Düğüncüler, Vandallar, Güllü Lokumcular… – Hüseyin Yahya CEVHER
Düğüncüler, Vandallar, Güllü Lokumcular… – Hüseyin Yahya CEVHER
-Düğün mü yapıyorlar baba?
-…
Evet de denebilir, hayır da.
-Hayır.
Şehit cenazelerine tepki korna basılarak, konvoy oluşturularak verilmez. Bunu benim 7 yaşındaki kızım bile biliyor ama kimin başının altından çıktığı belli olmayan bu yeni şehitleri anma metodunu sorgulamadan sürü psikolojisiyle hareket edenler nedense bilemiyor. Protesto araba içinden korna basarak yapılmaz. Protesto yürüyerek, slogan atarak, gerçek sorumlular hedef alınarak yapılır. Son günlerde hem bizzat gördüğüm hem de medyadan takip ettiğim kadarıyla tepkisiz kalmak istemeyen halkımızın gazını alma adına yapılan gösteriler tam istenen seviyede değildir. Yakından izlediğim, dinlediğim, takip ettiğim kitleden anladığım gerçek fail tam tespit edilemese de Çanakkale misali (yüzbinlerce şehid verildiği halde İstanbul işgal edilmiş ve siyonist projeler tehir edilmiştir) milletimiz canlarını vermeye hazırdır. Olması gereken gerçek düşmanı tam tespit ile bu işin en az zayiatla hızlı bir şekilde çözümlenmesidir lakin halkın bilinçlenmesine ve çabaya bağlantılı olan bu durum bedavadan elde edilemeyecektir. Bilinçli olduğunu iddia edenler, gariban halkımızı bilinçlendirmeye devam etmelidirler. Ediyorlar…
***
Otobüsleri taşlayanlar, dükkanları yağmalayanlar, kendisinin tercihi mümkün olmayan özelliklerinden dolayı kişileri hedefe oturtarak sözlü veya fiziksel saldırılar yapanlar siyonizmin uşaklarıdır. Günlerdir medyada ve sosyal medyada yapılan tahrik edici yayınlarda kullanılan bir çok materyalin(video, foto) doğru olmadığını öğrenmenin mutluluğu içerisindeyiz. Zira halkımızın birlik ve bütünlüğünün bozulamayacağı fikrini savunmamızın boş bir söylem olmadığı bir kez daha kanıtlanmış oldu. Halkımızın sistemle bağlantılı parti, STK, kuruluş, şahısların organize ettiği eylemlere katılmadığı aşikardır. Sistemin uşaklarının sahiplenmeye çalıştığı gösteriler de halkın kontrolünü kaybettiği andan itibaren bırakılmaktadır. (Örneğin Gezi Parkı protestoları…) Evladını kaybeden babaların yaptığı sağduyulu çağrılar karanlık güçlere avuçlarını yalatmıştır, yalatacaktır. [1] [2] Bugün de “mal canın yongasıdır” diyen esnaf fitne çıkarmak için yakılıp, yıkılan milyonlarca liralık mal varlıklarını hiç çekinmeden halkımızın kardeşliği uğrunda feda ettiklerini açıklamaktadırlar. [3]
***
Bir yandan halkımızı birbirine düşürmek için elinden geleni ardına koymayan halk düşmanları, bir taraftan da “bizdenmiş gibi görünen” elemanları ile yarınlar için ne olur ne olmaz korkusuyla güzel eylemler yaptırmakta, sıradan vatandaşlar gibi tanıtılan programlı tiplerin, belirli bir popülariteye ulaştığında gerçek kimlikleri açıklanmaktadır. Sendika başkanı, İHH temsilcisi gibi görevlerle halk düşmanlarının emrinde çalışan bu tipleri tanıyoruz, halkımız da tanıyor. Zira halkımız sistemle bağlantılı parti, pırtı, dernek, vakıf, sendika, STK gibi oluşumlarla arasındaki mesafeyi her zaman