CEMRE VE İLAHİ ESİNTİLER – Zülfikar DOLUNAY
CEMRE VE İLAHİ ESİNTİLER – Zülfikar DOLUNAY
Tarihin bütün dönüm noktalarında ilahi esintiler, ciğeri yanmış yüreği dağlanmış insanlığı sabah meltemi gibi serinliğiyle okşayıcılığıyla rahatlatmıştır.
Özellikle insanlığın kurtuluş necat vesileleri olan peygamberlerin geliş zamanları bu açıdan tam bir ilahi esinti dönemleri olmuştur. Kışın ardından gelen ilkbahar misali insanlığın şiddetli soğuklara ve fırtınalara yakalandığı zamanlarda nübüvvet ağacının meyveleri tomurcuklanır ve peygamberler şemsi hak olarak doğarlar ve aydınlatıp ısıtırlar âlemi… Bitirirler kışı, fırtınayı getirirler baharı.
İzi kalmaz zemherinin soğuğun buzulların kışın çetinliğinin. Görünmez artık kar ve matem dolu bulutlar. Cihan süslenmiş baharla güneşle; rengarenk çiçekler bezemiş yeryüzünü… halkalanmış canlanmış tüm varlıklar uyanıp kabus rüyalardan. Kupkuru ağaçlar ve ölü toprak yeniden dirilmiş kalkmışlar kıyama. Sevinçlerinden tüm korkuları atıp yokluğa yüzlerini fecr-i sadık güneşle aydınlatıp ısıtmışlar…Nur bezemiş her yanlarını zemherinin yok oluşunu kutlar gibi. Çağlayıp coşmuş nehirler kışın o çetin soğuk yüzüne karşı bir inkılapla çarpar gibi. Artık cemreler düştü havaya, suya, toprağa…Viran olmaya yüz tutuyor çünkü ihtişamına cemre düştü zemherinin. Kardelenleri izleyen laleler güller açtı milyonlarca…
İnsanlığın kışı çok çetindi amma yenik düştü zemheri, ruhlara ilkah eden bir sıcaklık cemresine(Ruhullah’a) – tüm peygamberlerin müjdesine.
Buldu nihayeti buzullar dönemi… yıkılmaz erimez yok olmaz denildiği bir çetinlikteyken. Bütün alem uyandı güneş 1400.yılın ufkunda iken…14 sütun yıkıldı bir inkılab sabahıyla… Ruhullah’ın inişiyle-cemrenin düşüşüyle sıcaklık canlılık girdi donmuş zihinlere donmuş gönüllere…İmam Mehdi Ruhullah’tır…Ahirzaman’a bir bahardır. Dest-i necat dest-i Huda’dır…Düşmanları kahr-u perişandır…sonları yerle yeksandır…tüm varlıkları tebahdır…çok derinden bir eyvahdır…
Aldanma ey insanlık viran kışın dik duruşuna içi boş kütük gibi ayakta oluşuna. Son çırpınışları son alkışları son duruşları son adım atışları…nevruz çiçekleri müjdeliyor ya baharın ihtişamla gelişini Kutlayalım biz bu iy’di-bayramı zemherinin can çekişi üstüne viran olan görkeminin üstüne tarumar olan tahtının üstüne.
Kurtaramaz artık hiçbir hilen sertliğin soğuğun seni bizim elimizden…yok olmaya mahkumsun cemrenin sıcaklığından kaderinden.