Çiftçilerin sitemi: İşin zahmetini biz çekiyoruz, parayı başkası alıyor
Kiraladıkları arazilere çeşitli ürünler eken Elazığlı çiftçiler, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının sunmuş olduğu teşvik paketlerinden faydalanamadıklarını belirterek, gerçek anlamda çiftçilik yapanların mağduriyetinin görülmediğini söyledi.
Ürünü kendilerinin ektiğini, yaptıkları tüm işin zahmetini de kendilerinin çektiğini dile getiren çiftçiler, buna rağmen teşvik paketlerinin arazi sahiplerine verilmesinin adil olmadığını ifade ettiler.
Tarımla kendilerinin uğraştığı halde teşvik paketlerinin arazi sahiplerine verilmesini eleştiren Hakkı Aydoğan, şunları söyledi:
“Biz çiftçi sayılmıyoruz. Çünkü biz devletten bir destek göremiyoruz. Tapumuz olmadığı için teşviklerden faydalanamıyoruz. Ama tapusu olanlar devletin verdiği bütün imkânlardan faydalanıyor. Bu imkânlardan faydalanmadığımız için biz kendimizi çiftçi olarak görmüyoruz. Biz sadece gider için yapıyoruz bu işi. Tarlayı ben ekiyorum parayı başkası alıyor. Benim elimde 100 dönümden fazla arsa var, ekip biçiyorum ama ben devletten bir kuruş bile faydalanmıyorum. Arazinin tapusu bende olmadığından dolayı. Adam zaten tapusunu vermiyor. Eğer öyle olursa arsa sahibi, arazisini de bana vermez.”
Yaşadıkları sıkıntıları anlatan bir başka çiftçi Yücel Aydoğan ise “Devlet çiftçiye daha çok destek vermeli. Devlet çiftçiyi destekliyor olabilir ama üreticinin bizzat kendisine ulaşmıyor. Ya tarlanın sahibine gidiyor ya da çeşitli yollarla destekleri kapma yarışına girenlere veriliyor. Ben biliyorum ki, bir hayvancılık desteği var. Fakat bireyin kendisine gitmiyor. Ahırında 300 tane hayvanı olan adama gidiyor. Alt sınıf bundan yeterince faydalanamıyor. Hâlbuki küçük ve orta derecede bu işi yapanlara destek vereceksiniz ki bir canlanma olsun. Aksi takdirde nasıl olacak? Yani devlet bir bir vatandaşın kendisine gidecek. İki inek besleyen adama da bu yardım vermeli ki onun da önünü açılsın.” dedi.
“Tarlaların tamamı boş”
Eskiye oranla üretimde de çok ciddi bir azalma olduğunu söyleyen Aydoğan, “Hatırlıyorum biz fabrikaya 300 ton pancar teslim ederdik. Yani bugün bizi de bırak bu köyde en çok çiftçilik yapan adam en fazla 100 ton teslim etmiyordur. Kazanmıyor ki üretim yapsın, eğer kazanmış olsa neden yapmasın ki. Doksanlı yıllarda bayağı bir kazanç vardı. Ama şimdi bu tarlaların tamamı boş. Bir taraftan suyun olmayışı diğer taraftan pancarın getirisinin az olması nedeniyle kimse ekmek istemiyor.” diye konuştu.
Çiftçilerin işlerinin çok zor olduğunu ve karşılığını alamadıkları için başka mesleklere yöneldiklerini söyleyen Aydoğan, “Çiftçilik en zor hayat şeklidir. Bir de adam para kazanmasa bu işi yapmaz. Birçok kişi bakıyorsun 100 dönüm arsası var ama oğlu asgari ücretle çalışıyor. Kazanamıyorsa ne yapsın? Hasat vakti geldiğinde biçerler geliyor elimizi bile vurmuyoruz. Bu halde bile kimse yapmıyor. Çünkü kazanç yok.” ifadelerini kullandı.