Emine Akçay’ı kim astı? – Hüseyin BAYRAK
Realitede haberlere bakıldığında Emine Akçay açlıktan ve soğuktan bunalıp kendisini astı. 2 çocuğu vardı doyuramıyordu fön makinesi ise çocuklarını ısıtmakta yetersiz kalıyordu.
Çareyi kendini asmakta buldu Emine.
Adana utandı Türkiye utandı dünya utandı.
Her gün gazetelerde boy gösteren yetkili ve etkili seçilmiş ve atanmışlarımızda azda olsa utandı. Acaba Emine’den mi utandılar yoksa üstlerinden mi utandılar onu da bilmiyorum.
2012 Mart ayının 16 sı. Bu tarih unutulmayacak biz unutsak da en azından ar, namus, vicdan unutmayacak bu tarihi.
Aslında Emine tüm ezberlerimizi, şovlarımızı, medya efelenmelerimizi, beylik laflarımı, aldığımız ödülleri, büyük devlet ideallerimizi, sosyal laik hukuk devlet söylemlerimizi çamaşır ipliğine astı.
Çamaşır ipliğine asılan, sergilenen, ortaya dökülen yıldızlarımız şimdi daha net sorgulanacak.
Bu kentin valisinden en alttaki devlet memuruna kadar herkes bundan sorumludur.
Bu kentin valisi, emniyet müdürü, belediye başkanları müftüler, imamlar, muhtarlar ve olaydan bizzat sorumlu olan kaymakamlıklar, Sosyal Hizmetler il Müdürlüğü ve biz medya bu olaydan sorumluyuz. Belki de bu olaydan her gün onun bunun peşinde koşan açık arayan bizler sorumluyuz.
Sosyal devlet iflas etmiştir.
Her ay bu kente hükümet tarafından 1 milyon TL sosyal yardımlaşma vakıfları aracılığı ile fakir fukaraya dağıtılsın diye gönderiliyor. Buna rağmen bu kentte açlıktan insanlar asılıyor ise bu sistem iflas etmiştir.
Herkes siyaset, servet ve makam peşinde koşarsa olacağı buydu.
Bu kentin fakir fukarasına, yetimine, öksüne bakmakla yükümlü olan Sosyal Hizmetler İl Müdürü camilerde kadın erkek birlikte fotoğraf çektirip sosyal medyaya servis ederek hava atıyor.
Hiç utanmadan bu ailenin durumunun kötü olmadığını iddia ediliyor ve haber servis ediliyor. Delil ise bu ailenin 10 gün önce mangal yapması. Mangalda ne piştiğini nasıl olduğu hiç ilgilendirmiyor. Mangal yapıyorsa zengindir.
Kaymakamlar kaç liralık yardım yaptığından bahsediyor.
Bu kentin Müftüsü kadınlar gününde karanfil dağıtırken, ABD konsolosluğu ile ortak seminer hazırlarken camilerde kadın erkek namaz kılıp basına servis ederken Emine Akça ipte sallanıyordu.
İktidar partinsin İl başkanı kurumları ziyaret edip yanındaki İsmail Babacan ve Ferhat Baykara’ya referans olurken, Lions ve Roteryan’larla kolkola kurumları gezerken Emine Akçay ipte sallanıyordu.
Belediyeler her gün sosyal belediye, sosyal devlet ortak projeler anonsları yapıp basına servis ederken bir kadın açlıktan bunalıp sallanıyordu.
Bu kentin vekilleri 2014 yılında yapılacak olan belediye seçimleri için PİAR çalışması kamuoyu yoklaması yaptırırken iktidar partisinin milletvekilleri Büyükşehir Belediye Başkanlığı rüyalarına yatmışken bir vatandaş açlıktan bunalmış kendini asmış ipte sallanıyordu.
Sahi vatandaşa en yakın olan sosyal yardımlaşma vakıflarının tek muhattap aldığı muhtarlar ne yapıyordu? Seçim hesapları yandaş oluşturma çabalarına mı kurban edildi?
Adana’da bulunan binlerce yardım derneği birbirlerine hava atmak basına çıkmak ödül almak için yarışa girdiklerinde, 2 çocuk daha yetimler safına katılıyordu.
Sosyal yardımlaşma vakıfları tekrar mercek altına alınmalı. Kimlere yardım ediliyor? falan derneğin filan vakfın kirasına yardım etmek için vakfın derneğin varlıklı üyelerine ödeme yapılmış mı?
Utancından, arından, namusundan dolayı devletin veya sivil toplum vakıflarına derneklerine başvurmayan evinde aç susuz soğukta titreyen kaç adamı bulup yardım ettiler?
İnsanlığımız ipte sallandıktan sonra yardım yarışına girdik devletin bilmem hangi kurumu ne kadar yardım ettiğini basına servis edip bizden alkış bekliyorlar.
Beyler itiraf edelim iflas ettik kaybettik.
Gözümüze tutulan kibrit çöpünden dolayı koca ormanı görmüyoruz.
Bu memlekette azgın azınlık kimlik değiştirip yoluna devam ediyor.
Eskiden laik Kemalist azınlık merkeze yerleşip merkezin rantı ile irileşirken şimdi eski İslamcılar muhafazakârlar irileşip şişiyor.
Arada fark yok her ikisi de yanında çalıştırdığı asgari ücretlinin maaşından daha fazlasını lüks resturantlarda bahşiş olarak bırakıyor.
Bu ülke de halen yanında çalıştırdığı işçisine evindeki köpeğinden daha az masraf ediyor.
“Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul, bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa” diyordu ya? işte artık o şiirde okunmuyor nedeni ise onu okuyanlarda şimdi aynısını yapıyor!
Kaynak: http://www.adanahaber.com/yazidetay.asp?yaziid=3255