YEZİDLER GİZLENEMEZ – Musa GÜNEŞ
YEZİDLER GİZLENEMEZ – Musa GÜNEŞ
Bir gün, ismi Yezid olan biri yolunu kaybeder ve kendisine sığınacak bir yer arar. Bu kişinin diğer bir özelliği ise karakterinin de Yezide benzemesidir. Kendisine sığınacak bir yer bulmak için düştüğü köyün içinde tek tek kapıları çalarak yardım ister. Bu köy Hz.Ali ve Ehlibeyt’e gönül verenlerin olduğu bir köydür. Kapıyı çalınca içerden bir ses ‘kimsin? Ne işin var gecenin bu saatinde?‘ diye sorar. Yezid ise kendini tanıtarak ‘ben Yezid, yolumu kaybettim bana yardım eder misin’ der. Yezid, daha ismini söyler söylemez kapı arkasındaki kişiler ‘git bizim Yezidlerle işimiz olmaz.’derler. Her çaldığı kapıda aynı soru ve aynı cevabı alır.Sonra Yezid isminde bir sorun olduğunu düşünür ve ismini soranlara bundan sonra ‘adım Hüseyin diyeceğim’ diye kararını verir. Sonunda bir kapı kendisine açılır. Kapıyı açan kişi bilge görünümüyle ve hayat tecrübelerini iyi analiz eden yaşlı bir amcadır. Aynı sorudan sonra kendisine ‘ben Hüseyin’im’ der sonra bu yaşlı amca asıl ismi Yezid olan kendini Hüseyin diye tanıtan kişiye, gir içeri der. Kendisine yiyecek ve içecek verdikten sonra gecenin ilerleyen saatinde sohbet etmeye başlarlar. Sohbet uzadıkça uzar. Bir süre sonra bu yaşlı amca o kişiye şunları söyler: ‘ismin Hüseyin ama sözlerin ve karakterin Yezid gibi ‘ der.
Yıllar önce bir arkadaşımın bana anlattığı bu hikaye genelde bütün mazlumlara özelde ise İslam alemine bela olan kendileri Yezid olup, Hüseyin diye tanıtanları anlatan güzel bir hikayedir. Fadllulah’ın ‘ümmetin en tehlikeli düşmanları’ olarak tanıttığı (minvahyil kuran, s:66), ümmetin imanı ile oynayıp onları dünya ve ahiretten ettikleri için Yüce Allah’ın onları cehennemin en kızgın ve alevli katı olan, en alt kata atacağı ve kendilerine bir yardımcı bile bulamayacakları (nisa:145)kısım olan münafıkları anlatan güzel bir hikaye.
Evet tarih boyunca Müslümanlara daima en çok zararı veren, kendilerini Müslüman gösteren ama aslında kafir olanlardır. Mutahhari’nin de dediği gibi ‘bu mukaddes dine hali hazırda en çok darbe vuranlar zahirde onu himaye etmek isteyen iddiacılardır.’ Münafıklar zahirde bu dine hizmet ettiğini söyler diğer taraftan ise bu dine etmediği hakaret kalmaz. Nitekim Emeviler de İslam’ı himaye ettiklerini söylüyorlar ama diğer taraftan ise İslam’ı asıl himaye edenleri kesip onların o mübarek kanları üzerinden siyasetlerini yapıyorlardı.
Münafıklar konusunda maalesef milletimiz çok bilinçli değil. Yezid olup, kendisini Hüseyin diye tanıtanlara maalesef kanabilmekteler. Bundan birkaç yıl önce Obama başkan olduğu günde aramıza sızmış bazı münafık din adamları, Obama’yı Mehdi ilan edecek kadar ileri gidebilmişlerdi. Hatta bazı medya kuruluşları Obama hakkında belgesel yapıp kendi gazetelerinde boy boy doğduğu evin fotoğraflarını paylaşmışlardı. Milletimizden de azınlık bir kısım bu şahsiyetin gerçekten iyi olacağına inanacak düzeye gelmişlerdi. Onlara ‘neden Obama’ya güveniyorsunuz ya da güvenmek istiyorsunuz?’ diye sorduğumda bana ‘ isminin Hüseyin olduğunu ve babasının da Müslüman olduğunu söylemişlerdi.’ Bu sözlerinden sonra biraz araştırma yapınca gerçek ortaya çıkmıştı. Barack Hüseyin Obama isim bu idi, bu doğru. Araştırınca gördük ki Barack ismi Yahudi isimlerinden, nitekim İsrail’in eski savunma bakanının adı Ehud Barack idi. Bunun yanında Hüseyin Müslüman ismi. Obama ise daha çok Afrika da yaşayan Hristiyanların kullandığı isimlerdendir. Bir adam da üç dinden de isim bulunması!. Babası ise Müslüman görünmüş olup direnişçilerin yerini emperyalistlere bildiren bir münafık. Obama ise kendisi açık Yahudi’dir. Hristiyan değildir. Ağlama duvarındaki videoları bu sözümüzün şahitlerindendir.
Müslümanlar tarih boyunca kendisini Hasan, Hüseyin, Ahmet, Mehmet, Recep, Ramazan, Abdullah….diye tanıtanlardan, en büyük darbeyi her zaman yemişlerdir. Bu kişilerde Müslümanlar arasında gezmekte Müslümanlar gibi camiye gitmekte (tabi ki Müslüman bir ülkede kiliseye veya sinagoga gidecek halleri yok), ve namaz kılmaktalar.
Münafıkların en gelişmiş özellikleri ise Müslümanları Allah ile kandırmaktır. ‘Allah böyle yapın diyor’ derler veya bir taraftan Allah’ın adıyla bir işi yapıyormuş gibi gösterip diğer taraftan ise Allah’ın hiç istemediği bir şeyi yaparlar. Bir yandan şans oyunları haramdır derler diğer yandan ise şans oyunlarını kendileri koordine edip teşvik ederler. Ve bunun gibi çok fazla örnek verilebilir. Ayrıca “Ey insanlar! Muhakkak ki Allah’ın vaadi haktır. Öyleyse dünya hayatı sizi sakın aldatmasın. Aldatıcılar da sizi Allah ile aldatmasınlar.” mealindek Fatır Suresi 5.ayette durum bizlere açıklanmıştır.
Bizler, münafıkları bazı özelliklerinden tanıyabiliriz. Biz münafıkları kalplerinde olan hastalıktan söyledikleri yalanlardan tanırız.(Bakara:10) Biz onları, yeryüzünde çıkardıkları fesatlarından tanırız. (Bakara:11-12) Biz onların, müminlere karşı iman ettik kafirlere ise biz sizinle beraberiz (Bakara:14) diyen sözlerinden tanırız. Biz onları,mü’minleri bırakıp da kafirleri dost edinen (Nisa:139) tavırlarından tanırız. Biz onları, yalan yere söz verip de yemin ederek insanları Allah yolundan çıkaran (Mücadele:16) konuşmalarından tanırız. Biz onları; müminlere, mazlumlara besledikleri kinlerinden (Ali imran:119) tanırız. Biz onların, müminlerin başına gelen iyiliklerden dolayı üzüntülere kapılmalarından (Ali imran:120) tanırız. Biz onları korkaklıklarından (Tevbe:56) tanırız. Biz onları, müminlere-alimlere attıkları iftiralardan (Nur:11-13) tanırız. Biz onları,kafirler hesabına yaptıkları casusluklardan, kelimeleri yerlerinden değiştirmelerinden (Maide:41) tanırız. Biz onları, Allah’tan korkun denildiğinde daha çok günah işlemelerinden (Bakara:206) tanırız. Biz onları, kendileri küfrettikleri halde Müslümanların da küfretmelerini istemelerinden (Nisa:89) tanırız. Biz onları, Kur’an’ın bir kısmını kabul ediyormuş gibi görünüp bir kısmını açıkça reddetmelerinden (Bakara:85) tanırız. Biz onları, kötülüğü emretmelerinden, kötülüğün önünü açmalarından (Tevbe:67) tanırız. Biz onları, inananları bırakıp da kafirleri dost edinmelerinden (Nisa:139) tanırız. Biz onları, Yahudi ve Hristiyanları dost edinip onları benimsemelerinden (Maide:51) tanırız.
Biz onları, konuşunca yalan konuşmalarından tanırız. Söz veripte sözünde durmamalarından tanırız. Biz onları, Fadlullah’ın dediği gibi ‘münafıklar, toplum içinde ürkek fare gibi hareket eden, herhangi bir hareketinden dolayı cezalandırılmaktan korkan, tespit edilecek bir suçundan dolayı endişe eden kişilerdir.’ diye anlattığı özelliklerinden tanırız.
Biz sizi, mazlumlar ekmeğe muhtaç olduğu halde saraylara sığamamanızdan tanırız. Biz sizi, beraber saf tuttuğunuz kan emicilerden tanırız. Biz sizi yerin dibine de girseniz irinden daha beter olan kokunuzdan tanırız. Biz sizi, mazlumlara karşı kullandığınız o bozuk ağzınızdan tanırız. Biz sizi, yüzünüzü değişseniz bile nefret akan gözlerinizden tanırız. Biz sizi, haram için açılışlarını yaptığınız, mazlumların kanıyla nasır bağlamış ellerinizden tanırız. Biz sizi, garibanları – mazlumları küçümseyen tavırlarınızdan tanırız.
Üstte münafıkların özelliklerinin bir kısmını verdikten sonra son olarak bir özelliğe daha değinip yazımıza son vereceğiz. Münafıkların diğer bir özelliği ise, sıkıştıkları zaman kendileri gibi münafık olan arkadaşlarına ve gruplara bütün suçları yıkmaya çalışıp kendilerini temize çıkarmaya çalışıp var olan zalim sistemlerini devam ettirmeye çalışırlar.
Allah bizleri münafıkların şerlerinden muhafaza eylesin. Kendilerini Yezid olup ta Hüseyin gibi tanıtanların, oyunlarına karşı bizlere basiret versin. Münafıkları tanıyabilmek için hikayede ki amca gibi basiretimizi arttırsın. Amin. Selametle kalın.
Munafik ların özellikle rini anlatan çok güzel bir yazı Allah razı olsun
Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim. Allah sizden de razı olsun.
Zaman ayırıp okuduğunuz için ve yorumunuzdan dolayı teşekkür ederim
Kaleminize sağlık. .