Zeytini çekirdeği ile yiyenler-Tarık Şamil YILMAZ
ZEYTİNİ ÇEKİRDEĞİ İLE YİYENLER
Çok haber takibi yapan, haberleri derinlemesine inceleyen bir insan değilimdir. Buna rağmen son dönem üretime ve üreticiye karşı devlet tarafından yapılan bitirici hamleler beni bu olayı azda olsa irdelemeye itti. Bahsedeceğimiz bu bitirici hamleler yine devletin kontrolünde olan bazı güya muhalif medyada yer bulduysa da asıl olarak sosyal medyada ses getirmiştir. Bu güya muhalif yayın organları meseleyi yanlış yerinden yakalayıp /yakalattırıp olayı hedefinden saptırmaya çalışmaktadırlar. Sosyal medyanın varlığı bu planları suya düşürmektedir
Zeytincilik Türkiye’de yaklaşık 500 bin ailenin geçim kaynağını işlenen tarım alanlarının yüzde 3,5’ini oluşturmaktadır. Tarımsal ve sosyoekonomik açıdan ülke için büyük bir öneme sahiptir.
Son iki yıllık ortalamaya göre zeytinyağı üretimi 165 bin ton ve üretim değeri 600 milyon dolar. Sofralık zeytin üretimi yaklaşık 450 bin ton ve üretim değeri 900 milyon dolar.
İşin önemli taraflarından biride zeytin ağacının genetik vatanı Türkiye bundan dolayı dünyada Türkiye zeytini önemli bir prestije sahip.
Ama yeni çıkarılan yasayla birlikte küçük zeytin çiftçisi ve zeytincilik bitirilecek. Burada kaybeden öncelikle halk olacak ama genele bakıldığında dışa bağımlı üretemeyen bir ülke konumuna düşülecek.
Yasanın içeriği şöyle 25 dönümden küçük zeytinlikler “sıradan” arazi kabul edilecek. Türkiye’deki zeytinliklerin normal büyüklüğü 10 dönü. Özellikle de yeni oluşturulan zeytinlikler 10 dönümden küçük ölçekte. Bu yasayla zeytin alanlarının çok büyük bölümü konut ve AVM yapımına açılacak ve bu alanlar TOKİ’ye tahsis edilebilecek.
Zeytincilikten en az parayı kazanan zaten çiftçiyken zeytinliklerin elinden alınmasıyla işleri sahada zorlaşacak.
Türkiye zeytincilikte ikinci sırada. Ancak en pahalı zeytini ve zeytinyağını yiyen de biziz. Üretimin bu kadar çok olduğu bir ülkede zeytinyağı fiyatlarından dolayı evlere sadece salata için girebiliyor. Durum böyleyken son çıkan yasa olayı iyice çıkmaza sürüklemeye başladı.
Zorlaşan/zorlaştırılan hayat şartlarında ve pahalandırılan piyasada bazıları zeytini çekirdeği ile yemeye başladı bile…
Zeytinliklerinden vazgeçmeyen çiftçiye de işkenceler başladı. Somaya bağlı Yırca köyünde zeytinlik alana dozerlerle giren ismi hiçte önemli olmayan bir şirketin görevlileri ( özde devlettir)zeytinliklerini vermek istemeyen köylüleri kelepçeleyip darp etti.
Köylüler hastaneye dahi kelepçe ile götürüldü…
Emeğin ve insanın bu kadar aşağılandığı bir ülke daha var mı bilmiyorum…
Vatandaşın mağdur olduğu bir başka sektör süt. Şu an süt fiyatları 1,10-1,30 kuruş arasında. Daha az fiyata satanlar çok var. Hatta düşük fiyata dahi alıcı bulmak zor. Sebebi çok üretim olması.
İşin ironik tarafı; Türkiye çiğ süt ithalatı yapacak… Süt üretiminin bu denli yeterli olduğu bir ülkede neden süt ithalatı yapılır, koca bir soru işareti.
Çiftçinin cebine girecek hatta girmeden çıkacak üç kuruşa dahi göz dikiliyor.
Zalimin yanında olmana gerek yok, mazlumun yanında değilsen zalimsin.