Çağımızın Sansür Mekanizması: Komplo Teorileri – Selçuk Şirin
Çağımızın Sansür Mekanizması: Komplo Teorileri – Selçuk Şirin
Yayın Tarihi: 29 Mayıs 2017
“Suriyeli mülteciler et yiyen bir hastalık yayıyor!” Çok provokatif bir başlık. Ama ister 11 Eylül Saldırıları olsun ister Özal’ın ölümü, ister küresel ısınma olsun ister İstanbul’da deprem… Şu sıralar her konuda sayısız komplo teorisi dolaşıyor ortalıkta. Komplo teorileri niçin yükselişte ve kimler, neden inanıyor?
HAKİKAT SONRASI ÇAĞIN OLMAZSA OLMAZI: KOMPLO TEORİLERİ!
İnsanlar öteden beri bilmediği şeyler üzerine efsaneler uydurur. Ama artık bildiğimiz şeyler üzerine de sahte masallar sürülüyor piyasaya. İçinde yaşadığımız post-truth çağında hakikatin artık çok bir hükmü kalmadı. Sahte haberler ve o haberlerin ete kemiğe bürünmüş duygusal arka planı olan komplo teorileri, insanlara gerçeği değil duymak istedikleri masalı anlatıyor. Sansasyonel olanın daha çok tıklandığı bir internet mekanizması sayesinde komplo teorileri hakikatten daha hızlı ve daha yaygın bir şekilde geliyor önümüze. Yazı girişinde sıraladığım konuların tamamında hakikatler ortada. Tabii ki Suriyeli mülteciler et yiyen bir virüsü yaymıyor gittikleri ülkelerde. -Burada korku salarak ima edilen hastalık Layşmanyaz ya da şark çıbanı! Merak edenler Suriyeli mültecilere dair Amerika’da ortaya atılan bu komplo teorisinin tarihini ve neden mesnetsiz olduğunu şuradan okuyabilir.-
YENİ BİR SANSÜR MEKANİZMASI OLARAK KOMPLO TEORİSİ
Eskiden bir gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek için sansür uygulanırdı. Bu şekilde bilgi dolaşıma girmeden toplumdan gizlenebiliyordu. Ancak iletişimin hızla merkezi kontrolden çıktığı hakikat-sonrası çağda artık sansür uygulayarak bilgi akışını kontrol etmek mümkün değil. Bu çağda sansür bir gerçeği yasaklayarak değil, o gerçeği pek çok yalan içinde kaybederek yapılıyor! İşte tam da bu nedenle komplo teorisi üretmek artık ortada herkesin gözünün önünde bulunan gerçeği bulanıklaştırmanın bir aracı. Bir örnekle açıklayayım.
GLOBAL ISINMA GERÇEĞİ NASIL ÖRTBAS EDİLDİ?
Bakın binlerce bilim insanı reddedilemez bir kesinlikte diyor ki “Dünya, insanların tüketim kalıpları yüzünden ısınıyor, küresel ısınma bir hakikat!” Bu gerçeğin ortaya çıkmasına yönelik ortada ciddi bir sansür yok. Yok ama bu realite çok organize bir şekilde üretilen onlarca komplo teorisi arasında kaybolup gitti. O yüzden de bu konuda en çok komplo teorisi üretilen Amerika’da nüfusun önemli bir kesimi küresel ısınmaya değil, küresel ısınmanın bilim insanları tarafından araştırma fonları almak için uydurulduğuna inanıyor. Peki en çok kim inanıyor bu tarz komplo teorilerine? Ve neden inanıyorlar?
EĞİTİM SEVİYESİ DÜŞTÜKÇE KOMPLO TEORİLERİNE İNANÇ ARTIYOR!
Komplo teorilerinin son dönemde bu kadar yaygın olması davranış bilimcileri de bu konuyu araştırmaya itti. Jan-Willem van Prooijen tarafından geçen ay yayınlanan araştırma bu alanda yapılan en kapsamlı çalışma. Yaklaşık 5 bin kişi üzerinde yapılan bu araştırmaya göre eğitim seviyesi insanları komplo teorilerine inancını belirleyen en önemli faktör. Eğitim seviyesi yükseldikçe insanların komplo teorilerine inancı azalıyor! Peki neden?
KARMAŞIK SORUNLARA BASİT ÇÖZÜM ARAYANLAR KOMPLO TEORİLERİNE DAHA ÇOK İNANIYOR!
Evet eğitim seviyesi düştükçe komplo teorilerine inanç artıyor ama bunun iki ayrı nedeni var. İlk olarak karmaşık meselelerle başa çıkmakta zorlananlar basit komplo teorilerine daha çok inanıyor. Yani zihinsel tembellik komplo teorilerine olan inancın en önemli nedeni. Mesela 11 Eylül Saldırısı ya da Suriye iç savaşı gibi karmaşık bir konunun tarihsel, sosyolojik, ideolojik sebeplerini hesaba katmak yerine, bu konularda üretilen basit bir komplo teorisine saplanıp kalmak insana daha kolay geliyor. Suriyeli mültecilere karşı olmak için bir hastalık peydahlamak bu anlamda çok işlevsel oluyor.
KENDİNİ HAYATTA GÜÇSÜZ GÖRENLER KOMPLO TEORİLERİNE DAHA ÇOK İNANIYOR!
Yine yukarıdaki araştırmadan aktarıyorum. Etraflarında olup bitene ya da kendi hayatlarına yön verme gücü sınırlı olanlar komplo teorilerine daha çok inanıyor. Bir başka ifadeyle kendi hayatınıza ve çevrenize yön verebiliyorsanız komplo teorilerine çok daha mesafeli yaklaşıyorsunuz. Yani insanların hayatta sahip oldukları güç ile komplo teorilerine olan inanç arasında ters bir ilişki var. Güç azaldıkça, komplo teorilerine olan inanç artıyor.
SİZDEN İKİ RİCAM VAR!
Lütfen karşınıza gelen her komplo teorisini biraz daha dikkatlice gözden geçirin. Neden bu teorinin sizin karşınıza getirildiğini anlamaya çalışın. Acaba bu teori hangi gerçeği örtmek için dolaşıma sokulmuş olabilir? Ve eğer bir komplo teorisine inanıyorsanız, şu soruyu da kendinize sorun: Acaba hangi karmaşık sorundan kaçmak için bu teoriye inandım?
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/selcuk-sirin/cagimizin-sansur-mekanizmasi-komplo-teorileri-40472825