalarımızın söylediği “Çok mal haramsız, çok laf yalansız olmaz.” atasözü kısa ve öz bir şekilde olayı açıklamaktadır. Yani yeni bir vecize ortaya çıkmış gibi heyecanlanacağımıza tamponu telle bağlı araba ile gezen adamın/adamların nasıl multi-milyarder olduklarını araştırmamız gerekmez mi?
“Bilirsiniz, zenginler “nasıl zengin oldun” sorusuna” “ilk milyon doları sorma gerisini anlatayım” diye yanıt verir.” şeklinde bir diyalog dolaşıyor gündemde. Bu bile çok zenginlerin ya haramla, ya peşkeşle zengin olduklarını açıklamaya yeter de artar bile. Uzatmadan Aydınlık Gazetesi yazarlarından Mustafa MUTLU’nın GÜNÜN SORUSU başlığıyla yazısında belirttiği hususu tekrarlayarak/soruları sorarak yazımızı bitiriyoruz.
GÜNÜN SORUSU
Tayyip Erdoğan’ın 1999’da söylediği iddia edilen bir söz, son günlerde Facebook’ta paylaşım rekorları kırıyor. Bu metinde bugünün Başbakan’ın, “Eğer bir gün duyarsanız ki Tayyip Erdoğan çok zengin olmuş, bilin ki haram yemiştir” dediği iddia ediliyor. Başbakan’a iki sorum var:
Böyle bir söz söylediniz mi?
Çok zengin oldunuz mu?
Vesselam.
Emre Öztürk’ü fena benzetmişsiniz. Ne dedi bilmiyorum, tahminimden ve Musa Bey’in yorumundan ibaret ama elinize sağlık… 🙂
Ben de bu haberin doğruluğunu araştırıyordum, şu an emin oldum. Teşekkürler…
Emrecik belden üstünü çalıştır altını değil. Bak O zaman işler nasıl çözülecek.
Ben buraya gelip annemin belli olduğunu, fakat babamın belli olmadığını açıklamak istedim. Hadi hayırlı işler….
Not: İlgili şahıs küfürlü yorum yazdığından bu şekilde bir düzeltme yapmayı uygun gördük.