Filistin başbakanı’na atılan iftiranın gerçek olmadığını kanıtlıyoruz!
Filistin başbakanı’na atılan iftiranın gerçek olmadığını kanıtlıyoruz! Filistin başbakanı İsmail Heniyye’ye yönelik başlatılan iftira kampanyasının gerçek olmadığını kanıtlıyoruz.
Sosyal paylaşım sitelerinde Filistin topraklarının Gazze Kesiminde Hamas hükümeti başbakanı olarak bilinen İsmail Heniye’nin yoğun gizlilik ve güvenlik icraatları içinde bir araya geldiği İsrailli metresiyle görüntüsü olduğu iddiasıyla bir fotoğraf paylaşıldı. Sosyal paylaşım sitelerinde Heniye’nin sürpriz görüntülenmesi üzerine viski kadehini eliyle kapatmaya çalıştığı ifade edildi.
şeklinde atılan iftiranın fotoğrafının orjinalini henüz bulamasakta fotoğraftaki kişinin kim olduğunu ve ne zaman Gazze’de bulunduğunu hatırlayalım:
Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in gazeteci baldızı Lauren Booth, Gazze Şeridi’ni 2008 yılında ziyaret etmişti.
Aradan bunca yıl geçtikten sonra İsmail Heniyye’nin şahsı üzerinden HAMAS hareketine ve İslam ümmetine yapılan bu saldırıyı kınıyor, sosyal medyada yapılan bu tarz fitne çalışmalarına karşı dikkatli olunmasını istiyoruz.
iftira ile ilgili hadisi şerifler:
(Bir kimse, bir mümin hakkında olmayan bir şey söylerse, iftiraya uğrayan kimse, onu affedinceye kadar, Allahü teâlâ onu Cehenneme sokar) [Ebu Davud]
Bir müminde her haslet bulunabilir. Ancak hıyanet ve yalan bulunamaz. [İbni Ebi Şeybe]
Yalan söyleyenler, iftira edenler, ancak Allahın âyetlerine inanmayanlardır. İşte onlar, yalancıların tâ kendileridir. [Nahl 105]
Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor:
“Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
“Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?”
“Allah ve Resûlü daha iyi bilir!” dediler. Bunun üzerine:
“Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!” açıklamasını yaptı. Orada bulunan bir adam:
“Ya benim söylediğim anda varsa, (Bu da mı gıybettir?)” dedi. Aleyhissalatu vesselam:
“Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir.”
Ebu Davud, Edeb 40, (4874); Tirmizi, Birr 23, (1935); Müslim, Birr 70, (2589).
Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor:
“Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
“Mirac gecesinde, bakır tırnakları olan bir kavme uğradım. Bunlarla yüzlerini (ve göğüslerini) tırmalıyorlardı.
“Ey Cebrail! Bunlar da kim?” diye sordum.
“Bunlar, dedi, insanların etlerini yiyenler ve ırzlarını (şereflerini) payimal edenlerdir.”
Ebu Davud, Edeb 40, (4878, 4879).
Sa’id İbnu Zeyd radıyallahu anh anlatıyor:
“Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
“Ribânın en kötüsü, haksız yere müslümanın ırzını (manevi şahsiyetini) rencide etmektir.”
Ebu Davud, Edeb 40, (4876).
Beş günah vardır ki,keffâreti yoktur.
Bunlar; Allâh’a şerik koşmak,bi-gayri hakkın adam öldürmak,mümine bühtan ve iftira etmek, muharebe günü kaçmak ve yalan yere yemin ile hakkı iptal etmek.
Kim bir mü’mini bir münâfığa (gıybetçiye) karşı
himâye ederse, Allah da onun için, Kıyâmet günü, etini cehennem ateşinden
koruyacak bir melek gönderir. Kim de müslümana kötülenmesini dileyerek bir
iftira atarsa, Allah onu, Kıyâmet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde,
söylediğinin (günahından temizlenip) çıkıncaya kadar hapseder.”
(Ebû Dâvud, Edeb 41, hadis no: 4883, 4/270)
“(Üç şey) Yalan ve iftirânın en
büyüklerindendir: Kişinin, kendi babasından başkasına nesep iddia etmesi; Veya
rüyâsında görmediği bir şeyi kendi gözüne göstermesi (rüyâsında görmediği bir
şeyin kendisine rüyâda gösterildiğini iddiâ etmesi); Yahut da Rasûlullah’ın
söylemediği bir şeyi âsöyledi’ demesi.”
(Buhârî, Menâkıb 18)
bu atılan iftira bana ahmedi necata atılan iftirayı hatırlattı
gerçek dediğiniz fotoğrafta ortada yer alan kişi de sanki oraya sonradan monte edilmiş gibi duruyor. bir daha araştırmanızı ve incelemenizi öneririm
Ortadakinin bir önemi yok 🙂 Sonradan da eklense önemli değil…