Değişmeyen Sünnetullah – Cabir AÇIKSÖZ
Değişmeyen Sünnetullah – Cabir AÇIKSÖZ
Dün, Siyonist, korsan İsrailin korsan Başbakanı Netenyahunun bir basın açıklaması esnasında, Filistinli Kahramanların Tel-Aviv’e attığı bir Fecr füzesinin yarattığı etkiyle kaçıştığı sahneleri[1] büyük bir keyifle izledikten sonra yazdım bu satırları. Habasetin ve rezaletin müşahhaslaştığı bu korsanın hali görülmeye değerdi doğrusu. Hani o tepeden bakan halleri, hani o biz büyüğüz, biz şöyleyiz böyleyiz diyen edaları, hani yakarız yıkarız ardımıza bakmayız küstah modları vardı ya bunların, işte o forsları yine vardı ama bir halta benzemiyordu artık. Yine Gazze tarafından yollanıp İsrail semalarında çıkardığı enfes sesle kulakları dolduran füze sesleri, Siyonistlerin şehir merkezlerinin hiç bitmeyen siren sesleriyle birleştiğinde ilginç bir müzik çıktı ortaya. Buna bir de İsrailin caddelerinde, meydanlarında, metrolarında sağa sola kaçışan ve viyak viyak bağrışan Siyonist işgalciler de eklenince şahane bir dinleti şöleni oldu. Son zamanlarda dinlediğim en iyi müzik buydu. E ne demişler: “Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner.”
Şimdi bu zalimler kafa kafaya vermiş kara kara şöyle düşünüyorlardır sanırım. “Biz nerede hata yaptık? Elimizi kolumuzu sallayıp girdiğimiz Filistin’e ne oldu da şimdi hava harekatıyla yetinir olduk? O da binbir zahmetle ve misli misli cevabını alarak. Oysa ne güzeldi onların taş atıp bizim bomba attığımız günler. Şimdi halimize bak. Ne ördüğümüz duvarlar bir işe yaradı, ne çelik kubbe ve ne onlarca Amerikancı, siyonist devlet lideri. Biz neyi unuttuk?”
El- Cevap: Hakim, Aziz, Melik, Malik, Kahhar, Cebbar olan Allah’ı unuttunuz. Ve O’nun Ruhullahını, Fadlullahını, Nasrullahını, Hizbullahını ve Sünnetullahını unuttunuz. Adem(a.s)’dan bugüne cari olan zalimlerin er yada geç hüsrana uğrayacağı kanun-u İlahisini unuttunuz. Bu öyle bir yasa ki, vakti geldiğinde ne bir dakika öne alınır, ne bir dakika geç bırakılır.
Zalimlerin ve şımarık kapitalistlerin yok oluşları, Peygamber Efendimize(saa) kadar Allah’ın tabiat ordularıyla gerçekleşiyordu. Lakin Hatemül Enbiyanın Risaletiyle bu Adetullahın uygulayıcıları artık Müminler olmuş oldu. Biz dün Bedir’de esip kavuran bir helak olduk zalimleri, Hayber’de Esedullah el galib Aliyyel Murteza eliyle fitnenin merkezini darma duman ettik. Bizim adımız anıldığında düşman bir aylık mesafede bile olsa korkudan titrerdi. Ve bugün Resulü Kibriyanın; “Ümmetim bir yağmur gibidir, başı mı sonu mu daha hayırlıdır bilinmez.” sözünde geçen yağmurun sonu başlamıştır. Yağmuru bilirsiniz, kimi coğrafyalara hayat getirir. Kimi coğrafyalara ise ölüm. Bugün sıra bizde. Bugün azap yağmuru olup Siyonizmin tepesine iniyoruz Elhamdulillah. Hayber bir alınsın hele. Ardından gelir dünyanın merhamete, fazilete, Islama boyanması.
Biliyoruz yine şehidlerimiz var. Kahpece döğüşen bir düşman var karşımızda. Ölen Filistinlilerin çoğu bebekler, çocuklar ve masum siviller. Domuz ve maymun soyundan bundan iyisini yapması beklenmezdi zaten. Ama Peygamberin Uhud’da söylediği gibi söylüyoruz şimdi: ” Bizlerin ölüleri cennete, sizin ölüleriniz ise cehenneme gittiler.” Bu yüzden kayıp değil onlar. Üstad Hizbullah Hakverdi şöyle der ya: ” İslam ağacının suyu şehidlerin kanıdır. Şehid eriyen bir mum değil ebede nazır bir sirac-ı münirdir.” Yine şuda bir tesellimiz ki, önceden sadece biz ölüyorduk, şimdi onlar da ölüyorlar. Filistin’in cesur cengâverleri tüm dünyaya gösterdi ki, zalim, haydut Israil yenilmez değil. Kurşundan bedenleri yok. Korkudan, endişeden arınmış çelik gibi hisleri yok. Tüm dünya sosyal medya aracılığıyla gördü bunların nasıl kartondan Aslan olduklarını. Korunaklı kaleler içinde nasıl perişan yürekler taşıdıklarını.
Evet dün izlediğim görüntülerin sevinciyle kalemden sayfaya bunlar damladı. Yine Kuran’ı Kerim okurken Enbiya süresinde okuduğum şu ayetler sevincimi kat be kat arttırdı. Şimdi kelime kelime okuyun bu ayetleri ve Sünnetullahın zalimlere ellerimizle yapacaklarını görün:
11 – Biz halkı zalim olan nice memleketleri kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka milletler var ettik.
12 – Onlar azabımızın şiddetini hissettikleri zaman oradan kaçmaya koyuluyorlardı.
13 – “Koşup kaçmayın; size nimet verilen yere, yurtlarınıza dönün ki, sorguya çekileceksiniz” dedik.
14 – Onlar da: “Vay bizlere! Biz gerçekten zalimler idik” dediler.
15 – Biz, onları biçilmiş bir ekin ve bir yığın kül haline getirinceye kadar hep sözleri bu feryad olmuştur.
16 – Biz gök ile yeri ve aralarındaki şeyleri, boş bir eğlence için yaratmadık.
17 – Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, elbette onu katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık öyle yapardık.
18 – Hayır, biz hakkı batılın başına çarparız da onun beynini parçalar. Bir de bakarsın (batıl) o anda yok olup gitmiştir. Allah’a yakıştırdığınız vasıflardan ötürü size yazıklar olsun.
[1] http://www.islamidavet.com/2014/07/12/video-netanyahu-gazzeden-atilan-fecr-5-fuzesinin-sesini-duyunca-kacti/