Çağdaş Cahiliyenin Yeni Adı; DEMOKRASİ- Tarık Şamil YILMAZ
ÇAĞDAŞ CAHİLİYENİN YENİ ADI; DEMOKRASİ
Şeytani ve firavuni düzenler kirli yüzlerini gizlemek için her zaman süslü cümleler ve kelimeler kullanmışlardır. Örneğin; günümüzde insanlığı inim inim inleten firavun ve nemrutlar, karunlar ve ve belamlar la birlikte kurdukları müstekbir düzenlerde mustazaflara kan ağlatmakta, ama yüzlerini gizlemek için ataları iblisin cümlesi olan “Ben gerçekten sizin iyiliğinizi istiyorum ” (Araf suresi 21. Ayet) demektedirler.
Çağdaşlık, özgürlük, insan hakları, cumhuriyet, demokrasi vb. kavramları allayıp pullamakta ve dillerinden hiç düşürmemektedirler. Halbuki bozuk zihniyetleri çağların çok gerisinde, özgürlük anlayışları ise ; kendilerinin hür diğer insanların kendilerine köle olması üzerine bir anlayışa sahiptirler.
İnsan hakları ise hiç dillerinden düşmemektedir. Halbuki insan hakları havarileri olan bu insan bozması vahşi canavarların insanlık dışı katliamları tarihin her sayfasında yer almakta ve günümüzde de ülkeleri özgürleştirme adı altında yaptıkları katliamlarla cinayet dolu tarihlerini yad etmektedirler.
Cumhuriyet yönetimi, halkın yönetimde söz sahibi olması anlamına geldiği halde, hakim zümre, bu kelimenin altında halklara zorla tahakküm etmektedirler. Üstad Bediuzzaman Said Nursi (ra) bunların yönetim anlayışını anlatırken şöyle ifade etmiş ve durumlarını ortaya koymuştur. “zındıklar ve münafıklar, istibdad-ı mutlaka “cumhuriyet” nâmı vermekle, irtidad-ı mutlakı rejim altına almakla, sefahet-i mutlaka “medeniyet” ismi vermekle, cebr-i keyfî-i küfrîye ye “kanun” ismini takmakla hem sizi iğfal, hem hükümeti işgal, hem bizi perişan ederek, hâkimiyet-i İslâmiye ye ve millete ve vatana ecnebi hesabına darbeler vuruyorlar.” (Şualar 12. Şua- 256)
Demokrasi ise günümüzün deccali- süfyani düzenlerinin hayat damarları durumundadır. Demokrasiyi öyle allayıp pullamakta ve mazlum halklara yutturmaktadır ki ne zaman zora düşseler demokrasi putlarına yapışmaktadırlar. Müslüman halkı demokrasi türküsü ile kendi sistemlerine uyumlu hale getirmeye çalışmaktadırlar. Halkı aldatan firavun ve melesi (iktidar ve diğer partiler) hepsi demokrasi havariliğinde hem fikirdirler. Bundan dolayı demokrasilerini yaşatan seçimlere katılım için hepsi ortak hareket etmektedirler. Zira biliyorlar ki seçimlere katılan her kişi demokrasi illetiyle kandırılan mevcut sistemlerin varlığını devam ettiren birer figüran durumdadırlar. Seçimlerin onlar için öneminden dolayı halkın gündemine bunu sokabilmek için karşılıklı olarak atmadıkları takla, oynamadıkları tiyatro kalmamaktadır.
Demokrasinin temel direklerinden birisi siyasi partilerdir. Siyasi partilerin hepsi mevcut sistem içerisinde kendilerine biçilen rolleri oynamakta ve paylarına düşen halkı avutmaya, oyalamaya ve kandırmaya çalışmaktadırlar. Sonuçta hangi parti iktidar olursa olsun sistemi ilkeleriyle yaşatmaya devem edecektir.
Demokrasinin önemli ayaklarından biriside sivil toplum kuruluşlarıdır. STK’lar ile siyasi süreçten uzak duran insanlar kontrol altına alınmakta değişik fikirler ve etkinliklerle sisteme bağlı insanların önderliğinde gariban halkımız kontrol edilmeye ve yönlendirilmeye çalışılmaktadır.
İmam Humeyni (ra) halkları kandırarak ve sömürerek insanları islamdan ve imandan uzaklaştıran çağdaş cahiliyenin adı olan demokrasi ile ilgili olarak bir gazetecinin yeni kurulan İslam devletinin ismi ile ilgili sorduğu soruya verdiği cevabta (neden islam cumhuriyeti? Demokratik islam cumhuriyeti olamaz mı sorusuna karşı ) demokrasiye hak ettiği kelimeyi söylemiş (demokraside iyi olan ne var ki? O İslam da olmasın. ‘’demokrasi fahişeliktir’’ diyerek ) ve demokratik düzenlerin her türlü kötülüğü ve bozgunculuğu içinde barındırdığını ayrıca bu sistemlerin içinde rol alan kişilerin zihniyetini ve karakterini ortaya koymuştur.
Sonuç olarak bizler İmamın gösterdiği çizgiyi takip edebilmeli ve bizleri İslam dan uzaklaştıracak her türlü Çağdaş cahili düzenleri ve etkilerini zihnimizden, kalbimizden, fikrimizden söküp atmalı imanın ve İslam’ın tadına varmalıyız. Vesselam.