Bu nasıl bir metanet? – Hüseyin Yahya CEVHER
Bu nasıl bir metanet? – Hüseyin Yahya CEVHER
Kurban Bayramı yaklaşıyor.
Şimdiden mübarek olsun.
Yüce Allah(cc)’a sunulmak için kesilen kurbanların, canları kesim anında fazla acımasın diye, halkımız en keskin bıçaklarla bu işlemi gerçekleştirmeye özen gösterir. Bu yüzden yeni bıçaklar alınır, mahalle aralarında bıçak keskinletmek üzere kurulan bıçak bileme noktalarından körleşmiş bıçaklar bilettirilir. Ayrıca canı alınacak kurbanın en az acıyla bu işlemden geçmesi için her türlü yardımcı hareket yapılır.
Hem oturmak hem yatmak için kullanılan divanın üstünde omuzları düşmüş, başı önde, elleri birleşmiş, çaresizliğin her yanından aktığı gariban bir baba, eli dizinde, başı önde, oğlunun şehadet haberini aldığı anda aniden irkilen gariban bir ana…
Çekimin gizli olmadığı patlayan flaşlardan, görüntüyü kapatmaması için uyarılan kişilerden apaçık ortadadır. Halk düşmanları canlı yayında komaya sokarak, belki kriz geçirterek öldürmek istedikleri şehit yakınlarının son anlarına tanık olmak için bu ortamı oluşturmuşlardır. Tüm bu plana rağmen şehit ailesinin metanetine hayran kalmamak mümkün değil.
Oğlunun şehadet haberini kendisine pervasızca, şerefsizce, rezilce, alçakça, haince verenlere inat hiç tepki vermeden duran şehit babası…
Feryat ve figanları yeri göğü inletmesi gereken şehit anası…
Bu nasıl bir metanet?
Bu nasıl bir sabır?
Bu nasıl bir halk düşmanlarının ciğerine hançer saplamaktır?
“Lokmalar düğüm düğüm düğümlenir yutulmaz…” diyor ya işte tam o durum.
Bugünlerde özellikle çocukları asker veya polis olan anne-babaların görmek isteyeceği son kişiler devlet yetkilileri değil mi? Evlerine gelip divanlarına oturan kaymakamın, oğullarının şehadet haberini vereceğini bilmiyorlar mı? Çok iyi biliyorlar. Sırf bu durum bile milyonlarca kişiye yönelik yapılan sessiz bir zulüm değil mi?
Halkımızın başına bela olmuş halk düşmanları, cinayette her geçen gün yeni bir rekor ile tuğyanda çıtayı yükselttikçe yükseltiyorlar. Kurban edeceği hayvana ne kadar az acı çektiririm hesabı yapan halkımızı en can acıtıcı materyallerle katlettikten sonra üstüne bir de psikolojik zulümlerle iyice komaya sokmak istiyorlar. Düz bir bıçakla öldürmek varken, kenarları tırtıklı maksimum acı ve zarar verecek bıçaklarla cinayet işleme sevdasını bir kez daha aleni olarak ortaya koyan halk düşmanları, bir de eş zamanlı olarak ‘ZULMÜ ALKIŞLAYAMAM’ şiirini “bu tabloya tahammül etmek gerçekten çok zor” girişiyle okumaz mı? Delirmemek elde değil…
Delirmeyeceğiz…
Zor da olsa dayanacağız.
Dayanıyoruz da.
Ne demişler;
Ölmeye hakkımız yok, Yaşamak Zorundayız!
Yaşayacağız ve halkımıza bunca zulmü yaparken keyifle izleyenlerin döktükleri kanda boğulduğunu izleyeceğiz.
Ben izleyemezsem oğlum, oğlum izleyemezse torunum izleyecek.
Biz kazanacağız, hem bu dünyada hem de öteki dünyada.
“Bir Vakit Gelecek Ki Yahudi’nin Dar Vakti!…
Çile İçinde Çile Hak Yolunda Çekilir…
Topraktaki Bir Şehid Bin Tohumdur Ekilir…
Her Tohum Fidan Olur Cihad Üzre Dikilir…
Ağla Artık Yahudi Geliyor Hizbullahi !!!…”
(İslâmi Davet’ten…)
Vesselam.
Halkımız, Şehid evlatlarının Allah katındaki mertebesini tüm hakiki imanlarıyla idrak edip Allahın verdigi lütüfla sabır çerçevesine sıgdırdıkları bünyelerinin verdigi dik duruşla,kararlı istikrarlarıyla,ve imanlarıyla küfrün ve zalim rejimin oyununu bozacak Allahın yardımıyla tuzaklarını terse çevirip imansizları yıkacaktır…İnşallah
Allah Razı Olsun
Ben izleyemezsem oğlum, oğlum izleyemezse torunum izleyecek.
Biz kazanacağız, hem bu dünyada hem de öteki dünyada.
“Bir Vakit Gelecek Ki Yahudi’nin Dar Vakti!…
Çile İçinde Çile Hak Yolunda Çekilir…
Topraktaki Bir Şehid Bin Tohumdur Ekilir…
Her Tohum Fidan Olur Cihad Üzre Dikilir…
Ağla Artık Yahudi Geliyor Hizbullahi !!!…”
(İslâmi Davet’ten…)