Ahir Zaman Şeyhleri..! – Musa GÜNEŞ
Ahir Zaman Şeyhleri..! –Musa GÜNEŞ
İnsanı yeryüzündekilere halife olarak gönderen yüce Mevla, bu halife misyonuna ulaşabilmek için bütün insanlık alemine Nebiler göndermiştir. (Nahl 36) Öyle ki bu Nebiler insanların kemale erme ve halifelik misyonuna insanların layık olabilmesi adına muhteşem bir çaba göstermiş, adeta insanüstü bir emek vermişlerdir. Peygamber göndermekle birlikte nice imamlar, evliyalar, alimler, şeyhler, dervişler göndermiştir. İnsanlığın irşadı sürecinde şüphesiz bu değerli insanlar, peygamberimizin yolunda gitmiş ve muhteşem bir çaba göstermişlerdir. Kimisi tasavvufta, kimisi fıkıhta, kimisi tefsirde, kimisi ise kelamda öne çıkmıştır. Ancak kesin olan bir şey varsa da o da hangi alana yönelirse yönelsinler kendilerini davaları uğruna feda etmişlerdir. İnsanlığın kemaline giden süreçte eşsiz katkılarda bulunmuşlardır. İşte tam burada kendisini İslam’a adayan öyle ki kendisinden sonra gelen Mevlana, Şems, Hacı Bektaş Veli, Taptuk Emre, Yunus Emre…gibi onlarca tasavvuf kahramanını etkileyen Hoca Ahmet Yesevi’nin bir şiirinden ve günümüzde eşsiz bir şekilde ortaya çıkan tezahürlerinden bahsetmeyi uygun gördük. Anadolu’nun İslamlaşmasında muhteşem bir katkısı olan Ahmet Yesevi’nin bu şiiri kendi dönemindeki alim görünümlü insanları tanımlarken günümüzdekileri ise çok daha güzel izah etmektedir. Şahsi görüşüme göre bu kadar muhteşem tespitler Musa (a.s)’ın annesine ilham yönüyle vahyedildiği gibi (Kasas 7) Ahmet Yesevi hazretlerine de aynı şekilde vahyedilmiştir. Zira Hoca Ahmet Yesevi o kadar güzel anlatmış ki günümüz şeyhlerini bu makalede yapacağımız tek şey biraz açılım yapmaktan öteye gidemeyecektir, yoksa Ahmet Yesevi söylemiş aslında bütün söylenmesi gerekenleri. Şiirini ele alırken iki dörtlük şeklinde ele alıp inceleyeceğiz. İnceleme sırasında isim vermeden günümüz şeyhlerini ele alacağız, takip edenler kimlerden bahsettiğimizi rahatlıkla anlayacaklardır. Şahsi tavsiyem üzerinde düşüne düşüne bu şiiri okumanızdır, makaleyi okuduktan sonra ise şiiri komple baştan başlayıp sona kadar okumanızı tavsiye ederim.
Durmaz keramet satar
Ahir zaman şeyhleri
Her gün battıkça batar,
Ahir zaman şeyhleri
Farzı geriye atar,
Nafile oruç tutar,
Dini paraya satar,
Ahir zaman şeyhleri
Kendi programlarında kendi modern kerametlerini anlatmalarına her gün şahit olmaktayız. İlim ehli insanlar ise bu yapılanlarla aslında her gün bu tür kişilerin battıklarını bilirler. Özellikle günümüzde farz olan; vahdet, islami şuur, zulmü anlatma, zulme başkaldırma, insanların görüşlerine saygılı olma, ihtilafları gündeme getirmeme gibi acil farziyet gerektiren konular hiç gündeme getirilmemekte tersine öncelik sırası en geride olan herhangi bir fıkıh kitabında rahatlıkla bulunabilen mevzuları konuşup ‘sakız orucu bozar mı, Çarşamba günü banyo yapılır mı, diş fırçalamak oruç bozar mı, ellerimizi nerden bağlayarak namaz kılmalıyız’ gibi gereksiz konular farzın yerini almış durumda maalesef. Tabi bunları yaparken ahir zaman şeyhleri! muhteşem bir para kazanmaktadırlar. Kimisi ekran başındaki bir program için 700 milyar kimisi 100 milyar gibi paralar elde etmektedirler. Yanlış dini muhteşem paralara satmak bu olsa gerek.
