Hüseyin Yahya CEVHER

Gerçek olaylardan esinlenilmemiştir, her şeyiyle gerçektir! – Hüseyin Yahya CEVHER

esinlenme

Gerçek olaylardan esinlenilmemiştir, her şeyiyle gerçektir! – Hüseyin Yahya CEVHER

Nevzat aylar önce parça parça evine ekmek almak için borç aldığı komşusu Ahmet’e olan 300 TL borcu ödeyememenin utancı içerisinde, çocuğu yaşında adamı her gördüğü zaman eğilip bükülüp, daha iş bulamadım, iş vermiyorlar diye serzenişte bulunup durumunu izah ederken; Ahmet ödeyemediği yakıt borcunu imkan olsa da bir an önce ödesem diye aklında geçirirken, olur gider Nevzat abi hayırlısı olsun demektedir.

3 kişiye iş veren ve bunları yevmiye usulü fırınında çalıştıran Serdar, 2 ay önce komşu esnaftan aldığı 200 TL borcu ha bugün ha yarın diyerek ödeyememiş, komşusuyla her yüz yüze geldiğinde bunun burukluğunu hissetmiş, para yok değil var ama toplanıyor, dağılıyor diyerekte durumunu ifade etmiştir; alacaklı Mustafa da “ev sahibinin kardeşim kiranı zamanında öde artık” tepkisinden dolayı çok ihtiyacı olduğunu belirtmiş, ezile büzüle zar zor parasını alabilmiştir.

Mehmet Akif kendisinden ilk defa borç isteyen bir tanıdığına, param yok diyemediği için normalde yapmayacağı bir hareket olan “ek hesaptan para çekme” gibi bir melanete bulaşarak, yüz suyunu kendisine döken ve kendisine güvenen arkadaşını boşa çıkarmamıştır. Olduğundan dolayı vermemiş, yok iken bulup vermiştir.

Annesi hasta olan ve bir taşımacılık firmasında servis şoförü olarak işe başlayan Ali, kendisine iki haftada bir sadece Pazar günleri izin verileceğini kabul ettiğini, bu izni sırasında da saat 15:00’te bir servis yapması gerektiğini hüzünle anlatırken; “buna itiraz edeceğim, bari iki haftada bir Pazar günü komple tatil olsun arkadaş” modunda küçük bir isyan planlamış, bir taraftan da evdeki çoluk-çocuğu hasta anasını ve piyasanın durumunu düşünmüştür, bir kaç gün sonra da bir şekilde bu dileğini söyleyip isteğine kavuşmuş “ölümü gördüğünden sıtmaya razı olduğunun farkında olmadan” kazandığı zaferden dolayı gülücük saçmaktadır.

Erkan, tek hayali helalinden geçimini sağlamak, yaza kadar da biraz para biriktirip evlenmek olan Erkan; 1,5 yıl çiğköftecilik yaptıktan sonra bir çok gariban küçük esnaf gibi tası tarağı toplayıp dükkanı kapatmak zorunda kalan Erkan, tek suçu şereflice bir yaşam seçmiş olan Erkan; milyonlarca işsizden biri olarak emekli babasına yük olmaya devam etmektedir.

Hani bazı filmlerin başında yazar ya…
Gerçek olaylardan esinlenilmiştir diye.
Yukarıdakilerin hepsi gerçektir, karakterlerin adlarından, olayların ayrıntısına kadar.
Bunlardan daha vahim, daha acıklı, daha üzücü durumlarda vardır.
Benim çevremde bunlar oluyor.
Ben bilmem başkasının çevresini, dileğimiz takvada yukarı, maddiyatta aşağı bakmaya devam etmemizdir.
Halkımızın dertleriyle dertlenmediğimiz, halkı görmezden geldiğimiz bir günümüzün olmamasını her daim Yüce Rabbimizden niyaz ederiz.
Halkımız gariban, halkımız dertli, halkımız borçlu, halkımız şerefli, halkımız takvalı, halkımız, halkımız, halkımız…

Kul Nesimi’nin Minnet Eylemem şiirini biraz değiştirerek bitirelim…

Bir acayip derde düştük herkes gitmiş karına,
Bugün bulduk bugün yeriz,Hak kerimdir yarına,
Zerrece tamahımız yoktur şu dünyanın varına,
Rızkımızı veren Hüdadır rejime minnet eylemeyiz!

Vesselam.

Related Articles

2 Comments

  1. Emeğinden başka bir şeyi olmayan insanların emeğini sömürmek kadar aşağılık bir şey olamaz. Çalış seninde olsun der şimdi birileri şşşşşş! duymasınlar

  2. Derdimiz çok saymayalım
    Ahdımızdan caymayalım
    Ayagımız sabit kalsın
    Hidayetten caymayalım
    Nidalarına kulak verip sabrını da yüce Allah dan dileyip bu halk düşmanlarına yıkılmadık ayaktayız ve yıkacagız (insallah) burası bizim biz halkız sözlerini benimsetip Bizim olanı alacagız…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top button