korumuştur, koruyacaktır. Halk düşmanlarının ilk etapta programlı tiplerini ünvanlarıyla reklam etmemesi bu yüzdendir. Zira “güzel eylem” sistemle bağlantılı kişilerce yapıldığı an “iğrenç bir harekete” dönüşmektedir. Halk düşmanlarının emrinde olan tiplerin yaptığı bu hareket bir bardak temiz suyun içine düşen pis bir damla hükmündedir, o yüzden sıradan vatandaş zannederek ilk etapta takdir ederek haberleştirdiğimiz bu eylemi kaldırdık ve ardından “programlı tiplerin” kendilerini ve kuruluşlarını reklam eden çalışmalarına şahit olduk. Ekibe derinlemesine baktığımızda ise geçtiğimiz günlerde bazı pavyoncu tiplerin Anadolu halkının medar-ı iftiharı büyük İslam alimi Bediüzzaman Said-i Nursi hazretlerine yönelik başlattığı saldırının öncüleri olduğu direk göze çarpmaktadır. Seyyid Hasan Nasrullah, Mustafa Çamran gibi büyük İslam kahramanlarının fotoğraflarını profil, kapak fotoğrafı yapan bu üçkağıtçılar, Anadolu halkının birlik ve beraberliğini yıllarca savunan ve bugünleri ona borçlu olduğumuz Üstad Bediüzzaman Said-i Nursi hazretlerine kimin emriyle saldırdıysa, bugün de kendilerine örtülü ödenekten verilen parayla alınan gül ve lokumu durdurdukları otobüsteki vatandaşlara sunmuşlardır. Güzel olan şudur ki bu güllü lokumcularla çok değil 5 dakika sohbet imkanı bulan kişiler hainliklerine ve üçkağıtçılıklarına vakıf olacaktır, olaya bu şekilde yaklaşmamın sebebi haince ilk etapla kimliklerini tam açıklamadan vatandaşmış gibi hareket etmektedirler, bunlar vatandaşın gizli düşmanıdır.
Kameralar hazırdır, sendika merkezinin bulunduğu ilden bir otobüs durdurulur, ne hikmetse şoför ve muavin sorgusuz sualsiz yol kenarındaki grubu otobüse alır, bir önceki cumhurbaşkanı “gül” gibi sesi titreyen eli güllü konuşmasını yapar, gözyaşlarının sel olup akması gereken bu ulvi hareket karşısında otobüs yolcuları ise tepkisizdir, ilginç değil mi?
Yolu halkımız mı kesti ki? Halka mesaj veriyorsunuz. Otobüsleri resmi veya sivil giyimli sizin gibi sistemin elemanları taşladı/taşlattı. Tutmayınca esnaflarımızın oluşturduğu kardeşlik inisiyatifini elinize almaya çalışıyorsunuz. Hainsiniz ve işiniz rast gitmedi ve gitmeyecek, bir gram samimiyetiniz olsaydı bu durumların gerçek faillerine de iki çift laf ederdiniz, ama olmaz niye ayın 15’i yaklaşıyor, maaşlarınız yatmaz değil mi?
Bir kez daha siyonist medyanın verdiği bilgilere üç kere düşünmeden yaklaşmamak gerektiğini öğrenmiş bulunmaktayız, “ezilen halkları deşifre etmenin” görevi olduğunu açıkça söyleyen bir oluşumun[4] temsilcilerinden halkımızın faydasına bir iş beklemek mümkün mü?
Mümkün değil…
Vesselam.
[1] https://www.halkhaber.org/2014/03/14/video-halkimizi-ayristirmak-isteyenlere-halil-karamanoglundan-tokat-gibi-cevap/
[2] https://www.halkhaber.org/2014/03/14/fitne-atesini-sonduren-soylem-senin-evladin-benim-evladimdir/
[3] https://www.halkhaber.org/2015/09/11/video-isyerleri-yakilan-kirsehirli-esnaflar-konustu/
[4] https://www.halkhaber.org/2015/01/05/ihh-baskani-bulent-yildirim-ezilen-halklari-desifre-edecegiz/