Hanif ve Devrimci mi? Siyonist ve Emperyalizme Aşık mı? – Hüseyin Yahya CEVHER

Fatih TEZCAN özellikle Suriye olayları başladıktan sonra yandaş diye tabir edilen televizyon kanallarında dolaşan tiplerden bir tanesi. Ne yalan söyleyim hiç bir konuşmasını baştan sona dinlemedim ama can alıcı noktaları internetten veya denk geldikçe sağdan soldan takip ettim. Özellikle Reyhanlı patlamaları sonrasında hükümetin/rejimin Suriye politikasının resmen çökmesini hazmedemeyen ağabeyi Hakan ALBAYRAK gibi bu da sağda solda çıldırma/dellenme hareketlerinde bulunmuş ama pek itibar etmemiştim. 4 Temmuz 2013 günü Mısır’da onmilyonlarca halkın sokaklara dökülerek koltuğundan indirdiği Mursi’yi savunurken bir kez daha dellenmesini görünce hem elemanı araştırayım, hem bir kaç satır yazı yazayım diye düşündüm.

Kısaca tanıtarak başlayalım;

“1976 yılında İstanbul’un Bakırköy ilçesinde doğdu. Dedeleri Osmanlı muhaciridir.” Bu muhacirlik olayı daha önceden de belirttiğimiz gibi İslam ümmetinin başına bela olan kimselerin köklerini gizlemek için kullandıkları en güzel paketleme malzemesidir. Nereden gelmiş, nereye gitmişlerdir. Kafkasya yahudileri de göçmendir mesela. Tipine bakarak Balkanlar’dan geldiği de iddia edilmektedir. 1998 yılında 22 yaşındayken piyasaya girmiş nasıl oluyorsa birileri elinden tutmuş ve yazıları gazetelerde yayınlanmaya başlamış, ayrıca gençliğinin verdiği enerjiyi kullanmak isteyen gizli eller kendisini internetten sorumlu devlet bakanı(?) yapmış ve sanal alemde kurulmuş bir çok sitelerde görevler vermiştir.

2011 Ağustos’unda, Suriye’nin Hama ve İdlib kentlerine (yine bir diğer Özgür Suriye Ordusu militanı arkadaşı Adem ÖZKÖSE gibi) gidip bölgeye giden dünyanın ilk gazetecilerinden biri ve ilk Türk gazeteci oldu. (Belki gitmemiştir bile, gittim havası estiriyordur çünkü bu veya buna benzer kişilerde öyle cephe hattına gidecek yürek bulunduğuna da inanmıyorum.) Hemen geldikten sonra çok iyi hatırlıyorum bir çok TV kanalında yalan yanlış kadınlara tecavüz ediyorlar, camileri yıkıyorlar eksenli delilsiz, görüntüsüz, belgesiz sallamalarına günlerce devam etmiş, bu kanalları izleyen bazı kimselerin Suriye konusunda yanlış bilgilendirilmesinde etkin rol oynamıştır. Geçtiğimiz günlerde de bir TV kanalında “yürüye yürüye Halep’e gittim, yargılanıyorum” sözleriyle primine prim katmaya çalışmaktadır.

Kendi sitesinde yayınladığı ve halen duran şu cümleler ise Suriye halkının kanında parmağı olduğu iddiamızı kesinleştiren bilgilerdir: “Özgür Suriye Ordusu’nun kuruluş ve çatışma döneminde defalarca Suriye’de bulundu, Özgür Ordu ve Suriye Ulusal Konseyi’nin üst düzey isimleriyle görüşmeler yaptı, Hanif ve Devrimci kimliği nedeniyle köklü dostluklar dâhi kurdu.Suriye’de birçok defa canlı yayına bağlandı, süreci yakından takib etti, görüntü ve anlatımları El Cezire, El Arabiya, AP ve benzeri Ulusal ve Uluslararası geniş bir ağda yayınlandı.” Buradaki Hanif ve Devrimci kimliğinin aslı Siyonist ve Emperyalizme Aşık olarak değiştirilebilir. Çünkü kendisi Osmanlıcılık ayağıyla küresel emperyalizm ve siyonizme hizmet için geçtiğimiz günlerde Şam’dan Kahire’ye Medine’den Mekke’ye plaka verme işine soyunmuştur.

Ayrıca globalleşen dünyada artık kimse telefonla bağlanan bir adamın şöyle astılar, böyle kestiler cümlelerine inanmıyor. Bu fitnecinin yaptığı tüm konuşmaları izleyin, kaç tanesinde görüntü var. Bazı neyin ne olduğunu idrak edemeyenler adam konuşurken arkasından verilen görüntüleri yeni veya konuyla ilgili zannedebilir ama az çok bu işlerin içerisinde olan kişiler söylediklerinin hiçbir delili olmadığını anlatımın 4.dakikasında anlayacaktır.

Meşhur edilme süreci çok eski değildir, özellikle Fethullah GÜLEN’e Emekli Vaiz diyerek Nuh GÖNÜLTAŞ isimli gazeteciyi kızdırdı yaygarasıyla sanal alemde reklamı bolca yapılmıştır. Hemen akabinde ise “benim olduğum yerde de erdoğan eleştirilmez” diyerek sanki Fethullah GÜLEN-Erdoğan birbirine zıtmış görüntüsü vermeye de çalışmışlığı vardır. Bu danışıklı dövüşten bir kademe meşhur olarak çıkmış kamuoyu ve sosyal medya bu arkadaşı daha fazla görmeye başlamıştır.

Geçtiğimiz günlerde başyalakalıktan başdanışmanlığa atanan Yiğit BULUT’tan boşalan koltuğu kendisinin doldurmaya çalıştığı gözden kaçmasa da dişli rakipleri arasında İbrahim Melih GÖKÇEK’in de bulunduğunu kendine hatırlatmak isteriz.

Yine bir gazeteciye değil normal aklı selim herhangi bir insana yakışmayan “Türkiye’ye bağlı Kahire vilayetinde, Adeviye’deydim.Mısır’a bağlı İstanbul’un, bütün şehirlerin selamlarını söyledim.Size çok selamları var!” tweetiyle emperyalist politikalara hayranlığını ortaya koymuş, bunu da sanki bir ümmet bilinci bakışıyla yapıyorum havası vermeye çalışmaktadır. Tüm dünya müslümanları kardeştir, tüm İslam beldeleri bizim vatanımızdır. Bizim “Vatan sevgisi imandandır” hadis-i şerifindeki vatan sınırları inancımız soyut sınırlar değil, İslam coğrafyasının hatta tüm mustazaf halkların yaşadığı bölgelerin sınırlardır. Fakat bugün o sınırlara tecavüz eden ABD ve korsan İsrail’e hizmet eden kişiler dillerinde “Ben Osmanlının Çocuğuyum Aga” ifadeleriyle, kaküllerini sallayarak, terli/hırçın/saldırgan/tezcanlı hareketleriyle bizleri kandırabileceğini zannediyor. Gerçekten müslüman olsa, gerçekten dilinden düşürmediği hanif/devrimci bir kimliği olsa plaka vermeye Viyana’dan başlar, Paris ile devam eder Londra’da nefes alır ve İslam sancağını Washington’a dikmesi gerekirdi. Ama dediğimiz gibi siyonist ve emperyalizm aşığı olduğu için ve Arz-ı Mev’ud(Vadedilmiş Topraklar) hayaliyle yandığı için işi gücü Suriye-Mısır olmuştur. Bu hayali gerçekleştirmek için yıllardır uğraştıklarını dile getiren Fatih TEZCAN büyük dedelerinden Theodor Herzl’in karşısına çıktığı zaman yaptığı hizmetlerden coşkuyla bahsedebilmek için çok hararetli hareketler yapmaktadır. Afganistan işgal altındayken hem de Türkiye önderliğinde ve adeta taptığı Erdoğan’ın kontrolünde neden Hanif-Devrimci kimliği orada ses çıkarmasına izin vermemektedir. Irak’ta yine çok sevdiği Erdoğan’ın desteğiyle katledilen milyonlarca Iraklı için neden heyecanlanmamaktadır, yine hakeza Filistin davası için çıt çıkarmamaktadır. Her bulduğu fırsatta BOP yani Arz-ı Mev’ud projesine çomak sokmuş olan Suriye cumhurbaşkanı Beşşar Esad’a bir laf sokma gayretinde olduğu kadar, korsan İsrail yetkililerinden birisine yalandan da olsa bir laf atmamaktadır. İşte bunlar bu veya buna benzer kişilerin samimiyetsizliğini ortaya koymak için yeterli bir durumdur. Özgür Suriye Ordusu isimli Suriye halkının kanını döken terör oluşumunu bulunduğu her ortamda övmekten ve desteklemekten geri durmamaktadır. Onlarca dış gücün müdahale ettiği Suriye’ye Hizbullah bir grup yiğidiyle sınırlı olarak girip Kuseyr’de bir yıldırım operasyonuyla ağabeylerini ve kardeşlerini kadınlar gibi kaçırdığı zaman rahat koltuğunda TV kanallarında Hizbullah’a tehditler savurma densizliğinde bulunmuştur.

Son günlerde Mısır gündemi hararetli, Suriye halkını katleden ve bu kanla beslenen ve bu kandan zevk alanlar aynı uygulamayı Mısır’da yapmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Ve yine aynı ekip bu süreci başlatma çabasında Hakan ALBAYRAK, Fatih TEZCAN, Nevzat ÇİÇEK, Gülden SÖNMEZ, Ümit SÖNMEZ, İzzet ŞAHİN, Mehmet Akif ERSOY vb. benim adını bilmediğim onlarca isim kendilerine verilen bu kutsal görevi başarıyla yapmak için çalışıyor.

Yazıyı yazarken tevafuken “4:24 PM – 14 Temmuz 13” tarih ve saatinde Fatih TEZCAN’ın şahsi Twitter hesabında paylaştığı Operasyon Mursi tweeti sözlerimize bir delil olarak sunmamız için kendisi tarafından servis edilmiştir. Kahire’deki işlerini bitiren ekip Ümit SÖNMEZ’in tabiriyle nöbeti devrederek(Kemal Gümüş’e attığı tweet) dinlenmeye Türkiye’ye dönmekteymiş, belki de çoktan döndüler ve operasyon başkanı ki bence Abdurrahman DİLİPAK’tır (yardımcısı da Bülent YILDIRIM’dır) onunla görüşmek için acil bir toplantıya gitmiş olabilirler. Abdurrahman DİLİPAK’ın tim komutanı olduğunu ise gazetecilik adına her yazdıkları tweeti ona da göndermelerinden anlamak işten bile değil. Zaten geçtiğimiz günlerde bir iftar vakti A Haber’de kısa süreli izlediğim Abdurrahman DİLİPAK’ın sözleri operasyonun yöneticisi veya yöneticilerinden biri olduğunu bence belgelemeye yeter de artar bile.

Araştırdıkça Nevzat ÇİÇEK’in “10:26 AM – 14 Temmuz 13” tarih ve saatinde şahsi Twitter hesabında paylaştığı Mursinin adamlari:) tweeti ekibin başka bir mekanda çekilmiş fotoğrafını buldum, vakit olsa bu ekibin sırf halka açık twitter konuşmalarından çıkaracağımız derslerle fitne nasıl organize edilir, nasıl halka yanlış bilgi anlatılır destan gibi yazı yazılır ama halkımız uzun yazıları okumadığı için şimdilik başka bir yazıya bırakıyoruz. Aşağıda ilgili şahısların twitter hesaplarında paylaştığı bazı fotoğrafları bulacaksınız. Vesselam.

Abdurrahman DİLİPAK, Hamza TÜRKMEN, Bülent YILDIRIM omuz omuza Mursi’yi destek gösterisinde…

Hamza TÜRKMEN, Bülent YILDIRIM omuz omuza Mursi’yi destek gösterisinde…

Mısır’daki olayları Türkiye’ye aktarırken filtre uygulayan ekip İhvan yetkilileriyle…
Hakan ALBAYRAK, Nevzat ÇİÇEK, Ümit SÖNMEZ, İzzet ŞAHİN

Nevzat ÇİÇEK, Gülden SÖNMEZ, Ümit SÖNMEZ, İzzet ŞAHİN

Nevzat ÇİÇEK, Gülden SÖNMEZ, Ümit SÖNMEZ, İzzet ŞAHİN

Hakan ALBAYRAK, Nevzat ÇİÇEK, Gülden SÖNMEZ, İzzet ŞAHİN İhvan lideri Muhammed BALTACI ile beraber…

Hakan ALBAYRAK, İhvan lideri Muhammed BALTACI, Nevzat ÇİÇEK, Gülden SÖNMEZ

Hakan ALBAYRAK, Nevzat ÇİÇEK, Gülden SÖNMEZ, Ümit SÖNMEZ, İzzet ŞAHİN

Hakan ALBAYRAK, Nevzat ÇİÇEK, Gülden SÖNMEZ, Ümit SÖNMEZ, Fatih TEZCAN 14 Temmuz 2013 akşamı Mısır’dan Türkiye’ye dönerken…