Hüseyin Yahya CEVHER

Mümtaz Şehid Yahya Ayyaş… – Hüseyin Yahya CEVHER

mumtaz-sehid-yahya-ayyas

Mümtaz Şehid Yahya Ayyaş… – Hüseyin Yahya CEVHER

Şehadet başlı başına bir isim olduğu gibi, şehadet denilince aklıma Hüseyin gelir, İmam Hüseyin(as), Seyyid-üş Şüheda; ve Yahya gelir, Hz.Yahya(as), şehid peygamber oğlu şehid peygamber… Bugün şehadetin ismi Mümtaz Şehid Yahya Abdullatif Sati Ayyaş…

Yaklaşık 5 yıl evli kaldığı hayat arkadaşı Ummu’l-Bera Ayyaş, Şehid Yahya Ayyaş’ı tanımlarken; “sakin, vakarlı, dengeli, dinine bağlı, ihlaslı, mücadeleci, organizatör” olduğundan bahseder bir duvara yazdığı “Müslüman olarak öldükten sonra, Allah için ne şekilde öldürüldüğüme bakmam” sloganını da unutamadığını aktarır. Eşinin yaptığı patlayıcılarda kullandığı kömür ve barut nedeniyle elleri simsiyah bir şekilde eve geldiğini belirten Ummu’l-Bera Ayyaş, bunun nedenini sorduğu zaman aracının arızalandığını ve tamir ederken böyle olduğunu söylerdi diyerek Şehid Yahya Ayyaş’ın hareket sürecinin en önemli tavırlarından olan yapılan çalışmanın çok gizli tutulmasına azami gayret gösterdiğini bizlere aktarmaktadır.

Şehadetinden bir kaç yıl öncesine kadar ailesinin bile yaptığı çalışmalardan haberdar olmadığı Şehid Yahya Ayyaş’ın İslami Direniş Hareketi HAMAS’ı bombayla tanıştıran isim olduğu söyleniyor. Şehid olduğu zaman 30 yaşını henüz doldurmamış bu büyük İslam kahramanı ailesine “bu yolumun dönüşü yok. Kassam Tugayları içindeki konumum bildiğiniz gibi değil. Benden dolayı size bir zarar gelirse ne olur beni affedin” diyerek ismindeki latifliğin ruhuna da yansıdığını bizlere göstermektedir.

Şehid Yahya Ayyaş, Filistin direnişinin istişhad eylemlerinden sorumlu lideri olarak korsan İsrail’e çok kısa sürede büyük darbeler vurmuş; açıklanan verilere göre en az 340 siyonist bu şehadet operasyonlarında öldürülmüş, 1000’e yakını ise yaralanmıştı. Korsan İsrail’in sayıları gizlediğinden, gerçek sayıların çok daha fazla olduğu düşünülmektedir. Özellikle şehadetinden önceki 5 yıl korsan İsrail istihbaratı Mossad her türlü imkanı seferber ederek onu fellik fellik aramış, bu süreçte Filistinli görünümlü siyonist hainlerde her türlü desteği vermeyi ihmal etmedikleri halde, korsan İsrail’in efsaneleşmiş istihbarat havasını çöpe atmayı başarmıştır.

Şehid Yahya Ayyaş o derece gizemli bir karakterdi ki Batı Şeria’nın kuzey kesimindeki mücahidler onu Ebu’l-Abd, güney kesimindeki mücahidler ise Ebu Suheyb olarak tanıyorlardı.

Şehid Yahya Ayyaş şehadet operasyonlarını takip eder, operasyonun başarısız kalması, istişhad eylemini yapan mücahidin tutuklanması veya eylemle düşmana fazla zarar verilememesi durumunda hüzünlenir; operasyon başarılı olduğunda ise yüzünde sevinç belirir, bu durum gözlerine yansırdı. Ama bir tek kelime etmezdi. Eline sağlık dendiğinde ise, başını biraz sallar ve “ben bir şey yapmadım” derdi.

Tüm hayatını, gençliğini, en güzel günlerini Filistin’in kurtuluşu uğrunda harcayan Mümtaz Şehid Yahya Ayyaş, kitap okumayı çok sever, ilmi dergi ve kitapları takip eder, ilahi ve marşları severek dinler, asıl işi bombaların yanında silahı da sever ve bir gün siyonistleri ülkesinden kovalamanın hayaliyle yaşardı.

Yahya Ayyaş Gazze’ye Gazze’den elçi olarak gelen ve güven veren Kassam komutanı Sa’d El-Arabid ile birlikte Nablus’tan sebze meyve yüklü araca binip kasaların arasında, elleri tabancalarının tetiğinde geldi. Korsan İsrail istihbaratı ile işbirlikçi özerk Filistin yönetimi onu hala Batı Şeria’da ararken bir dönem huzurlu bir hayat yaşayan Şehid Yahya Ayyaş ve ailesinin Gazze’de olduğu bilgisi elde edilince Gazze hayatı daha sıkıntılı geçmeye başladı. Batı Şeria’da dağlarda, tepelerde, daha geniş bir coğrafyada operasyon yapmaya alışmış olan Şehid Yahya Ayyaş yeniden Batı Şeria’ya dönmek için çok çabaladıysa da 5 Ocak 1996 günü şehadet şerbetini içerek dar-ı ukbaya ve refik-i alaya vasıl oldu.

Şehid Mühendis Yahya Ayyaş; Filistin’deki direniş ve cihad ruhuna yeniden hayat kazandıran, ümitsizliği yokedip, ümidi yeniden yeşerten, en kötü şartlarda bile kahramanlık savaşı ve direniş hikâyesinde parlak sayfalara imza atmış gerçek bir Filistin efsanesinin adıdır.

Direniş ve cihad, ona düşüncelerinin ve duygularının özünü veren ve aynı zamanda O’ndaki kameralardan uzakta gizli olarak eyleme geçme yeteneğini şekillendiren en büyük sevgidir. HAMAS Hareketi, ailesine yardım etmek için ona para gönderdiğinde parayı komutanlarına geri iade eder ve onları azarlar mahiyette, “Bana gönderdiğiniz para acaba yaptığım işin ücreti midir? Benim ecrim sadece Allah’a aittir. O’ndan amellerimizi kabul etmesini dilerim. Benim hedefim maddi kazanç sağlamak değil eğer öyle olsaydı bu yolu seçmezdim. Benimle çok fazla ilgilenmeyin şehit ve tutuklu aileleriyle ilgilenin onların benden ve ailemden daha çok ihtiyaçları var buna.” demiştir.

Attığı her adımdan, organize ettiği her başarılı operasyonun ardından aramalar çoğalıyor, fotoğraflarının asılı olduğu yerler daha da artıyordu. Bu süreçte kendisine Filistin’den ayrılması ve bir süre yurtdışında bulunması teklif edildiğinde, “Böyle bir şeyin olması imkânsız ben canımı ilk önce Allah’a sonrada bu dine adadım ya zafer ya da şehitlik. Siyonistlere karşı verilen savaş Yahudiler bu topraklardan çıkana kadar devam etmelidir” demiştir.

Mümtaz Şehid Yahya Ayyaş’lar gibi olamasak ta onları taklit edip, bu yüce gönüllü asil insanlara benzemeye çalışmanın bizler için bir kurtuluş vesilesi olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ederiz. Amin.

Mümtaz Şehid Ayyaş’lara,
Selam olsun, Selam olsun…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu