Süleyman DAĞISTANLI

DELİ DUMRUL KÖPRÜSÜ – Süleyman DAĞISTANLI

DELİ DUMRUL KÖPRÜSÜ – Süleyman DAĞISTANLI
Deli Dumrul’u bilir misiniz? Evvel zaman içinde “Deli Dumrul” adında bir zorba varmış, bir çay üzerine kurmuş bir köprü, üstünden geçenden otuz üç akçe, geçmeyenden döve döve kırk akçe alırmış…
Bugünlerde adına Osman Gazi dense de aslında en çok “Deli Dumrul Köprüsü” ismi yakışacak bir köprü ile ilgili sayısız haber yapıldı. Bu haberlerden en çok dikkat çekeni ise köprü geçiş ücretinin yaklaşık 120 TL olacağı haberiydi. Tabi bu ücret sadece gidiş ücreti bir de dönüşü var… Şimdi deli dumrul isminin daha yakışacağı bu köprü ile ilgili bazı ayrıntılara yer verelim.
Osman Gazi Köprüsü (OGK), Gebze – İzmir Otoyolu Projesi dâhilinde Marmara Denizi’nin doğusunda İzmit Körfezi’nin Dilovası Dil Burnu ile Altınova’nın Hersek Burnu arasındaki asma köprüdür. Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyol Projesi kapsamında inşa edilen asma köprünün orta açıklığı 1.550 metre ve toplam uzunluğu ise 2682 metredir.
Gebze – İzmir otoyolu projesinin 2008 yılı başında yayınlanan ihale ilanında, İzmit Körfez köprüsü üzerinde üç gidiş, üç dönüş şeritli (toplam altı şeritli) karayolu ve bir gidiş bir dönüş iki demiryolu hattı planıyla yer alır. Lakin Ağustos 2008’de “1 numaralı zeyilname” (1) ile demiryolu hatları kaldırılır ve 27 Eylül 2010 günü demiryolsuz Körfez köprüsü ile Gebze – İzmir otoyolu sözleşmesi imzalanır.
Adını Artvin Cerattepe’den hatırlayacağımız Özaltın Firması ile Makyol, Yüksel, Göçay ortak girişimi tarafından yap- işlet-devret modeli ile yapılan proje Gebze- Orhangazi-İzmir Otoyolu, İzmit Körfez Geçişi de dâhil olmak üzere 384 kilometre otoyol ve 49 kilometre bağlantı yolu olmak üzere toplam 433 kilometre uzunluğa sahip olacak. İstanbul ile İzmir arasında 8-10 saat süren ulaşım 3,5 saate, İstanbul ile Bursa arasında 2,5-3 saat süren ulaşımı 1 saate indirecek Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesi’nin en büyük ayağını oluşturan 2 bin 682 metre uzunluğundaki İzmit Körfez Geçişi Köprüsü bin 550 metre orta açıklığı ile dünyanın en büyük orta açıklığa sahip 4′üncü köprüsü adını almıştır. Projenin tamamının ise ancak 2018 sonuna yetişeceği ile ilgili de ayrıca bir bilgi bulunuyor.
Köprü ile ilgili açılış öncesi hatırlarda kalan en dikkat çekici haber 21 Mart 2015 tarihinde köprüdeki ana kabloları taşıyacak olan ve Catwalk (kedi yolu) olarak adlandırılan kılavuz kablolardan birinin kopması, halatın kopmasından kendisini sorumlu tutan Japon mühendis Kishi Ryoichi’nin kazayı onur meselesi olarak nitelendirmesi ve intihar etmesiydi.
Şimdi gelelim köprünün maliyetine… Öncelikle devlet kanalından sürekli olarak yapılan şu açıklamaya değinmek gerekiyor: “Devletin kasasından 1 kuruş çıkmadan köprü yaptık(!)”. Hepimizin bildiği gibi ve ilkokuldan beri hafızalarımıza kazınan klişe bir söz vardır: “Devlet aldığı vergiler ile yol, köprü, okul, hastane yapar…” Burada öncelikle iki soru akla geliyor. Birinci soru şu; Devletin cebinden bir kuruş çıkmadan bu köprü vb. projeler yapılıyorsa ki 3. Havalimanı için de verdik bir çukur 90 milyar lira aldık denilmişti, peki verilen vergiler devlete gidiyor ve bu işler için devletin cebinden bir kuruş çıkmıyorsa alınan vergiler kimin cebinde şu an? İkinci soru şu, devletin cebinden yani halktan toplanan vergiden bir kuruş harcanmadı ise halktan neden geçiş ücreti olarak dünyada bir benzeri daha olmayan bir ücret talep ediliyor?
Yap işlet devret modeline göre devlet bir işi bir firmaya verir o firma işi yapar ve belli bir süreliğine yaptığı işin işletmesini kendisi yapar ve ardından yeniden devlete devreder. Bu köprü ile ilgili olarak da söylenmeyen ve gündem edilmeyen en önemli ayrıntı ise köprüyü yapan firma ile yapılan anlaşmadır. Anlaşmada bu köprüden her gün 40 bin otomobil geçeceği varsayılmış. Vatandaş, pahalı bulur da köprüden geçmez, yine körfezi dolaşır ya da arabalı vapuru seçerse ve köprüden günde 40 bin otomobil geçmezse önemli değil. Müteahhide (yapımcı şirketlere) geçmeyen otomobillerin parasını devlet ödeyecek. Tam 5 bin 595 gün (yaklaşık 16 yıl) müteahhide “köprüden ister otomobil geçsin ister geçmesin sana her gün 40 bin otomobil geçmiş gibi otomobil başına 35 dolar ödemeyi garanti ederiz” diye imza atıldı. Yani bu şu demek halk pahalı olduğu için bu köprüden geçemeyecek, dolayısıyla zenginler trafiğin olmayacağı bu köprüden rahatlıkla geçip gidecek ama parası tüm halkın cebinden alınan vergiler ile ödenecek. İster geç ister geçme parası bir şekilde senin cebinden çıkacak. Bu arada bu işin bir tık ötesi köprünün ortasına da her geçişte insanları tokatlaması için adam koymaktır, konu ile ilgili “Köprü Başlarını Tutanlar” (2) adlı yazımıza bakabilirsiniz.
Bugün köprü ile ilgili olarak oğlu kumar masasında görüntülenen, açtığı içki fabrikaları ile övünen ulaştırma bakanı “Pahalı bulan geçmesin, körfezi dolaşsın” demiş yani ekmek bulamayan pasta yesin…(!) İnsanların itirazlarına verilebilecek en saçma ve an alaycı açıklama ne olabilir diye düşünüldükten sonra yapılan bu açıklama, suyu pahalı bulan kuyu kazsın, elektriği pahalı bulan mum yaksın, doğalgazı pahalı bulan kömür yaksın demekten farklı değildir. Ne diyelim yapılan köprü halkın ve bu köprünün ömrü sizden de sisteminizden de daha uzun… Halkın ve hakkın iktidarının geleceği günler yakındır elbet…
(1) Sözleşmede yapılmış olan değişiklikleri belirtmek üzere hazırlanmış olan ek poliçedir.
(2) https://www.halkhaber.org/2015/02/03/kopru-baslarini-tutanlar-suleyman-dagistanli/
DELİ DUMRUL KÖPRÜSÜ

Related Articles

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top button