Beline kuşak bağlar,
Sözleri yürek dağlar
Para toplarken ağlar,
Ahir zaman şeyhleri
Ağlaması göz boyar,
Her gün ayağı kayar,
Kendini adam sayar,
Ahir zaman şeyhleri
Sardıkları kuşaklarla, taktıkları sarıklarla, fon müzikler eşliğinde insanların sadece duygularına hitap edip aklı arka plana atan bir kısmı yaşanmış bir kısmı ise yaşanıp yaşanmadığı belli bile olmayan olayları anlatarak ağlayıp milyarlar kazanan ekran şeyhlerine her gün fazlasıyla şahit olmaktayız. Öyle bir ağlama ki soyadı ‘gülen’ olup saçma sapan konularda bile ağlayıp güldüğünü göremeyen insanlar. Kendi etraflarında olan sahte müritlerle kendini pohpohlatıp adam sayanların haddi hesabı kalmadı.
Başına sarık sarar,
Kendine mürit arar,
İlmi yok neye yarar,
Ahir zaman şeyhleri
Dünyaya kucak açar,
Zoru görünce kaçar,
Her yere küfür saçar,
Ahir zaman şeyhleri
Sardıkları cehalet sarıklarıyla milyonları uyutarak kendilerine mürit yapanlar, ilim bilmeyenlere karşı, olmayan şeyleri söyleyerek kendilerini ilim sahibiymiş gibi gösterip bilen kişiler için ise anlattıklarının hikaye olduklarını anlamak çok zor değildir. Olmayan şeyleri de anlatmasının sebebi ise dünyaya aşırı şekilde bağlanmalarıdır. Kendilerine hükumet tarafından ya da toplumsal olarak bir eleştiri gelmemesi için zoru asla göze almazlar. Öyle ki ülkenin her tarafı zulüm olsa bile yokmuş gibi devam ederler. Cizre, Sur, Nusaybin’leri görmezler aslında görürlerde kimsenin görmesini istemezler.
Şeyhlik ulu bir iştir,
Hakka doğru gidiştir
Yaklaşılmaz ateştir,
Ahir zaman şeyhleri
Salih şeyhler nerdedir,
Kötüler her yerdedir,
Hak yoluna perdedir,
Ahir zaman şeyhleri
Şüphesiz ki alimlik ulu ve kudsiyeti olan bir iştir. Öyle ki Peygamberimiz bu hakikati ‘alimler peygamberlerin varisleridirler’ hadisi şerifi ile açıklamıştır. Şeyhlik hakka yönelme ve hakka yönlendirme makamıdır. Ancak günümüz şeyhlerinin gözünde ise bu ulu ve kutsal iş yaklaşılmaz bir ateştir. Öyle ki bu gerçek şeyhlik onlara göre ‘yaklaşılmak istenilmeyen bir ateştir. Çünkü gerçek şeyhlik hayatını, malını, evladını hakka feda etmektir. İşte günümüz şeyhleri ise ahir zaman şeyhleri olduğu için yaklaşılmaması gereken bir alev olarak görmektedirler gerçek şeyhliği. Salih şeyhleri ise bütün halk aramaktadır. Fakat bu tür şeyhlerin ön planda olmasını istemeyen yönetici güçler, ya bunları öldürmekte, ya da halka ulaşmalarını bir şekilde engellemektedirler. Kötü alim bozuntuları ise bütün medyada bütün kanallarda, dergilerde, gazetelerde boy boy gezmektedirler. Öyle ki bu alimler maalesef ki halkın hakka giden serüveninde en büyük engeli oluşturmaktadırlar. Ki günümüzde buna rahatlıkla şahit olmaktayız.
Öz Muhammedi İslam’ın anlaşılmasına her gün engel olan günümüz şeyhleri dört bir tarafımızı sarmış durumdadırlar. Yaptıkları şeyler de yöneticileri memnun ettiğinden her yönetici bunlara sınırsız destek vermektedir. Hakiki İslam’ın önünde engel olan bu ahir zaman günümüz şeyhlerine ise en büyük darbeyi vuracak olan hakiki davaya kendini adamış İslam şeyhleri olacaktır, Allah’ın izniyle. Çünkü onlar her ne kadar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek isteseler de (Tevbe 32) Allah yeryüzüne salih kullarını varis (Enbiya 105) ve hakim kılacaktır.
